Yazan ve derleyen EKREM GÜNAYDIN
İzinsiz iktibas edilemez.
1971–1972 yılında Türkiye Deplasmanlı Güreş Liginde Türkiye Tuş Kralı seçildi. 1975 yılında Milli Takıma seçildi. 1975 Akdeniz Oyunları Şampiyonu oldu. 1975 yılında Uluslararası Yaşar Doğu Serbest Güreş Turnuvasında şampiyon oldu. 1976 yılında ise Türkiye Şampiyonu oldu.
“MEHMET HOCA ELİMDEN TUTTU”
1970–75 yılları arasında Batman Petrolspor’un güreş takımında adını altın madalya ile yazdıran Şimşek, güreş sporuyla nasıl tanıştığını anlatıyor “Yıl 1970’ti. Hisar Köyü’nden Batman’a yeni gelmiştik. O dönemler babam TP’de çalışıyordu. Şimdiki Bölge Müdürlüğü binasının olduğu alan, güreş antrenmanlarının yapıldığı yerdi. Güreş sporuna meraklıydım. İdmanı pür dikkat izlerken bir anda Mehmet Esenceli, karşıdaki bir güreşçi ile beni müsabakaya tuttu. Rakibimi devirdim, güreşçiler inanmadı. İkinci güreşçiyi de karşıma çıkardılar. Onu da bir künde ile yere bırakınca Mehmet hoca elimden tuttu. Bir daha da bırakmadı”
“ZORU BAŞARDIM”
TP Tesislerindeki Site Ortaokulunda eğitimini sürdürdüğü dönemlerde güreş takımına alındığını dile getiren Şimşek, film şeridi gibi gözünün önünden geçen o başarı dolu öyküyü anlattıkça hüzünleniyordu “Henüz 14 yaşındaydım. Ortaokul Müdürümüz Mehmet Yıldız’dı. Antrenörümüz Mehmet Esenceli sınıfa girer girmez Mehmet Emin Şimşek nerede? dedi. Elimden tuttuğu gibi beni Okul Müdürü Mehmet Yıldız’ın odasına getirip, bu çocuk artık güreş takımında, dedi. Üç günlük idmanın ardından beni Türkiye güreş şampiyonası müsabakaları için Ankara’ya götürdüler. Batman’a şampiyonlukla döneceğimden emindim. Çünkü kendime güvenim vardı. O arkadaşlarımı ve hocamı mahcup etmedim. Şampiyonada Türkiye Tuş Kralı olmuştum. Kimse inanamamıştı ama zoru başarmıştım”
“BANA GETİRİLEN HEDİYELERİ, ÇOCUKLARA BAĞIŞLADIM”
Şimşek, o yılları anlatırken “1975’in Temmuz’un da Cezayir’de 7. Akdeniz Oyunları’nda 5 Mehmet, altın madalya almıştı. Akdeniz Oyunları’ndaki müsabakalarda Mehmet Uzun, Mehmet Güçlü, Mehmet Cambaz, Mehmet Sarı ve Mehmet Emin Şimşek minderlerde tuş fırtınası estirmişti. O zaman ulusal gazetelerin manşetleri, 5 Mehmet altın madalya aldı, haberleri ile süslenmişti. O manşeti hiç unutmuyorum. Bursa’daki müsabakalarda Coşkun Soygu’yu 12 saniyede en seri tuşla yenmeyi başarmıştım. Güreş sporu, futbol gibi değil. Bu spor dalı amatör ruhla yapılıyor. 70’li yıllarda güreşe daha fazla önem verilirdi. Bazı kurum ve kuruluşlar gibi Türkiye Petrolleri de güreşçiye kadro veriyordu. Deplasmanlı güreş liginde mücadele ederken 20 müsabakanın 20’sinin de rakiplerimi yenmeyi başarmıştım. Batman Petrolspor Güreş Takımı, büyük şehirlerin güreş takımlarının ayarındaydı. Cezayir’deki Akdeniz oyunlarında altın madalya ile döndüğümde o dönemin Ticaret Sanayi Odası Başkanı merhum Mahmut Ortaboy, işadamları ve bazı saygın esnaflar, bana verdikleri armağanları üç okuldaki dar gelirli öğrencilere hediye etmiştim” diyor.
