“Yokluk ve yoksulluk yüzünden Annesi iki kız kardeşi ile birlikte Suriye’ye gitmek zorunda kalıyor. Ve ona ’Bu manastırda bekle seni almaya geleceğim.” diyerek Bahe’nin acı dolu 70 yıllık hayatının startını veriyor. Manastırda bahçıvanlık yapan Bahe’nin o günden bugüne 70 yıl boyunca büyük bir özlem ve umutla annesini beklediği hayat hikayesi var hafızamda. Dinledikçe içim yanıyor. Mardin Kırklar Kilisesi başpapazı Gabriel Akyüz, ’Bahe’nin Süryani camaatinin sembolü olduğunu belirterek, "Annesi 6 yaşında iken kendisini Delrulzafaran Manastırı’nda bırakıp gitti. Gidiş o gidiş. Giderken geri geleceğim diye tembih etti Bahe’ne... O günden sonra geçen 70 yıl boyunca Bahe, dilinde sadece üç beş kelime ile manastırı ölünceye kadar terk etmedi. Annem Gelecek!... Ne zaman gelecek? Neden gelmedi?.. Gelecek gelecek!... Gelirde belki bulamaz diye 70 yıl boyunca manastırı terk etmedi Bahe. Acı hayat dedikleri bu olsa gerek. Sonra nemi oldu!.. Bahe öldü. Özlemle ve hasretle beklediği, gelir diye 70 yıl boyunca yolunu gözlediği annesine ebedi hayatta kavuştu. Manastırda yaşayıp bahçıvanlık yapan, 76 yaşındaki ve gerçek adı Cercis Kaptan olan ‘Bahe' kalp yetmezliğinden hayatını kaybetti birkaç yıl önce. O gün Mardin gazetelerinde manşetler şu şekilde atıldı; “Bahe Annesine kavuştu..” İnşallah kavuşmuştur... Güneydoğu Gazeteciler Federasyonu (GGF) olağan Genel Kongresi için Mardin’de Genel Başkan Mehmet Çelik’in misafiri olduk. Kongremizi yaptık. Mehmet Çelik başkanın güven tazelediği kongrenin bölgemize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Gaziantep dahil Mardin, Adıyaman, Şanlıurfa, Batman, Siirt, Şırnak, Kilis, Diyarbakır olmak üzere 9 ilde örgütlü yaklaşık 600 gazetecinin temsil edildiği GGF’nin birlik, dirlik ve kardeşlik ilkelerine bağlı birlikteliği yaşanan kongrede kendini birkez daha gösterdi. Çoğunluk kararı ile Mehmet Çelik Başkan GGF Genel Başkanlığına oy birliği ile yeniden seçildi. Gerek federasyonumuza gereksede bağlı olduğumuz Türkiye Gazeteciler Konfederasyonumuza hayırlı olsun. Gök kubbenin altındaki en kadim yer kubbe olan Mardin her zamanki gibi ihtişamlı tarihi ile bizleri sarıp sarmaladı. Pandemi ile mücadele kapsamında gergin günler geçirdiğimiz bu dönemde bölgedeki cemiyet başkanları ve delege Gazeteci dostlar ile bir araya gelmemiz bize ilaç gibi geldi. Belki Bahe’nin annesine duyduğu özleme benzemez ama bizlerde dostlarla bir araya gelmeyi ve muhabbet etmeyi çok ama çok özlemişiz. Değişen Mardin Valisi ile görüşme fırsatımız olmadı. İşlerinin ve işlerimizin yoğunluğundan bir araya gelme imkanı bulamadık. Olsun bir dahaki sefere inşallah. Vali yerinde duruyor. GGF’de yerinde duruyor. Benim asıl dikkat çekmek istediğim mesele akıllara zarar bir hikayesi ve acısı olan Bahe’nin Mardin’deki yaşanmış olan durumundan yola çıkarak bir gerçekle yüzleşmenizi sağlamak. Anneye olan sevgi ve Özlem. 70 yıl beklediği annesini hergün ama hergün aynı sabır, inanç ve umutla bekleyip yaşama sarılan Bahe’nin neler hissettiğini anlamanızı istesem ne yapardınız!!.. Empati yapmayın. Ne Vicdanen, ne de ruhen kaldıramazsınız. Mardin’de yaşanan bu gerçek hikayeyi yerinde düşündüm. İmkanım olsa Bahe’nin gerçek hayatta annesi ile kavuşmasını gerçekleştirmek isterdim. Bir insanın 6’sında annesine duyduğu özlemi 76 yaşında ölürken yüreğinde hissederek ölmesi açıkçası ağır geldi bana. Bahe’nin hikayesi Mardin’in hikayesi gibi yani. Mardin’de bekliyor. Hem kutsal, hem onurlu hemde acıklı bir hikayesi var Mardin’in... Gayreti ve çabasıda bir o kadar önemli ve kıymetli. Mardin’in çocukları ve gençleri gülmeli. Hasret nedir bilmemeli. Beklediklerini ölünce değil hayattayken görmeli ve elde etmeli. Bahe’nin hayatı beni çok etkiledi. Mardin gibi.. Bahe annesine kavuşmuştur inşallah. Mardin ise hayallerine kavuşacak inşallah. Kalın sağlıcakla.... Arif Kurt
BU OKUL KADERİNİZİ DEĞİŞTİRECEK
2020-07-21 18:28 - ROPÖRTAJ