BATMAN SINIRLARINA SIĞMAYAN TÜCCAR ADİL SEYHAN

“Dünyanın neresinde olursa olsun o mümine el verenlerden olacağız, omuz vereceğiz, destek vereceğiz, yol göstereceğiz, ışık olacağız, sporcularımıza sahip çıkacağız, sanata değer vereceğiz, eğitim için destek olacağız. Filmlerimizi dünyaya pazarlayacağız. İnsanlığımıza yardım edeceğiz, yolumuzda iz bırakacağız” diyen tüccar, iş adamı Adil Seyhan ile söyleşi yaptık.

Bilgisinden ve tecrübesinden, girişimcilik yönünden gençlere model olması için Karabağ aşkı umarım sizlere model olur, ışık olur, ilham olur. Diyarbakır gençlerine, Mardin gençlerine, Batman gençlerine “Gelecek göklerdedir” diyenlerden olan, tavsiyelerini okuyarak faydalanacağınıza inanıyorum.

 Adil Seyhan Kimdir?

22.06.1973 Diyarbakır doğumludur. Batman’da okuyan çocuklar oynarken Adil Seyhan, ilkokul 5’ten sonra Batman’da ticaret yapmak için alıp satma, ufku ve isteğinde olan, çocukluk yaşlarında yaşı tutmadığı için babasından vekâlet alarak şirket kuran ve yaşı küçük olduğu için banka çek koçanı vermemiştir kendisine. Seyhan’da yaşını büyütmek için babasını mahkemeye vererek yaşını büyüttü. Batman’a sığamamış, İstanbul’a ticaretimi taşımış, girişimci yönüyle akıllı bir tüccardır.

Adil Seyhan 1992 senesinde Seyhanlar A.Ş Grubu’nu kurmuştur. Seyhanlar Şirketler Grubu’nda Dünya’daki gelişime paralel olarak, İnsan Kaynakları Yönetimi’ndeki gelişmeleri yakından takip eden ve “Stratejik Yönetim” Şirketler Grubu’nda dünyadaki gelişime paralel olarak, İnsan Kaynakları Yönetimi’ndeki gelişmeleri yakından takip eden ve “Stratejik Yönetim” kavramının değişmez bir bölümünü oluşturan İnsan Kaynakları Yönetimi uygulamalarının temel ilkeleri şunlardır:  Seyhanlar grup Aş felsefesi, vizyonu, misyonu ve ilkelerini uygulayabilecek; kendini, takımını ve şirketini geliştirecek; teknolojideki gelişmeleri takip eden, uygulayan, eğitimli ve profesyonel insan kaynağını gruba kazandırmak. Grup şirketlerinin, stratejik plan ve hedefleri doğrultusunda organizasyon yapılarını dinamik tutmalarını ve değişimlere hazır olmalarını sağlamak.

İnsan Kaynakları’nın en etkili ve verimli biçimde kullanılması ve yönetim gücünün grup hedefleri doğrultusunda yönlendirilmesi amacıyla sürekli kaliteyi iyileştirici süreç ve sistemlerle bireysel performansı ve takım performansını geliştirmek.

Çalışanlara;  çağdaş, rahat ve güvenli iş ortamı sunmak.

Çalışanlara kariyer geliştirme fırsatları sunmak.

Bireysel gelişimin iş gelişimine doğrudan yansıyacağı inancıyla çalışanların sürekli öğrenebileceği, deneyebileceği ve gelişebileceği çalışma ortamını sağlamak.

Batman’da Tinerci Çocuklar için Topluma kazandırma projesi yaptık.

Batman vatandaşı için topluma faydalı projeler sunmaktan dolayı mutluyum.

Varılacak yer yok, bitmeyen yolculuklar var. Hayatı anlamıyla, kaliteli yaşamak ve yeni nesille model olmak, farklı insanların burada buluşturmak Girişimci insanlara şahit olmak isterim. 120 ülkeye ürün satmak isterim. Farklı farklı insanları dinlemek isterim. Her insanın doğrularını görmek isterim. Onun için insanlar hayallerini kuracak ve çalışacak. Huzur ve mutluluk arayanların yanında olmak benim hedeflerim içinde olduğumu göstereceğim. En güzel hizmet insan kazanmaktır. Çevremizde her türlü insanın kalbini kazanarak bu yolda yürümek en büyük isteğim. Dünyanın neresinde bir müminin ayağına taş değerse orada olmak isterim. O mümine derman olmak, el vermek, omuz vermek için koşa koşa giderim.

