Güçlü yazar kadromuz ile her hafta gerçekleştirdiğimiz “Cumartesi Buluşmalarımız”da İş Kur Batman İl Müdürü Besim Eviz’i ağırladık bu hafta.
Batman’da işsizlik, İş Kur Müdürlüğünün çalışma sistemi, İş ve Meslek Danışmanlarının faaliyetleri, tekstil alanında yaşanan gelişmeler, iş arama kriterleri, Toplum Yararına Çalışma Programı (TYÇP) kapsamında Belediyelere ve kurumlara gönderilen işçiler, Batman’da yatırım ve istihdam konuları derken derin mi derin bir sohbetin içinde buluyoruz kendimizi.
2012 yılından bu yana Batman’da görev yaptığını hatırlatıyor Sayın Eviz.
Gördüğüm kadarıyla işine aşık bir adam.
Şahsen yetkim olsa kendisini İş Kur Genel Müdür olarak atayabilirdim. (Sayın Müdürüm, şu saat ve dakikadan sonra, bunu yapabilecek yetkiyi elde edebilmem için dua etmeye başlayabilirsiniz)
Neyse, konuyu dağıtmadan Sayın Eviz’le sohbetimizde öne çıkan başlığı paylaşacağım sizlerle.
Batman’da işsizlik sorununun, sadece İş kur’un çabasıyla çözülemeyeceğini söylüyor konuğumuz.
Bu konuda zenginlerin, elini taşın altına koymasını ve en önemlisi Batmanlılık ruhunun oluşması gerektiğini belirtiyor.
“Batman’da ortak akıla ve Batmanlılık ruhuna ihtiyaç var” ifadeleriyle tam not alıyor bizden.
Umarım bu konuşulanlardan hem Batmanlı işadamları, hem bütün kurum ve sivil toplum örgütleri ile idareciler kendilerine pay çıkarırlar, ne diyelim?
Sohbetimizin detaylarını buradan, yorumlarını ise değerli yazarlarımızın kaleminden okuyacaksınız.
Gelecek hafta sürpriz konuk ve konuklarımızla yine karşınızda olacağız...
CİDDİ KAYNAKLARI OLAN BİR KURUMUZ
Batman’da İş Kur’a kayıtlı işsiz sayısını sormakla başlıyoruz sohbetimize. 25 bin işsiz kaydının olduğu bilgisini veren İş Kur Müdürü Besim Eviz “2012’e geldim. İş Kur, ciddi kaynakları olan bir kurumdur. Piyasaya hâkimiz, şu anda İş Kur’un hizmetlerini bilmeyen yoktur. Esnafı, sanayicisi, işsizi, işvereni, kısacası sokakta rastlayacağınız herkes İş Kur’u tanır. İş Kur, daha önce İş ve İşçi Kurumu olarak anılıyordu. Kurumsallaştıktan sonra Çalışma ve İş Kurumu yani İş Kur adını aldı. 48 bin iş gücü kaydımız var. Bunun yanında kurumumuza kayıtlı 25 bin 44 işsizimiz var. Ayrıca şu anda 233 kişiye işsizlik maaşı veriyoruz. 2014’de 214 kişiydi” ifadeleriyle yanıtlıyor sorumuzu.