“İKİ KİŞİNİN DESTEĞİNİ UNUTAMAM”
Cezayir’de aldığı altın madalya hiç bir ödüle değişmeyen Mehmet Emin Şimşek, en büyük başarıyı 1975 yılındaki Akdeniz Olimpiyat Oyunları’nda aldığını söylüyor “57 kiloda yarıştığım o turnuvada İtalya, Cezayir, Fas, Suriye, Tunus, Yugoslavya ve finalde de Yunanistanlı güreşçiyi yeniştim. Finalde karşılaştığım Yunanistanlı güreşçi neye uğradığını şaşırmıştı. Cezayir’deki televizyonda bana verilen lakap Sert Mehmet’ti. Maçı anlatan ünlü sunucu Halit Kıvanç, doğum yerim Mardin olduğu için TRT’nin naklen yayında İşte Mardin canavarı Mehmet Emin demişti. Güreşte başarılı olmamda iki kişinin desteğini asla unutamam. Biri beni müsabakalara iyi motive eden Antrenörüm Mehmet Esenceli’ydi. Diğeri ise evde iyi gıda almamı sağlayan eşim Hamdiye’ydi”
“GÜREŞTE İŞİ, SEVENE BIRAKMAK LAZIM”
Dünyanın en güzel sporunun güreş olduğunu söylüyor Şimşek ve ekliyor “Güreşte bu işi sevene bırakmak lazım. O dönemler ne para ne de pul bilmezdik. Başarı için çalışırdık. Bazı kurumların güreş sporuna artık el atması gerekiyor. 1970 ila 1995 yılları arasında aktif olarak güreşe hizmet verdim. Köyden Batman’a geldiğimde 14 yaşında bir gençtim. Üç günlük idmanla Milli Güreşçi oldum. 40 madalya ve 10 kupanın öyküsünü şimdi yakınlarımla paylaşıyorum. 1975 Yılında da Hürriyet Gazetesinin yarışmasında yılın sporcusu seçilmiştim. Kısacası bir zamanlar kartaldık”
ADI, BİR OKULDA YAŞATILIYOR
Batman’ın Belde Mahallesinde adının bir ilköğretim okuluna verilmesinden duyduğu sevinci dile getiren Şimşek, madalya ve kupaların bulunduğu odasında geçmişe duyduğu özlemi de özetliyor “Orta yaşın üzerinde olmama rağmen kendimi hala genç bir güreşçi gibi hissediyorum. Sporumu aksatmıyorum. 40 madalya ile 10 kupanın olduğu gurur köşesinden gözümü ayırmıyorum. Benim için o madalya ve kupaların manevi değeri çok büyük. Hala hayatta olan eski güreşçi arkadaşlarımla diyalogum sürüyor”
DÜNYA ŞAMPİYONASINA KATILDI
Defalarca milli mayoyu giydi. 1976 yılında ilimizin sporcusu seçildi. Şampiyonumuz, güreş sporunu 16 yıl aralıksız sürdürdü. Bu süre içerisinde 30 madalya, kupa ve uluslararası diplomalar aldı. 1995’te Türkiye Petrolleri Batman Bölge Müdürlüğü’nden emekli olduktan sonra Batman Belediyespor güreş takımının kuruculuğunu yapan ve bir süre de Gençlik Spor Hizmetleri İl Müdürlüğü’nde fahri antrenörlük yapan tuş kralı Şimşek, şimdi eski günlerine özlem duyuyor.
***
NOSTALJİ SAYFIMIZI HAZIRLAYAN EKREM GÜNAYDIN'A BU SAYFADAN ULAŞABİLİRSİNİZ: