İzinsiz iktibas edilemez.
70'li yılların özellikle ikinci yarısını tarihsel olarak da diğer yıllardan ayıran faktör, günlük hayatta siyasi dozun giderek artmış olmasıydı.
12 Eylül 1980'e kadar sürecek olan, siyasetin hayatın her alanına nüfuz etme eğilimi, 70'lerde sıradan insanların bile yaşama biçimlerini değiştirmiş, giyim kuşamdan, arkadaşlık anlayışına, spordan müziğe kadar birçok alanı etkilemişti.
RUHİ SU…
Siyasi hayatın az-çok içinde, ya da en azından sol sempatizanı olan herkes için Ruhi Su, müzikte aşılması mümkün olmayan en nitelikli isimdi. Şan sanatçısı olan Ruhi Su, halk türkülerini bu forma uygun biçimde söylüyor ve olağanüstü saz çalıyordu. Televizyon ya da radyodan sesini duymak imkânsızdı, solcu olduğu için yasaklıydı. Konserleri tıklım tıklım dolardı. Bütün solcular Ruhi Su kasetlerinin önünde saygıyla eğilirler, tıpkı Nazım Hikmet'in büyük şairliğini asla tartışmadıkları gibi, Ruhi Su dinlemenin zevkli olup olmadığını da kesinlikle tartışmazlardı.
Fotoğraf: 28 Ağustos 1974
Batman Beyaz Saray.
Soldan sağa: Şerafettin Alp, Nezir Önal, Nazim Bingöl, Turgut Bilgin, Ali Özyalçin, Hikmet Özkılıç, Mehmet Telci ve Celal Kaplan