2012’DE 6 PERSONELDİ, ŞU ANDA 52
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek döneminde Batman’a gelen Sayın Eviz’e, “Batman’dan gitmeyi düşüyor musunuz?” diye soruyor yazarımız Şehmus Temiz. Konuğumuz Eviz “Batman’a kendi öz güvenimle geldim. Atamam yapılırken bana demişlerdi ki seni bir ateşin içine atıyoruz. Çünkü burada, kurumsal sıkıntılar vardı. Git ve başar dediler. Sağolsun Maliye Bakanımız, Çalışma Bakanı ile birlikte beni buraya gönderdi. Memlekete hizmet et dediler. Bu şekilde geldim. Batman’a tayinim ilk çıktığı zaman hemen kuruma gittim, eskiden dükkan görünümündeydi. Dükkânın önünde bir arkadaş vardı. Yakası açık, elinde sigara. Buyurun beyefendi dedi. Necisin dedim. Şoförüm dedi. Baktım kurum diye bir şey yok, arşiv yok, sistem yok, personel yok. 6 personel vardı. Şimdi diyorlar ki bu kurumu nasıl düzelttin. Bu, ekip ve vizyon işidir. Benim işim, benim aşkımdır. İlk kitabımın ismi İş’te Aşkın Gücüydü. O aşkla bu işe sarıldım. Bugün alnım ak. 2012’de geldiğimde 6 personel vardı, şu anda 52 personelim var. Sadece 7 İş ve Meslek Danışmanı vardı. Şu anda 52 personelden 28’i Danışmandır. Kuruma dahi istihdamı arttırdım” yanıtını veriyor.
İŞ BULMAKTAN ÇOK, İŞ BULABİLİRLİĞİ ARTTIRMAK İSTİYORUZ
Batman’da İş Kur’a kayıtlı 25 bin insanın yüzde 60’ının vasıfsız olduğuna vurgu yapan Eviz, meslek edindirmeye ağırlık verdiklerini belirtiyor ve ekliyor “İş arayanların iş arama tekniklerinde sorunlar var. Bu açıdan İş ve Meslek Danışmanlarımız hem işveren danışmanlığı hem iş arayan danışmanlığı yapıyor. Şu anda insanlara iş vermekten, iş bulmaktan çok, insanların kendi ayakları üzerinde iş bulabilirliğini artırıcı faaliyetlere ağırlık veriyoruz. Sertifikasyon eğitimi veriyoruz. Şu 25 bin insanın yüzde 60-70’i vasıfsızdır. İlkokul mezunudur. Ne iş olsa yaparım diyen insanlardır. Biz meslek edindirme kursları ile bu insanlarımıza vasıf kazandırıyoruz”
GENÇLERİ İŞE YERLEŞTİRİYORUZ, ÜCRETLERİNİ DAHİ ÖDÜYORUZ
İşverenlerden de İş Kur’a müracaatlar yapıldığını açıklayan konuğumuz Eviz “3 aylık süreçte 2 bin 100 açık iş talebi bize geldi. Eleman istiyorum diye bize müracaatta bulunuyorlar. Bunun sadece 114’nü karşılayabilmişiz. Çünkü aranılan vasıfta eleman yok. Şimdi işverenlere vasıfsız elemanları veriyoruz. 6 aya kadar bu işçilerin ücretlerini, sağlık sigortalarını, iş kazası sigortalarını ödüyoruz. Bu süre zarfında işçilerin cebine harçlık koyuyoruz. Bu şekilde iş arayanla işveren arasındaki nitelik açığını kapatmaya ve vasıfsızlığın önüne geçmeye çalışıyoruz” diyor.
3. KİTABIMDA İŞ ARAYAN ÖYKÜLERİNİ YAZACAĞIM
İş aramaya gelenlerle ilgili yaşanan ilginç anılardan bahsediyor konuğumuz. Şu ana kadar 2 kitap yazdığını, 3. kitabında ise iş arayanların öykülerine yer vermek istediğini açıklayan Sayın Eviz “Yapılan araştırmalarda üniversiteli gençlerin % 80’i iş ararken yaptıkları yanlış davranışlardan olayı işi kaybediyor. Batman’da ilk geldiğimde bana ilginç gelen bir olayla karşılaşmıştım. Burada çok yaygın bir durummuş, şimdi alıştım. 60 yaşlarında bir adam geldi, müdür bey sizinle görüşmeye geldik dedi. İçeri alım. Peşinden bir kadın ve yaşlı bir nine geldi. En son içeri 35 yaşlarında bir erkek geldi. Meğer en son girene iş arıyorlarmış. 5 çocuk babası adam. Adam, iktisadı bitirmiş, ailesiyle iş aramaya geliyor. Ailesine döndüm, bu 5 çocuk babası ile beni başbaşa bırakın dedim. Önce ayaklarının üzerinde durabilmelisin dedim. Bu yüzden diyorum ki bütün arkadaşlara, gençlere ulaşmalıyız, iş nasıl aranır bunu dobra dobra anlatmalıyız. Bu kapsamda okullarda eğitim ve seminerler veriyoruz” diyor.