Batman insanı karma yerleşimle bir araya gelmişler. Batman insanının ufku çok geniş. Batman insanı çok tüccar ve çok cana yakın samimi insanlardır. Batman’da ticaret kafası çok çalışan, girişimci ruhları olan bir millettir. Şimdi tekstil sektörünün önde olan bir ilidir. Dışında yaşayan, Batman’a evini yaptırarak, Batman’a yatırım yapan, Batman’ı bırakmayan Batmanlıların sayısı gittikçe artıyor. Batman’da girişimci iş adamları 120 ülkede fidan olacak, ışık olacak. Batmanlıların sayısının artacağına inanıyorum. Toprağı verimli, insanları da verimli üreten kişileri gördükçe mutlu oluyorum. Batman iyi yönetici kişiler çıkaracağı gibi, iyi doktorlar, iyi avukatlar, iyi işçiler de çıkaracaktır. Nitelikli insanların olması için elimden gelen ne varsa seve seve desteğe hazırım. Söz konusu Batman olunca dostta çok oluyor düşmanda… Yeri geliyor dostlar düşman oluyor gün geliyor düşmanlar dost oluyor. Hatta sevda oluyor Batman insanı seviyorsa tam sever, sevmiyorsa söyler. Bunun ortası yok. Batman’ın öyle uçmalı kaçmalı güçleri yoktur bir kamyonu kaldıramaz veya bir arabayı yakalayamaz, ama yeri gelir bir uzaylıya temiz bir dayak çeker.

Dünyanın neresinde mazlum varsa, yetim varsa, sıkıntı varsa biz orada olmak zorundayız. Karabağ 30 yıldır o bölgede sıkıntı yaşayan, çadırlarda yaşayan, çocuklarını kaybeden, acı çeken köylülerin kimisi öldü, kimisi kolunu bacağını kaybederek gazi oldu. Acıların, sıkıntılarını gören ve yaşayan dostlarım olduğu için bu sıkıntının sona erdiği günü 30 yıl sonra yaşadığımız için, kardeşliği, dostluğu, yürekten o duygularla yaşayan destek veren biri olarak Karabağ’ın kardeşlik gecesine destek verme sorumluluğunu hissettim. O gecede Türk bayrağı, Azerbaycan bayrağı duygusunu yaşamak ve yaşatmak bizlere nasip olduğu için o gece oradaydık. Ama yürekten sevgi ile oradaydım, sevgiyle oradaydım, duyguyla oradaydım. Karabağ benim için vatandır, yatırım yaptığım ülkemdir.

Abi; kardeşini kollayan, koruyan, el veren, omuz verendir. Abi de kardeş sevgisi varsa, insan sevgisi varsa, Allah sevgisi varsa, sevgi içinde insan duygusunu yaşar. İnsanda aşk yoksa Allah için yapacak kardeşliğin içinde aşk olacak, sevgi olacak, ruh olacak. Bu duygular karşıya kardeşlik duygusunu yaşatır. İçinde kardeşlik duygusu yoksa, sevgi yoksa, gönülden ikram edilmiyorsa, kimsenin canı istemez. Gönülden ikram verirlerse su bal gibi gelir. Azerbaycan’ın abisiyim, Özbekistan’ın abisiyim. Pakistan’ın abisiyim. Etiyopya’nın abisiyim. Yeter ki hürmetim olan her yerde sevgi ile koşacağız, el vereceğiz, omuz vereceğiz, destek vereceğiz, model olacağız, gelecek nesillerimizde bizler gibi çalışsın bizler gibi el versin.

Sevgi kötülüğü yok eder. İyilikleri yayar. Katı kalpleri yumuşatır. Sevgi iki yönlüdür. Sevgisini veren için mutluluk kaynağı, sevilen kalbinde şefkat duygusudur. İnsanı insan yapan varlık sebebidir. İçimizdeki ateşi ortaya çıkaran sevgidir. Hırs sevginin önüne geçmemelidir. Sevgi bittiği yerde cehennem başlar. İki aşk var. Biri İlahi aşk, ikincisi dünya aşkı. Özünde sevgi yoksa, yaşamın tadı, tuzu, lezzeti olmaz. İşinizi sevgiyle yapın, selamınızı da sevgi ile verin. Müşterinizi de sevgi ile karşılayın. Sevgi şerbetiniz daim olsun.

