Afşin “Gebelik döneminde yaşanan stres, kaygı ve depresyon gibi duygusal durumlar, anne adaylarının hormonal dengesini etkileyerek, doğrudan bebeğin gelişimini etkileyebilir. Stres altındaki bir anne adayının salgıladığı kortizol gibi stres hormonları, bebeğin gelişim sürecinde olumsuz etkilere neden olur. Bu durum, prematüre doğum riskini artırabilir ve bebeğin nörolojik gelişimini etkileyebilir. Anne adaylarının yaşadığı pozitif duygusal deneyimlerin ise bebeğin sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu bilinmektedir. Bebekle kurulan erken bağ, annenin duygusal dengesinin bir yansımasıdır. Mutlu, destekleyici bir hamilelik süreci, bebeğin duygusal ve sosyal gelişimine olumlu bir temel oluşturur. Bu bağlamda, anne adaylarının psikolojik sağlığını korumak ve desteklemek büyük bir önem taşımaktadır. Düzenli doktor kontrolleri, gebelik sürecinde psikolojik destek almak ve olumlu bir çevresel ortam oluşturmak, anne adaylarının duygusal iyilik hali üzerinde olumlu bir etki yaratır. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak, anne adaylarına düzenli egzersiz yapmalarını, sağlıklı beslenmeyi sürdürmelerini ve stresten uzak durmalarını belirtmek istiyorum. Ayrıca, doğum öncesi eğitim programları ve psikolojik danışmanlık hizmetleri, anne adaylarını bu önemli döneme hazırlamak ve desteklemek adına önemli kaynaklar sunmaktadır” dedi. (Yaşam Hastanesi Bülten)
Batman’a bir uyarı daha
2024-05-07 09:11 - YAŞAM