3 BİN 500 KİŞİYE İŞ ARAMA BECERİSİNİ ANLATTIK
Kurum olarak okullarda iş arama tekniklerini anlattıklarını söyleyen Sayın Eviz “Gençlere iş arama teknikleri seminerleri veriyoruz. Bu kapsamda ben de seminerlere katılıyorum. Mesela okullarda 3500 kişiye iş arama becerileri seminerleri verildi. Özgeçmiş nasıl hazırlanır, kendinizi nasıl takdim edersiniz, iletişim tekniklerinde nasıl hareket edersiniz, işverenle bir araya geldiğinizde ne yapmanız lazım? Bunu anlatıyoruz” bilgisini veriyor.
İŞ HAYATI BİR ELMA İSE…
Batmanlıların girişimci ruha sahip olduğunu açıklıyor Sayın Eviz. Profesyonelleşme ve kurumsallaşma ile birlikte Batman’da işsizlikle mücadele edilebileceğini ifade eden Eviz “Biz hem işvereni, hem çalışanı hem de iş arayanı önemsiyoruz. İstihdam kurumu olarak görevimiz bu üçlü aktörü sağlıklı bir şekilde bir araya getirmektir. Üretim mekanizmalarını gerçekten ülkenin ve ilimizin faydasına en güzel şekilde sunmak, bu mekanizmaları hareketli bir şekilde çalıştırmak gayesindeyiz. Çok girişimci bir iliz, bu yönüyle Batman’ı seviyorum. Kadınları daha da girişimci. Girişimcilik eğitimine katılmak ve iş kurmak isteyen o kadar çok kadın var ki. Ama kurumsallaşmamız ve profesyonelleşmemiz gerekir. Bunun yolu birliktelikten geçer. İşsizlikle mücadele, sadece İş Kur’la olmaz. Batmanlılık duygusu oluşmalı” ifadelerini kullanıyor.
TÜRKİYE’DE BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRDİK
“Bin Genç, Bin İşverenle Buluşuyor” projesi hakkında soru yöneltiyor yazarımız Gül Mirkan. Sayın Eviz, projeye ilişkin “Üniversite mezunlarının teorik bilgileri var ancak pratikten yoksunlar. Bu gençlerin iş bulabilirliğini artırmak amacıyla bu programı başlattık. Bu, Türkiye’de bir ilktir. Batman’da 7 STK’yla işbirliği yaptık. Üniversite gençliğinin sahadaki deneyimini arttıracağız. Herkes projeye destek çıktı. İşe yerleştirilen gençlerimize cep harçlığı vereceğiz. Günlük 36 buçuk lira harçlık alacaklar. 6 ay çalışacaklar. Sonra ya devam edecekler, ya da vasıf kazanmış olacaklar. Bu, iş arama ve iş bulabilirlik süreçlerini hızlandırmaya yönelik bir çalışmadır” açıklamasını yapıyor.
İŞ ARAYAN BİRİ, NE YAPABİLDİĞİNİ ÇOK İYİ BİLMELİ
İş arayan gençlerin hangi kriterlere dikkat etmesi gerektiğini soruyor yazarımız Hakan Tufan. İş Kur Müdürü Eviz “Şuanda muhtarlarla görüşüyoruz. İstediğimiz eleman vasıflarını bildiriyoruz. Çalışmak isteyenler varsa bize yönlendirin diyoruz. Ancak çalışmak isteyen kişi, öncelikle ne iş yapabileceğini iyi bilmelidir. Yapabildiği iş, hangi fabrikada ya da esnafta var, bunu araştırmalıdır. Mesela işverenler, ne aradığını, kimi aradığını çok iyi biliyor. Zaman zaman çalıştaylarda işyeri sahipleriyle bir araya geliyoruz. İstediği kalitede personel bulamayan işverenler var. Mesela muhasebe personeli lazım. Var ama muhasebe programlarını bilmiyor. Çünkü üniversitedeki eğitim ile sahadaki uygulama alanı birbirinden bağımsız kalıyor. Şu anda Bin Genç, Bin İşverenle Buluşuyor projesinde bunu yapıyoruz. İşverene üniversiteli eleman veriyoruz, al yetiştir diyoruz. Hem bu çocuklara desteğimiz olsun diyoruz. Bir de çalışma hayatı nedir, bu konuda destek olalım diyoruz. Yani üniversite demek ağaç altında aşk meşkten ibaret değildir. Bunu görsünler, çalışma hayatını öğrensinler” yanıtını veriyor.