Kardeş gönül aynasıdır. Kardeşe bakması bilen, kardeşle yaşamayı kardeşle sohbet etmesini, kardeşle paylaşmasını kardeşle konuştuğu zaman açığını yakalayan değil eksiklerini kapatan kardeş olmak, samimi içten, canını koyan olmak, gösteriş değil içten sevgi ile paylaşan kardeş olun. Bunu yapan candan davranan kardeşe ne mutlu. Dünyaya bir daha gelsem aynı anneden, aynı babadan olmak ve aynı kardeşlerimle birlikte olmak isterim. Kardeşlerim benim için kıymetlidir. Benim suyumdur, benim vitaminimdir, benim dermanımdır. Benim yaşam sevgimdirler.

Baba rızık kapısıdır. Açmasını bilene baba ile vakit geçirene, babayı dinleyene, fikirlerini, düşüncelerini alana ne mutlu. Yaratan, babanın kalıtım yolundan % 50 veriyor, % 50 sizin beceriniz. Benim dünyada en çok sevdiğim babamdı. Benim idolümdü. Babam vefat ettiği gün sakal koydum, sakalım babamı hatırlatıyor. Benim babam hiç okula gitmemiş, ama kendisi 1.90 boyunda, heybetli bir duruşu, heybetli bir bakışı vardı. Eve girişi, hepimizi ayağa kaldırırdı. Sevgiyi, ilgiyi, saygıyı gösterirken sevgi görüyorduk. Babam şeyhdi. Kur’an’a bağlı, Peygamber efendimizin yolunda yürüyen, gönülleri kazanan, yardımsever bir insandı. Değer veren, sevgi dolu biriydi. Hani bir şarkı varya… “Bu adam benim babam” Bu şarkı benim babamı anlatıyor. Babalarınız sağken onunla vakit geçirin, hikayeleriniz olsun, anılarınız olsun. Bu fırsatı kaçırmayın. Elinizdeki kıymeti bilin, zamanı elinizde iken değerlendirin. Sevginizi vermesini bilin, saygınızı göstermesini bilin. Bu gün var, yarın yok. Sakın kaçırmayın. Sonra keşke demeyin.

Anne cennet kapısıdır derler. Benim annem, eşinin hep yanında olan, destek veren, arkasını toplayan bir eş olmuştur. Evde çocuklarının öğretmeni olmuştur. Her şeyi bize öğreten, tattıran, yediren, içiren bir anne olmuştur. Sevgi dolu, insanlara değer veren, şükür etmesini bilen, gözü de tok, kalbi de zengin bir anne evladı olmak harika bir duygu. . Harika bir annem var. İyi bir öğretmenimdir.

Anne babanıza zaman ayırın. Onların değerini bilin, elinizdeki fırsatı sakın kaçırmayın. Onlara geldiğiniz zaman, engelleri dinleyin, mücadele yıllarını dinleyin, çektiği sıkıntıları dinleyin ve onlardan ders çıkarın. Sevginizi yansıtın, ilginizi gösterin, sakın anne babaya “of” bile demeyin. Birlikte hikayeleriniz olsun, anılarınız olsun. Güzel resimleriniz olsun.

Ben kimim diyerek, nereden geldim nereye gidiyorum, önümdeki engelleri nasıl aşabilirim sorularına iyi cevaplar bulun. Ama benim kim olduğumu biliyor musun diyerek tehdit eden bir dilden uzak durun. Diliniz okşayan olsun, gönülleri kazanan olsun. Emir veren değil, hedef gösteren olun. Ekibiniz yönlendirmesini iyi bilin. Ekibinize güven duyun. Başarınızın sırrının ekibinizde olduğunu untumayın. Sevgi ile yapın, saygı ile yönetin.

Ali Koç, Hüsnü Özyeğin, Bedrettin Dalan gibi iz bırakan kişilerin başarı reçetelerinden ders çıkarıyorum. Ali Koç beye bir soru sorduğumda, bu başarının sırrı nedir dediğimde arkasına döndü ve ekibini gösterdi. Başarı burada dedi. Ekip kurmasını bilenler başarıyı cebinde taşırlar.

