Efendim, yaz boyunca hıncını bizden çıkan güneşin kavurucu sıcaklığı, nihayet yerini serin bir havaya bıraktı.
Sadece serin hava mı sevgili okur?
Yine bir seçim dönemi geldi çattı. Partilerin adayları için fısıltılar yayılmaya başladı. Anlayacağınız seçim heyecanı yavaştan yavaştan kendini hissettirmeye başladı.
Seçim rüzgârına kapılmadan evvel, geçtiğimiz yerel seçimlerde göreve gelen Belediye Başkanları ne durumda, çalışmalar ne âlemde, görev yaptıkları yerlerde hizmet ne noktada diye bir bakalım istedik. (not: bu diğer başkanlar için önemli bir uyarıdır, göz hapsinde olduklarının bilinmesini isterim)
Ve en yakın mesafede bulunan şirin ilçemiz Beşiri’ye kısa bir yolculuk gerçekleştirdik.
Beşiri Belediye Eş Başkanı Mustafa Öztürk’ü konuk ettik sayfamıza.
Seçimler tamamlanır tamamlanmaz, hemen ikinci haftasında çalışmalara başlamış Öztürk.
Önüne hedefler koymuş. Beşiri’ye kazandırmak istediklerini bir bir sıralamış. Anlayacağınız “Beşiri’de asayiş berkemal” havası yarattı bizde.
Beşiri’den sonra bir de çözüm sürecini konuşuyoruz sayın Öztürk’le.
“Sürece dair umutlarımı korumak istiyorum” sözüyle iyimser bir hava yakalıyor Öztürk.
İyisi mi siz, uzatın ayaklarınızı önünüzde duran sehpaya, sigara ve kahvenizi yudumlayıp Başkan Öztürk’le gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi okumaya başlayın, biricik yazarınız ise diğer ilçelerde yapılan ya da yapılamayan çalışma hizmetlere bir göz atayım ne dersiniz?
MUSTAFA ÖZTÜRK KİMDİR?
1975 Beşiri doğumluyum. Lise mezunuyum. 6 çocuk babasıyım. DTP ve BDP’nin yöneticilik, merkez ilçe başkanlığı ve il başkanlığında ve uzun yıllar bu partinin içerisinde yer aldım. sonra Beşiri Belediye Eş Başkanlığı’nda görev aldım.
TÜRKAN: YEREL SEÇİMLERDE BEŞİRİ BELEDİYE EŞ BAŞKANLIĞINA GETİRİLDİNİZ. ÖNCELİKLE EŞBAŞKANLIK SİSTEMİNİ DEĞERLENDİRİR MİSİNİZ?
ÖZTÜRK: Eş Başkanlık sistemi, kadınların toplumun yarısını oluşturmasından yola çıkarak kadın-erkek eşitliğini savunan bir sistemdir. Toplumda eşit temsiliyeti sağlamak açısından öngörülen bir sistemdir. Kadın-erkek eşitliğini yakalayabilmek için siyasi parti olarak bu modeli hayata geçirdik. Birçok yönden olumlu bir adımdır. Daha önce Avrupa ülkelerinde siyasi partilerde eş başkanlık sistemi uygulanıyordu ancak yerel yönetimlerde bu sistemi hayata geçiren ilk biz olduk. Bu yüzden yeni bir modeldir. Tabi ki her yeni uygulama gibi, bunun da sancılı süreci olabilir, sıkıntıları olabilir. Gerçi biz Beşiri’de herhangi bir sıkıntı yaşamadık ama ufak tefek sorunlar olsa da bunları olumlu karşılamak lazım.
TÜRKAN: BEŞİRİ BELEDİYESİNİ NASIL DEVİR ALDINIZ? BÜTÇESİ, BORCU VE İŞÇİ SAYISI HAKKINDA BİLGİ VERİR MİSİNİZ?
ÖZTÜRK: Klasik bir söylem olacak ama bir enkaz devraldık. Belediyeyi aldığımızda gördük ki iki –üç ay öncesinde 82 personel işe alınmış. Ve bu personeller tamamen yasadışı şekilde işe alınmış. Hiçbir hukuk ve mevzuat tanınmadan 82 kişinin Belediyeye girişi yapılmış. Böyle bir düzeni devraldık. Belediye işçi alımında kuralı vardır ya teknik eleman olarak, ya sözleşmeli personel olarak ya da hizmet alımı olarak personel alınır. Ancak Beşiri Belediyesi’nde alınan 82 personel için bu mevzuatın hiçbiri dinlenmemiş. Beşiri’ye aktarılan paranın tamamı personel maaşına yetmiyordu.