SERMAYE, GÜVEN VE İSTİKRAR İSTER
TRC3 Bölgesinde yer alan Batman’a yeterli yatırımın yapılıp yapılmadığını soruyoruz Sayın Eviz’e. Batman’da tekstilin hızla geliştiğini açıklayan Eviz “Tekstil esnafı, belli bir sayıya geldiklerinde oda olabiliyorlar. Kendi aralarında güçlük bir STK olabilmeliler. Bu durum, onları sahaya ve markalaşmaya taşıyacak. Kurumsallaşmaya taşıyacak. Batman’da yeni kurulan tekstil fabrikaları var. Mesela De Facto fabrika kuruyor, Lc Waikiki hazırlık aşamasında. Büyük firmalar buraya yöneliyor. Sermaye, her zaman güven ve istikrar istiyor. Güven ve istikrarınız varsa, pazarınız varsa sen demesen de yatırım o bölgeye geliyor” ifadelerini kullanıyor.
BİNA ALAYIM YERİNE FABRİKA KURAYIM ANLAYIŞI…
Yazarımız Nihat İpekyüz, tekstilin kalıcı iş sahası olmadığına vurgu yapıyor sohbetimiz sırasında. Sayın Eviz, buna karşılık “Tekstil, geçiştir. Özellikle sanayileşmenin olduğu yerlerde. Fakat güzel yansımaları da var. STK’laşıyor, marka oluyor, entegre oluyor. Mesela iplik fabrikası kuran, kumaş kuruyor, sonra çırçır kuruyor. Bu şekilde entegre olursa buradaki tekstil kalıcı olur. Bir de marka üretir. Bursa mesela havluda Özdilek’te markadır. Batman’da gençlerimiz öyle işler yapıyorlar ki kendi markasını yapsa dünyada marka olacak. Yaptığı işi Bursa yapmıyordur. Bu anlamda işsizliğe bir çaredir. Ama kalıcı çare midir, onu zaman gösterir. Entegrasyona ve markaya doğru gider mi ona bağlıdır. Şu anda buradaki tekstilin merkezi İstanbul’dur. Bu yüzden burada üretilenler, ihracata yansımıyor. Elbette gönül ister ki çeşit artsın. Kimya endüstrisi, tarım endüstrisi, tarım aletleri, endüstrisi, Batman’da olabilecek şeylerdir. Fakat bunu kim yapacak. Önce yerli zenginin elini taşın altına koyması gerekiyor. Gayrimenkul zenginlikten üretim zenginliğine geçmesi gerekiyor. Bir bina alayım yerine bir fabrika kurayım anlayışı olmalıdır. Demem o ki zenginleşmeyi üretime aktarabilirsek o zaman kazanırız. Zenginleşmeyi sadece toprağa, gayrimenkule, bina yapmaya aktarırsak maalesef bölge gelişmez” ifadelerini kullanıyor.