Ben çocukluğumda bize Atatürk bu şekilde anlatılmamıştı. Onun için ben Atatürk’ü İstanbul’a geldiğim zaman tanıdım. Bilgileri, duruşları bana ilham oluyor. Giyim kültürü, sanata bakışı, kitap okuyuşu, çocuklara verdiği değer, kadınlara verdiği değer, bakış açısı, vizyonu bana ilham olmuştur. Bu ilham için sizde başka yerde aramadan Atatürk’ün hayatını okuyun. Biz de bir atasözü var, sizlerle paylaşmak isterim: “Giysilerinizle ağırlanırsınız, bilgilerinizle uğurlanırsınız. Bilginin ve giyimin önemi bize çok iyi gösterilmiştir. İyi model olmuştur.”

Ahlak ya da sağtöre, kelimenin en dar anlamıyla, neyin doğru veya yanlış sayıldığı ile ilgilenir. Terim genellikle kültürel, dinî, dünyevi ve felsefi topluluklar tarafından, insanların çeşitli davranışlarının yanlış veya doğru oluşunu belirleyen bir yargı ve ilkeler sistemi kavramı ve/veya inancı için kullanılır. Bir insan duruştur, gıdasıdır, vitamindir. Ahlak yürekten veren, insanların sevgisi gönüllere yansır. Onun için derler ya tatli dil yılanı deliğinden çıkarır. Bilgiyi siz nerede, nasıl kullanacağınız biliyorsanız, başarılı olur.

Bereketli verimli topraklarda yaşıyoruz. Elimizdeki kıymeti bilmiyoruz. Dünya insanları, Türkiye için çırpınıyor. Ülkemizde sıkıntılar olabilir. Bunlar geçecektir, bunları dert etmeyelim. Bizim insanlarımızın toprak sevgisi var, bayrak sevgisi var, ezan sevgisi var. 4 mevsimi yaşayan bir ülkede yaşıyoruz. Bu bizim için büyük nimet. Ülkemizin sırtı yere gelmez. Osmanlıya bakın, zamanında hiç sömürmemiş, hep hizmet taşımış, hizmet götürmüş, yardım etmiş. Dine hiç ama hiç karışmamış. İzleri dünyada çok etkili hala. Bunu yabancı ülkelere gidince anlarsınız. Onun için 130 ülkenin yatırımcıları, iş adamları ülkemize geliyor. Ülkemizin gelişmesine katkıda bulunmak zorundayız. Sıkıntılar olacaktır. Bunları aşacağız. Eskiden yaz-kış vardı, eskiden sabah-akşam vardı. Bakın şimdi İstanbul 24 saati canlı yaşıyor. Dünya elimizin altında, okuyarak, becerilerimizi güçlendirerek, hayallerimizi gerçekleştirerek çalışmak, koşmak, üretmek zorundayız. Elimize geçen fırsatları kaçırmayalım. Sağlığınız da sizin için bir fırsattır.

Batman’da esnafa gidip sorardım. Abi işler nasıl gidiyor. Dışarı çıkmıyorlar, yazdır çok sıcak gelmiyorlar. Ramazandır, millet oruçludur, alım gücü yoktur diyenleri çok çok duydum. Güzel düşünen güzel görür. Güzel bakan, güzel olur. Onun için iyi düşüneceksiniz ki güzel göresiniz. Ablama giderken duyuyordum ki, battık, bittik çok kötü, işler iyi gitmiyor diyip içimizi karartıyorlar, Ama ben gidince, iyi olacak Allah’ın adıyla dediğinde içimize ne umut doluyor, umut veriyorsun diyorlardı. Onun için karamsar olmayalım, iyi düşünelim, iyi olsun.

Bilgi ve kültürün sevenler içinde konuşmak harikadır ve duyguları kabartır. Büyük keyif alırsınız, bilgi çıtanız yükselir. Duygunu ve bilgini dök, içini boşaltmaktan korkma. Bilgili insan sizin yolunuzda ışıktır ve rehberdir. Yolunuza, işinize aydınlık kazandırır. Onun için bilgili insanlardan zarar gelmez. Farklı düşüncelerden zarar gelmez aynı düşünceli olandan zarar görebilme ihtimali daha fazladır.