BELEDİYENİN 20 TRİLYON BORCU VAR
Belediyenin toplamda 20 trilyon borcu var. Bunun 13 trilyonu sadece elektrik borcu. Bu borç nereden gelmiş? Elektrik trafolarında kullanılan kondansatörün yenilenme maliyeti toplamda 7 bin Tl’dir. Ancak Beşiri Belediyesi yıllardır kondansatorü yenilemediği için her ay 18 bin Tl ceza gelmiş Belediyeye. Ve kondansatörden kaynaklı 3 trilyon ceza kesilmiş Belediyeye. 13 trilyonluk elektrik cezasının 3 trilyonu kondansatörün yenilenmemesinden kaynaklanıyor. Oysa bunu yenilemenin maliyeti sadece 7 bin Tl’dir. Belediye böyle bir mantıkla yürütülmüş.
Dedaş’la görüştük. Kondansatör ve faiz paralarını silin dedik. İmkânlarımız yetmiyor dedik. Görüşmelerimiz sürüyor. 4 trilyon SGK borcu var. Emekli sandığı ve vergi dairesine borcu vardı. 1 trilyon esnafa borcu vardı. Esnaf borçlarının 376 binini ödedik.
TÜRKAN: ŞU ANDA KAÇ PERSONELİNİZ VAR?
ÖZTÜRK: Dediğim gibi, Beşiri Belediyesi, seçimden önce yasal mevzuata aykırı bir şekilde işçi alımı yapmış. Gayri yasal yollardan işe alınan 111 işçiyi çıkardık. Şu anda hizmet alımıyla işçi alımına gideceğiz. İhalesi yapıldı. 40 işçi alacaktık ama ilçeye daha fazla hizmet yapabilmek için bu sayıyı 20’ye düşürmeye karar aldık. O ihaleyi iptal ettik, önümüzdeki günlerde yine ihaleye giderek hizmet alımıyla işçi alacağız.
TÜRKAN: SEÇİMLERDEN BU YANA BEŞİRİ’DE NELER YAPTINIZ?
ÖZTÜRK: Göreve gelmeden önce Beşiri’nin sorunlarına ilişkin tespitler yaptık. Cumhuriyet tarihiyle eşdeğer bir tarihe sahip olan Beşiri, yıllardır ihmal edilmiş. Hala bir köy görünümünde. İmarın olmaması ve su sıkıntısı ciddi sorunlardı.
* Su sorununu giderdik. Farklı bir kuyu açtık. İki dalgıçla ilçeye su geliyordu, bu sayıyı 3’e çıkardık. İlçenin su sıkıntısı çözüldü. Su konusunda Batman’dan da daha önde olduğumuzu söyleyebilirim. Bunun dışında Beşiri’de 160 metre derinliğinde bir kuyu açtık. İyi bir su rezervi yakaladık. O da hazır. Önümüzdeki süreçte de su rezervi yakalarsak, su depolarımızı Beşiri merkezine yakın bir yere taşıyacağız. Ve suyu elektrik yerine güneş enerjisi kullanarak taşıyarak hem maddi külfetten kurtulacağız hem de ekolojik belediyeciliğe hizmet etmiş olacağız.
* Beşiri tarihinde ilk kez bu ilçeye imar geliyor. Gerekli görüşmeleri yaptık. İhaleye çıktı. 2–3 aya kadar imar çalışmaları tamamlanmış olacak.
Bunun dışında Kobin Mahallesi’nden Cumhuriyet Ortaokulu’na giden bir caddemiz var, çok bozuktu. Parke taşı ile döşedik. Parke taşı döşeme çalışması diğer caddelerde de devam ediyor. Şose yolları parke taşı ile döşüyoruz.
* Ayrıca Beşiri’de yıllardır bir özleme dönüşen taziye evi için de çalışmalarımız başlıyor. Arsa tespitinde bulunduk. Kaymakamlık binası karşısında bir arsada iki katlı, bir taziye evi kompleksi yapacağız. Yemekhanesi, mescidi içinde olacak, kadın ve erkek bölümleri olacak. Önümüzdeki hafta temeli atılacak.
* İlçede 3 dere var. Islahına ilişkin proje hazırladık. DSİ’ye sunduk. Projeler, Ankara’da. Projeler onaylandıktan sonra dereler ıslah edilecek. Sel ve taşkınlara karşı ilçemiz korunmuş olacak. Islah edilen yerleri park ve bahçelere dönüştüreceğiz.
* İlçede yangınlara müdahale edecek itfaiye aracı yoktu. Var olan araç, yangının ortasında bozuluyordu. Hibe olarak ilçeye itfaiye aracı kazandırdık. Parayla kazandırmış olsak, bu yıl yol çalışmasını yapamayacaktık. Bu konuda emeği geçen dostlarımıza teşekkür ediyorum. Halka hizmet için gereken görevlerimizi yapıyoruz.