1.055 İŞYERİNDE PİYASA ARAŞTIRMASI YAPIYORUZ
İş Kur’da İş ve Meslek Danışmanlarının (İMD) çalışmalarına ilişkin bilgi alıyoruz konuğumuzdan. Eviz, konuyla ilgili olarak “Şu anda 28 İMD’miz var. Bunlar işveren danışmanlığı yapıyorlar, iş arayanlara danışmanlık yapıyorlar. Bir de işgücü piyasasının analizlerini takip ediyorlar. Mesela şu anda 1.055 işyerinde işgücü piyasası araştırması yapıyorlar. Anketler yapıyorlar. Meslek ihtiyaçları, eleman ihtiyaçlarını tespit ediyorlar” bilgisini paylaşıyor bizimle.
BU SENE HEDEFİMİZ 21 BİN KİŞİ…
İş ve Meslek Danışmanları ile bu sene 21 bin kişiye ulaşmak istediklerini belirten Eviz “Geçen sene 11 bin kişiydi. Şu anda 3 ayda 3 bin 600 kişiye ulaşıp danışmanlık hizmeti vermek istiyoruz. Ayrıca şu anda danışmanlarımız okul okul gezip meslek seçimi ile ilgili seminerler veriyorlar. Ortaokul son sınıf ve lise son sınıf öğrencilerine seminer veriyoruz. İş arama tekniklerini anlatıyoruz. Kariyer planlama ve meslek seçimini anlatıyoruz. Üniversite öğrencilerine yönelik seminerlerimiz de oluyor. Ben de seminerlere katılıyorum. Onlara iş arama tekniklerini anlatıyoruz. Sistematik şekilde bütün okulları geziyoruz” açıklamasını yapıyor.
İŞİNİ KURAN ENGELLİYE 36 BİN LİRA HİBE…
İş Kur’un bütçesi ile ilgili de bilgi veriyor Eviz. Ayrıca engellilere yönelik istihdam çalışmalarından da bahsederek “2015 bütçesinde hedefim 52 trilyondur. Geldiğim yıl 2012’de 750 bin liraydı. İşverenlere yönelik çalışmalar yaptık. Eskiden 750 bin lira kadar olan işveren desteğini 11 milyona çıkardık. Kaynağın ise 15 trilyona yakını işverenlere işbaşı eğitim programına, istihdam garantili kurslara, halk eğitim merkezlerinde özellikle bayanlara ve engellilere yönelik meslek edindirme kurslarına ayırıyoruz. Mesela engellilere yönelik projelerimiz var. 11 proje ile bu alanda Türkiye birincisiyiz. 4 engellimiz bu sene işini kuruyor. 36 bine kadar onlara hibe desteği veriyoruz. Bu yeni bir uygulama. İş kurmak isteyen bütün engellilere 36 bin lira hibe vereceğiz” ifadelerini kullanıyor konuğumuz.
BELEDİYE İLE İKİ KURS AÇTIK, BU BİR İLKTİR
Toplum Yararına Çalışma Programı (TYÇP) kapsamında Belediyelere ve diğer kurumlara işçi gönderiyor İş Kur. TYÇP’nin ne şekilde yürüdüğünü soruyor Gazetemiz Sahibi Ercan Atay. İş Kur Müdürü Besim Eviz’e sistemin nasıl yürüdüğünü soruyor. Eviz “2012’de 5 bin kişi aldığımızda bütün ilçe belediyelerine işçi verdik. HDP ve AK Partili Belediye diye ayırım yapmadık. 2013’te 3 bin kişilik kadro geldi. Yine bütün belediyelere işçi verdik. 2014’de 2 bin kişi geldi. Sadece okullara ve diyanete yetiyordu. Dolayısıyla belediyeleri TYÇP dışında tuttuk. Parti ayrımı yapmadık. Şu anda Batman Belediyesi ile 2 kursumuz açıldı. Bu bir ilktir. Kadınlara yönelik mesleki eğitim kursu açıldı. Diğer belediyelerden de böyle bir çalışma geldiğinde mutlaka değerlendiriyoruz” yanıtını veriyor.
İKTİDAR PARTİSİNE BİNLERCE İŞSİZ BAŞVURUYOR
İktidar partisine müracaat eden işsizlerin haklı olarak İş Kur’a yönlendirildiğini açıklayan Eviz “TYÇP’de alınan işçilerde yüzde 80 kura, yüzde 20 de engelli, eski hükümlü, mağdurlara ayrılıyor. Sabahın 07.00’sinde kurumun kapısında bekleyip iş aramaya geldiyse bunların hepsi TYÇP ile işe alınıyor. Onları özellikle kaydediyorum. Allah’ın adamları diyorum onlara. Ancak takdir edersiniz ki, kurumlar kendi başlarına egemen değildir. Bütün kurumların birlikte hareket etmesi daha doğrudur. Şimdi AK Parti, iktidar partisidir. Tabi ki binlerce işsiz oraya gidiyor, beni şoför yapsınlar, temizlikçi yapsınlar diyor. Onlar da doğal olarak İş Kur’a gönderiyorlar. Kimisi bunu liste olarak algılıyor, kimisi özel bir çalışma olarak algılıyor. O artık spekülatifseldir. O şahıs gerçekten hak ediyorsa, A partisinden, B partisinden gelmesi asla önemli değildir. İşe giriyordur” yanıtını veriyor konuğumuz.
KAYIT DIŞI ÇALIŞMA ORANI YÜZDE 60’IN ÜZERİNDE
Batman’da kayıt dışı çalışma durumunu soruyor Yazı İşleri Müdürümüz Ubeyd Baş. Sayın Eviz, yazarımızın sorusuna “Maalesef bu oran Batman’da çok fazla. Türkiye’de kayıt dışı çalışma oranı yüzde 52’lerdedir. Ama ben bu oranın Batman’da yüzde 60’ın üzerinde olduğuna inanıyorum. Bu yüzden Batman’da işsizlik yoğun görünüyor. Bu yapısal bir sorundur. Esnaf, yakınlarını çalıştırıyor. Sigortasını yapmıyor hepsi kayıt dışıdır. Onların geleceği ile oynuyor. Emeklilik hakkını elinden alıyor. Bu bir kul hakkıdır. Devlet sana bu imkânı vermiş. İş Kur’dan eleman aldığın zaman 36 aya kadar işveren primini ödüyor. İşe alınan kişi eğitimli ise 42 aya çıkıyor. Şimdi Batman’da kayıt dışı çalışanların hepsi işsiz görünüyor” yanıtını veriyor.
TP, TÜRKİYE GENELİNDE NİTELİKLİ ELEMAN ARAYABİLİR
Yazarımız Şehmus Temiz, kurumlara işçi alınırken Batman’da ikamet şartı aranıp aranmadığı ile ilgili soru yöneltiyor konuğumuza. İş Kur Müdürü Besim Eviz “Kamu kurumları işçi kriterlerini bize bildirdiğinde şartlardan birini Batman ikametli alınacak dediği zaman ve Batman ikametli şu tarih itibari ile olanlar kabul edilecek dediği zaman dışardan işçi alımlarının önüne geçilebiliyor. Ancak o tarihi koymadığı zaman, adam Bismil’den gelip Batman’da bir muhtara gidip adres beyanı verdiyse, ister istemez o işe başvurabiliyor. Kimsenin taşınma hakkına engel olamayız. Bazı kurumlar da mesela TP gibi, üst nitelikli eleman arıyorum diyorlar. Türkiye genelinde iyi eleman aramaya çalışıyorlar. O, onun hakkıdır. Bizden kaynaklanmıyor. Kurumların şartlarına bağlıdır” yanıtını veriyor.