Aydın insanların arasında olmak harika. Kendimi okuldaymış gibi hissediyorum. Şehrin kültürü, temizliği, iletişimi, paylaşımı için bilinçli olmak gerekir, aydın olunması gerekir. Empati kurmak gerekir. Okuyan bir şehrin etrafı da insanları da güzel olur. Bilgili insanların arasında yaşamak, bilgili insanların etkili kullandığı cümleler, sizi de daha etkili cümle kurmaya zorlar. Onun için kitap şehrini aydınlatan, sıcak tutan bir köprüdür. Kitap şehre ruh veriyor, can veriyor. Kalite kazandırıyor, mutluluk yaşatıyor. Atatürk’ün dediği gibi ‘‘Çocukluğumda elime geçen iki kuruştan birini kitaba vermeseydim bugün yaptığım işlerin hiçbirini yapamazdım. Bilginin ne kadar güçlü olduğu ne kadar zengin olduğunu unutmayın. Bilgi hazinenizi geliştirin. Okuyarak, tecrübeli insanları dinleyerek ders çıkarın.

Rızık kapısı için mücadele etmek, kapı çalmak, koşmak, yorulmak, ter çıkarmak, hak etme, emek vermek o zaman o rızık kapıları açılır. Yoksa: o kapıda kilitler vardır. O kilidin anahtarı bizim çalışmamız, gelip gitmemiz, uğraşmamızdır. Bu kapının anahtarı açılmasının başka yolu yoktur. İstemeden almak, vermek hak değildir. Onun için çalışanlarımla birlikte işimize sevgimizi ve alın terimizi dökerek, sevgi besleyerek, bereketini alıyoruz. Böylelikle yaptığımız işe hayır ve bereket getiriyor. O aşkla gelip, gitmek gerekir. Yoksa aldığınız paranın değerini göremezsiniz.

 Kişi önce kendisine bir idol belirlemeli, mükemmelliği örnek almalı, ahlaki değerlere önem vermeli, açık sözlü ve dürüst olmalı, insanlara ilham veren çalışmalara imza atmalı, dernek etkinliklerine katılmalı ve sosyal yaşamı olmalı kişi eğer bunları yapabiliyorsa başarı onun için kaçınılmaz olur.

Her şeyden önce kendinizi sevin, kendinize inanın, hedef belirleyin ve başaracağınıza inanın. İnandığınız yolda çalışmaktan usanmayın. İş hayatınızla özel hayatınızın dengesini iyi kurmaya çalışın.

Ağızdan çıkan kelimeler nereden geldiği önemlidir, kelimeler keskin, kırıcı olabilir. O kelimelerin ifade ettiği anlama göre değişir. Kelimeler gönül telinden geliyorsa tesiri de algılaması da farklı olur. Gönülden çıkan gönüle ulaşır unutmayın.

Kalemini iyi tut, saate iyi bak, büyüklerini iyi dinle. Dinleyen toplayandır, konuşan tüketendir. İşine dört elle sarıl. İşini elinin ucu ile yapma, işine kalbini ver. Yürekten inan ve sarıl. Çevreyi süzme, işine adapte ol. Çevreyi analiz etme kendi eksiklerini görmeye çalış. cuvaldız ıynesi kendıne batırması bil.

Kadın henüz açmaya bekleyen bir tohumdur ne zaman onu olduğu gibi kabul eder. Ve yüreğinle dokunursan sana çiçekler vermeye başlar.

Güven çekirge gibidir. Kaçınca bir daha geri gelmez.

Her işin can damarıdır. İlişkinin başarısı karşındaki kişinin benzerliği nedeniyle uyum sağlamasıdır. Konuşma tarzı, ses tonu, mimikler, fiziksel görünüm iletişime katkısı vardır.

Gaflet derin bir uykudur. İşlenen bir günaha dahil olmak o günahı işlemekten daha beterdir.

Kimlerle düşüp kalktığındır. Şunu iyi bil ki sepetteki sağlam elmalar, içindeki bir çürük elmayı sağlam çıkaramaz. Fakat bir çürük elma hepsini çürütür. Daima salih kişilerle düşüp kalk. İyi arkadaş gül satana benzer. Yanında bulunduğun müddetçe güzel koku taşırsın

Tevazu et kimse kimseye övünmesin. Dağları iğne ile oyarak toz etmek, kalplerden kibir çıkarmaktan kolaydır.

Evlilik su gibidir. Su azdır, değerlidir. Hayatın kendisidir. Su candır, ayağa kaldıran, diriltendir, yokluğu kuraklıktır, açlıktır ve yok olmaktır. Kadın, erkek önce çok iyi tanınmalıdır. Farkları bilmek tartışmayı azaltır.

