Ajanslarda yer alan habere göre, uzun süren tepkilere rağmen Dicle Nehri üzerinde kurulacak Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali (HES) Projesi'nde sona yaklaşılırken hükümet, sular altında kalacak Hasankeyf'in taşınmasına yönelik yasal düzenleme yaptı. TBMM'de görüşülen torba yasaya muhalefetten itiraz geldi. CHP ve HDP, torba yasaya yazdıkları muhalefet şerhlerinde 7 bin yıllık tarihin yok olacağı vurgusu yaptı.
ATIL DURUMA GELECEK
CHP'nin muhalefet şerhinde, baraj havzasının bulunduğu alanlardan gelecek kil, silt gibi malzemelerin (ölü hacim) baraj alt kotunu dolduracağı belirtildi. Barajın 60 yıl sonra atıl duruma geleceğine dikkat çekilerek “7 bin yıllık geçmişe sahip Hasankeyf bu ölü hacmin altında kalmamalı” denildi.
TARIM BİTECEK
Ilısu Baraj gölünün 6 bin hektarlık tarım alanını sular altında bırakacağına işaret edildi. Hasankeyf'in taşınmasının gelişigüzel bir kentsel dönüşüm meselesi olmadığına vurgu yapıldı. 11 ayrı konunun yer aldığı torba yasa içerisinde alelacele düzenleme ile geçiştirilmeye çalışılmasının tarihi mirasa saygısızlık olduğu kaydedildi. HDP muhalefet şerhinde ise, binlerce yıllık tarihsel değerleri yok etmeye hiç kimsenin hakkı olmadığı ifade edildi. Bu tür uygulamaların, imzalanan uluslararası sözleşmeler ile Anayasa'nın 63/1. maddesi ve 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası düzenlemelerini yok saymak anlamına geldiği dile getirildi.
5 BİN MAĞARA 300 HÖYÜK
5 binden fazla mağara ile çevresindeki 300‘ün üzerindeki henüz altında ne olduğu dahi bilinmeyen höyüğün yok olacağı belirtildi. “Hasankeyf‘te henüz 13. yüzyıldan öncesine ait kazı çalışması yapılmadığı için altında binlerce yıl öncesinden kalan ve ne olduğu bilinmeyen tarih bir şafak vakti kenti yutarcasına sular altında kalacak” denildi.
55 BİN İNSAN EVİNDEN OLACAK
HDP'nin muhalefet şerhinde ise “55 bin kadar insanın evlerini bırakarak göç etmesi gerekecek. Dünyanın ilk yerleşim yeri olduğuna dair bulguları olan böylesine bir alanın yok olması, insanlık tarihi açısından büyük bir kayıp olacaktır. Baraj gölü altında kalacak verimli toprakların ekonomik değeri hesaplanmamaktadır” ifadelerine yer verildi. (Yusuf Kavak)