Bayramların kıymetini bilmeliyiz
Kim ne derse desin, yaşı 70 de olsa herkesin içine bir heyecan giriyor her bayram geldiğinde.
Evet, ekonomik zorluklar var. Geçinemiyoruz. Yoksul ailelerle aradaki uçurum giderek derileşiyor. Evine bırak et almayı, tavuk bile alamayan ailelerin sayısı giderek artıyor.
Evet, dünyanı dört bir yanı savaş… Savaşlarda ölüyor masum insanlar…
Ama hiçbir şey, bayram heyecanını öldürmeye yetmiyor bence.
Yetmemeli de zaten…
Çünkü bayramların asıl amacı da bu değil mi zaten?
Toplum olarak kenetlenmek…
Bir araya gelmek…
Aynı dualarda birleşmek…
Aynı heyecanı yaşamak…
Paylaşmak…
Yardımlaşmak…
Bayramların asıl amacı da bu zor günlerde aynı duygularda birleşmek…
Bu bayramda da temennimiz, ortak dualarda birleşmek.
Gazze’de öldürülen çocuklar için dua etmek…
Tam da Gazze gibi olmamak için kenetlenmemiz gerektiğini anlamalıyız bayramlarda.
Bu yüzden bayramlar fırsat olmalı bizim için.
Suriye’de, Filistin’de yaşananlar ibret olmalı.
Ve bayramlarda toplumsal değerlerimizin etrafında kenetlenerek birliğimizi güçlendirmeliyiz.
Taşı toprağı altın bir ülkede yaşıyoruz.
Denizimiz de var, güneşimiz de.
Dağ ve tepelerimiz de var, ormanlarımız da…
Bayramlarımız gibi bizi birbirimize yakınlaştıran geleneklerimiz var.
Hepimizi ortak heyecana sürükleyen günlerimiz…
Sevdiklerimizle kucaklaşabileceğimiz, kapımıza gelen çocukları şekerle sevindirebileceğimiz, kestiğimi kurban etlerini yoksul ailelerle paylaşabileceğimiz bayramlarımız var.
Bu güzel ve anlamlı günlerin kıymetini bilmeliyiz.