Rızkına kefil benim diyen, sağlığımız için oturup şükür edelim. Elimiz, ayağımız, gözümüz var şükür edelim. Sağlıklıyız şükür edelim. Metro şehirde yaşıyoruz şükür edelim. Ama sıkıntılar olacak. Onun için de çalışmak gerekir. Aklımızı ve hislerimizi kullanmak gerekir. Becerimizi doğru yerde kullanırsak kıymetli olur. O da sizi başarıya taşır. Olmaz demeyin olur ve kısmetinizin ayaklarınızın ucunda olduğunu unutmayın. Ayağımızın ucunu göremeyebiliriz bazen.

İslam âlimleri şükrü şöyle tarif etmişlerdir: Şükür, her nimetin Allah’tan geldiğini bilip dil ile de hamd etmektir. Allahü teâlânın emirlerini yapıp yasak ettiklerinden sakınmak şükretmek olur. İnsanların hidayeti için çalışmak, onları irşat etmek de şükür sayılır. Şükür, Allahü teâlânın verdiği nimetleri yerinde sarf etmek, günahlardan kaçınmaktır. İnsan, Rabbin verdiği nimetlerle günah işlerse, nankörlük etmiş olur. Şükür, nimeti değil, nimeti vereni görmektir. Nimeti vereni bilip gereğiyle amel etmektir. Bu amel, kalb, dil ve diğer azâlarla olur. Kalb ile iyiliğe niyet eder. Dil ile hamd eder,

Bizi yaratanın ilk emrı okuyun dıyor. Akıl vermiş, his vermiş, hayali geliştirmek için okumak gerekir. Kitap okumak barut gibidir. Bir kere tutuşunca hiç sönmez. Hz. Ali’nin dediği gibi: Zenginliğin en iyisi akıl zenginliğidir. Kitap, gazete dergi okuyun. İnternetten okuyun, ama dokunarak okursanız size daha iyi gelir.

Bazı kitaplar sadece tadına bakarsanız, bazılarını yutarsanız, bazılarını ise çiğneyip sindirirseniz iyi olur. Kitap seni öfkelendirmeyen, üzmeyen ve sana öğüt veren en yakın arkadaştır. İnsanın görmesi mümkün olmayan şeyleri kitap öğretir. Çünkü onlar kilometrelerce uzaktadır. Senin bir gecede okuduğun kitabı ben senelerce yazabilmek için saçımı ağarttım diyenleri bilin. Dalgın kafayla bir şeyler öğrenmeye çalışmak, rüzgarlı havada ateş yakmaya benzer. Onun için 10 dakika okuyun ama her gün okuyun, bilgi toplamak için okuyun Hayallerinizi geliştirmek için okuyun. Vizyonunuzu geliştirmek için okuyun.

Her iki tarafta iyi niyetli olmayan, sürekli bahane üreten, çalışmayı benimsemeyen insanlar var. Eskiden işi göre adam seçiliyordu. Ustanın yanında iş öğreniliyordu. Ustayı geçen çıraklar hep takdir edilen bir dönemden geliyoruz. Daha ilk kez iş arayanlara, kısmetinize ne gelirse girin ve çalışın. İşinize giderken işe gidiyorum demeyin. İnşallah bugün verilen işin hakkını veririm diyenlerden olun. Belki Yaratan sizi farklı farklı yollardan, çalıştıra çalıştıra, yetiştire yetiştire, belki hayallerinizin işine götürür. Kaderinizde varsa ve yazılmış ise buna inanıyorsanız, karşınıza ne çıkarsa değerlendirin, sabırlı olun. Her ortamdan tat almasını bilin. Çevreye bakmayın, pahalılığa bakmayın. Bu kadar maaş alırsam, bu şekilde yaşarım diyerek olmuyor. Onun için elinize gelen para ile yaşamasını öğrenin. Bizde bir söz vardır: Ayağını yorganına göre uzat. İşinize zamanında gitmesini bilin. Artık her şey kamera ile kayıt altına alınıyor. Ama en büyük kamera, Yaratanın kamerası. O kamerada iyi görüntüleriniz olsun. Anne-Babalara büyük iş düşüyor yönlendirmek için. Devletimize nitelikli personel yetiştirmek zorundayız. İyi niyeti yönlendirecek patronlara ihtiyacımız var. Çalışan iyi niyetli kişiler, gençleri yönlendirmek gerekir. Onun için çok paranın yerine parayı hak etmek için el birliği içinde gençleri iş dünyasına hazırlamak gerekir. Bilgiyi sevdirmek gerekir. Çalışmayı bilmek gerekir. Kademe kademe büyümek gerekir. Bugün aldığı parasına şükür eden yarın büyük parası içinde şükür edecektir. Azdan tasarruf yapın. Bu duyguları bize büyüklerimiz öğretti, siz de öğretin. Nefis bizi yanlışa sokuyorsa, daha bilinçli olmalıyız. Yavaş yavaş bu sıkıntılı günlerimiz arkada kalacak. Ama ahlaklı, dürüst olun. Bereketli paranız size çok çok faydalı olacaktır. Bütün inananların inançlı bir şekilde yaşamasını diliyorum.

