Yazan ve derleyen EKREM GÜNAYDIN
İzinsiz iktibas edilemez.
Şeğo Merre lakabıyla tanınan, Batman’ın 45 yıllık muhtarı rahmetli Şehmus Tunç, 1920 yılında Mardin’in Estel ilçesinde doğdu. Doğduğu ilçede ilkokulu bitirdi. Petrol faaliyetlerinin başladığı 1940’lı yıllarda İluh (Batman)’a geldi. İlk petrol çalışmasının yapıldığı Meymuniye’de işçi olarak çalıştı. Türkiye Petrolleri’nde bir dönem çalıştı. Sorun yaşadığı arkadaşı tarafından Bölge Müdürüne şikâyet edildi. Bölge Müdürü, sorunu konuşmak için kendisini yanına çağırdı, ancak sorunu konuşurken Bölge Müdürü ile arasında tartışma yaşandı. Tartışmadan dolayı tazminat dahi ödenmeden işten çıkarıldı. İkamet ettiği Çarşı Mahallesi’nde muhtarlığa adaylığını koydu. Mahalle sakinleri tarafından göreve getirildi. O günden sonra 45 yıl bilfiil muhtarlık yaptı. Bunda, halk tarafından sevilip sayılmasının da payı büyüktü. 45 yıl boyunca muhtarlık yapan 9 çocuk babası Şehmus Tunç, ince bıyıklı ve beyaz tenliydi. Gür bir ses tonu vardı, konuşmaya başladığı zaman dinletmesini bilirdi. Kalın camlı gözlükleri, ona bir siyasetçi görünümü veriyordu. Sosyal yönü zengin olan Şehmus Tunç, siyasetçi edasıyla sorunları çözme konusunda da başarılıydı. Uzun yıllar muhtarlık yapması, halkın ona güvendiğine işaret ediyordu. Batman’da tanınan ve sevilen biriydi. Halkın sorunlarıyla yakından ilgilenen değerli bir insandı. Yaşadığı süre içerisinde Muhtarlık Derneğine Başkanlık da yapan Şehmus Tunç, 1993 yılında vefat ettiğinde de muhtardı.
ŞEHMUS TUNÇ’U TANIYANLAR ANLATIYOR:
Şehmus Tunç’un oğlu Uğur Tunç, babasının halk tarafından sevilen, sayılan biri olduğunu, bu yüzden 45 yıl boyunca aralıksız muhtarlık yaptığını söylüyor. Babasının o dönem İluh olarak anılan Batman’da en büyük hayalinin çamurlu yollara çözüm bulmak olduğunu söyleyen Uğur Tunç “Babam, halk tarafından Şeğo Merre diye anılıyordu. Şeğo Merre, Meryemin’in oğlu Şehmus anlamına gelir. Halk tarafından seviliyordu. Herkesin yardımına koşardı. Fakir babasıydı. Yardımseverdi. Kimin işi düşse geri çevirmezdi. O dönem muhtarların elinde herhangi bir yetki yoktu. Sadece mühür ve imza yetkisi vardı. Ancak buna rağmen Batman’la ilgili projeleri, hedefleri vardı. Muhtarlık döneminde Batman’da evlerin hepsi toprak yapılıydı. Yol kavramı yoktu. Elektrik olanağı yoktu. Su kuyulardan sağlanırdı. En fazla yapmayı istediği şey, yazın toz, toprak, kışın da çamur ve balçık olan Batman’ı bu sorunlu yollardan kurtarmaktı. Çünkü insanlar yürüdüğünde ayakkabı, çamurla kaplanır, insanlar yürümekte zorluk çekerdi. Ayrıca o dönem yapılan Hasankeyf Köprüsünde de babamın emeği vardı. Hafriyat kamyonu ile köprü için yük taşımıştır” sözlerini kullanıyor.
DÖNEMİN TANIKLARINDAN YILDIRIMER ANLATIYOR:
Dönemin tanıklarından Oktay Yıldırımer ise Muhtar Şehmus Tunç’u anlatırken “1968 senesinde Beşiri’den Batman’a taşınmıştık. İlk yerleştiğimiz yer Çarşı Mahallesiydi, dolayısıyla Mahallemizin Muhtarı Şehmus Tunç'tu. Şehmus amca her yönüyle sevecen ve çok açık kalpli bir insandı. Şakacıydı, küçüklere de her zaman şefkatle yaklaşırdı. Hâsılı babacan bir insandı. Bir anısını hatırlıyorum. Hanımı vefat ettikten sonra yeni bir evlilik yapmıştı. O zamanlar oğulları Abdurrahman ve Bahri Tunç, evin en büyük erkek evlatlarıydı. Onlar da çok sevilen, sayılan insanlardı. Şehmus Amca yeni evlendiği eşiyle siteye gelmişti, demirden yapılı ve çift oturacak yeri olan salıncaklarda eşini sallıyordu. Sitede dolaşan ve Bahri Tunç’un arkadaşları olan bir grup genç, Şehmus Amcayı görünce muziplik yapmak ister. Şehmus Amca, lütfen sen yorulma biz teyzeyi sallarız, derler. Gençlerin, oğlu Bahri Tunç’un arkadaşları olduğunu fark eden Şehmus Amca, eşini sallarken düşürürler düşüncesiyle onları geri çevirir. Hayır olmaz gidin kendinize başka bir iş arayın, ben kendi hanımımı kendim sallarım kimseye ihtiyacım olmaz diyerek gençlerin muzipliğine tatlı dille cevap vermiştir” sözlerini kullanıyor.