BATMAN’DA ORTAK AKILA İHTİYAÇ VAR
Batman’da petrole dayalı iş alanlarının arttırılması için İş Kur’un herhangi bir adım atıp atmadığını soruyoruz Sayın Eviz’e. Petrole dayalı iş alanlarının kurulması gerektiğini açıklayan Eviz “Ben Tüpraş’ta bunu dile getirmiştim. Batman’da bu tesisi aldınız, ilave yatırımlar yapılabilir demiştim. Fakat başkasının suyu ile değirmen dönmez. Batman’da petrol nakliyeciliğinden çok, petrolün ürünlerinden biz neler üretebiliriz diye üretim sahalarına girmeleri lazım. Liberal ekonomilerde özgürlük alanı vardır. Birinin yakasından tutup şuraya yatırım yapacaksın diyemezsin. Petrokimya, tarım makinelerinin üretimi, gıda sektörü, makarna fabrikaları kurulabilir. Batman’da bir ortak akıla ve Batmanlılık ruhuna ihtiyaç var. 50 yıldır burada oturan adam halen ben Kurtalanlıyım diyor. Batmanlıyım diyen yok. Bin Genç, Bin İşveren Projesi, bu ruhtan gelen bir örnek modeldir. Herkes böyle bir çalışmaya ihtiyaç olduğunu söylüyor. Ama Batmanlılık ruhu diye bir lobi olmadığı için bugüne kadar yapılmıyordu” şeklinde konuşuyor.
BÖLGE, YARDIMA DEĞİL, ÜRETİME MUHTAÇ
Bölgeye yatırım yapılabilmesi için devletin teşvikler hazırladığını açıklıyor Sayın Besim Eviz. Ancak teşvikler karşısında hareket eden bir mekanizmanın olmadığını belirterek “Devlet, şu bölgede yatırım yapana şu kadar destek var diyor. Ancak hareket eden kimse yok. Bir cami, okul yapınca memlekete yatırım yaptım diyor. Bölge halkı yardıma muhtaç değildir. Memleket üretime muhtaçtır. Sosyal yardımlaşmada çok güzel işler yapılıyor. Sosyal yardım alanlara iş teklifleri geliyor. İş görüşmelerine gitmediği zaman sosyal yardımı kesilecek. Doğrusu da budur. İnsanları üretime teşvik etmek lazım. İnsanı yardım alma psikolojisinden kurtarıp, iş verme, iş sahibi yapma, kendi işini kurma, ayakları üzerinde durma psikolojisine getirmemiz lazım. Bunun için de Sosyal Yardımlaşma Vakfının yeniden yapılandırılması lazım ve İş Kur’a entegrasyonu olması lazım” diyor.
KAHVEDE OTURMAYA DEĞİL, ÇALIŞMAYA İHTİYACIMIZ VAR
Batman’da insanların çalışmayı sevmediğini açıklıyor Sayın Eviz. Yazarımız Nihat İpekyüz’ün sorusuna yönelik “İnsanlar tembel tembel kahvehanelerde oturuyor. Bizim, kahvede oturmaya değil, çalışmaya ihtiyacımız var. Tembelleşmeye doğru gidiyoruz. Üretime dönük alışkanlıklarımızı ve yeteneklerimizi kullanmıyoruz. Bizim gençliğimiz girişimcidir. Ama bu girişimciliği harekete geçirecek mekanizmalara sahip olmamız lazım. Sadece devlete bağlı kurumlarda çalışma psikolojisinden çıkarmamız lazım. Siz kahvehanelerde oturarak fabrika kuramazsınız” yanıtını veriyor konuğumuz.
BASINLA BİR PROBLEMİM YOK
Muhabirimiz Yusuf Kavak, “Batman Basınını nasıl buluyorsunuz?” sorusunu yöneltiyor konuğumuza. Basınla bir problem yaşamadığını belirten Eviz “Kamudaki ilk işim Gebze Belediyesi Halk ve İlişkiler Biriminde olmuştu. Basın kökenli olduğum için, basınla bir problemim yok. Aleyhime yazı yazanlar biler sonradan gelip özür dilediler. Ben bireysel ilişkilerde asla olaya kişisel yaklaşmıyorum, kurumsal yaklaşıyorum. Kuruma bakarım, 10 işçisi vardır, benim için değerlidir. Benim aleyhime yazı da yazsa ben kamusal görevimi adil ve şeffaf bir şekilde yürütürüm. Asla ayırım yapmam. Lehimde yazanlar ne hak alıyorsa, aleyhime yazanlar da aynı hakkı alır” açıklamasını yaparak sonlandırıyor sohbetimizi.