Önünüze çıkan kısmeti tepmeyin.

Değerlendirin, çalışın. Kısmetiniz orada olabilir.

Azda olsa çalışın, hikayeniz olsun, anılarınız olsun. Ama doğruluktan dürüstlükten asla ödün vermeyin.

Beni enayi yerine koydun diyen, bu kelimeyi şeytanlık için yaptığını unutmayın.

Vicdanınızı cüzdana sığdırmayın. Hedefinize ulaşmak için yanınızdaki insanların fikirlerini alın. Her gün öğrenilecek yeni şeyler varmış gibi davranın. Yeni bilgiler öğrenmeye kendinizi amaç olarak seçin.

Kapınızı herkese açık tutun. Her zaman kilonuza dikkat edin. Kitap okuyun, seminerlere katılın, fuarları gezin, ihmal etmeyin. Yetenekli kişileri bünyenizde toplamasını bilin. Kalemini kullanan gazetecileri yanınızda tutmasını öğrenin. İyi, ehil kişileri kahvaltıda ağırlayın. Riskleri almaktan kaçının. Yüksek hedefleri belirleyin. Büyük düşünün.

Ufkunuz küçük kalmasın. Gönül almasını ihmal etmeyin. Ayda bir de olsa yoksulun sofrasında oturmasını öğrenin. Her zaman insanlara umut verin. Çalışanların niteliklerini artırmak için seminerlere önem verin.

Her gün spor yapmasını ihmal etmeyin. Haftada bir gün saunaya gidin, iletişim kurun yalnız kalmayın.

Nice insan vardır ki ism-i azami okur da manasına anlamaz halbuki Allah dostlarından biri bir ağaca dokunur da ağaç meyve verirse ancak o ismin hürmetine verirse, ancak o ismin hürmetine verir. Kayalardan su akarsa ancak onun hürmetine verir. Kayalardan su akarsa ancak onun hürmetine akar. Vahşi bir hayvan bir Allah dostuna teslim olursa ancak onun hürmetine olur. Bir veli yağmur isterse ve yağmur da yağarsa ancak onun hürmetinden yağar. Bir mürid Allah’tan başka hatırına gelen her şeyi terketmedikçe bu yolda mesafe katedemez.

İki engel var: İç engel, dış engel

İçeriye engeli koyanın kendin olduğunu unutma, dışarıda engel yok. Yağmur yağar vazgeçersin. Kar yağar randevuya gitmezsin, sıcak olur çıkmazsın. Hep kendine göre bahaneler bulur, fırsatları elinize çevirirsin. Belki Cenab-ı Allah, kısmetini o yağmurlu, o eziyetli, o engelli gününde verecek. Bunu bilen hayırdır der gider. Söz verdim der gider, Peygamber Efendimiz diyor ki: “Söz verdiğinizde sözünüzü tutun.” Biz sözümüzde duralım, sözümüzü gerçekleştirelim. Her şeyde hayır olduğunu unutmayın. Kısmetiniz peşinde olun.

Cömertlik şerefleri koruyan bır sıfattır.

Bağışlamak üstün olmanın zekatıdır. Hıyanet eden dosttan ayrılmış teselli bulmaktır.

Zenginliğin en üstünü isteklerini terk etmektir.

Nice akıl vardır heva ve hevesin buyruğuna uyar esir olur.

Dostlar insana fayda veren yakınlıktır. Bilgi kadrini bilen kişidir.Bilgisizlık yaptığını bilmeyen kişidir. Bilgin kalbiyle gönlüyle bakar görür, cahil gözüyle bakar görür. Cahiller çoğalınca bilginler garip olurlar. İlim hikmetin meyvesidir gerçekse dalları budaklarıdır. İki şey vardır ki sonu bulunmaz; bilgi ve akıl kendini bilmeyen başkasının nasıl bilir.