* Vali bey’in bize bir ziyareti olmuştu. Asfalt talebinde bulunmuştuk. İstediğimiz düzeyde değildi ancak bize 100 ton asfalt hibe etti. Kendisine teşekkür ediyorum. Önyargıların kırılmasına katkı sağlamış oldu.
TÜRKAN: ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE NE TÜR ÇALIŞMALAR YÜRÜTECEKSİNİZ? HEDEFLERİNİZ NELER?
ÖZTÜRK: Beşiri’nin en temel sorunlarından biri altyapıdır. Borular her gün patlıyor. Kötü kokular yayılıyor. Kanalizasyon sorunun çözeceğiz. Bu sorunu çözdükten sonra arıtma tesisi kurulması için çalışmalar başlatacağız. Bütün pislikler ve kanalizasyon suları bir tarafa aksın dönemi bitecek. Arıtma tesisiyle bu suyun doğaya zarar vermesi önlenecektir. Ayrıca Beşiri’ye üniversite kurulması için girişimlerde bulunacağız. Bu konuda Batman Üniversitesi rektörüyle görüşmelerimiz olacak. İlçeye üniversite kurulması durumunda Beşiri halkı da Batman da bu durumdan istifade edecek. Çünkü Beşiri, Batman’a yakın bir ilçe. Öğrencilerin ulaşım sorunu yaşanmayacak. Bu konuda gereken ne varsa yapacağız.
TÜRKAN: BEŞİRİ’DE YAŞANAN GENEL BİR SORUN VAR. ESNAF, ANA CADDENİN TRAFİĞE AÇILMASINI İSTİYOR. BU KONUDA NE YAPACAKSINIZ?
ÖZTÜRK: Esnaf, bize topladıkları imzalarla başvurdu. Yüzde 90’ı o yolun trafiğe açılmasını istiyor. Ama halkın yüzde 90’ı da caddenin, trafiğe açılmasını istemiyor. Bu konuda farklı arayış içerisine girdik. Çarşının hemen ortasında eski Karakol lojmanları var. Hem buradaki bölüm komutanıyla görüştük hem de Batman’da Alay Komutanıyla görüştük. Askeri lojmanları bize takas karşılığı verin dedik. Eğer olumlu sonuçlanırsa burayı bir aile parkına çevireceğiz. Aile parkı yapıldığı takdirde bu caddeyi trafiğe açacağız. Vali beye ve Kaymakam hanıma da bu konuyu ilettik. Bu sorunu mutlaka çözeceğiz.
TÜRKAN: KAYMAKAM AYŞE ŞEYDA ÇAĞLAR’LA ARANIZDAKİ DİYALOG NASIL?
ÖZTÜRK: Hiçbir sorunumuz yok. Görüşüyoruz. Çalışma ve hizmetler söz konusu olduğunda haberleşiyoruz. Bu durum beni mutlu ediyor. Bu şekilde devam etmesini isterim. Amaç, Beşiri’ye hizmet etmekse Kaymakam ve Belediye’nin diyalog halinde olması olumlu bir etkendir.
TÜRKAN: ŞENGAL’DEN KAÇAN EZİDİ’LER BEŞİRİ’NİN KÖYLERİNE VE UĞURCA KÖYÜ’NDEKİ ÇADIR KENTE YERLEŞTİRİLİYOR. BELEDİYE OLARAK EZİDİ’LERİN İHTİYAÇLARINI KARŞILAMAYA YÖNELİK ÇALIŞMALARINIZ OLUYOR MU?
ÖZTÜRK: Beşiri’de 15 Ezidi köyü var. Şengal saldırısı karşısında buraya sığındılar. Uğurca Köyü’nde Batman Belediyesi tarafından 2 bin kişilik çadır kent kuruldu. Altyapı sorunu, su şebekeleri, Batman Belediyesi tarafından bizzat yapıldı. Bizler de imkânlarımız doğrultusunda destek veriyoruz. Her gün sıcak yemek veriliyor, banyolar yapıldı, su sorunu çözüldü. Elektrik sorunu giderildi. Çöp hizmeti İkiköprü Belediyesi tarafından yapılıyor. İtfaiye araçlarımızla su gönderiyoruz. İlk geldiklerinde hazırsızdık. Gece yarısı Beşiri’ye gelmişlerdi. Evimizdeki battaniye ve yastıkları götürüp verdik. Şu anda koordineli şekilde yardımlar yapılıyor. İmkânlarımızı zorlayarak Ezidi halkımıza gereken yardımı yapmaya çalışıyoruz. Bu bir insani dramdır. Buna seyirci kalmamız mümkün değildir.
TÜRKAN: BARIŞ SÜRECİNİ DEĞERLENDİRİR MİSİNİZ?
ÖZTÜRK: 2013 Newroz’unda Diyarbakır’a okunan Öcalan’ın barış manifestosuyla barış süreci başladı. Sürece inansımız arttı. Ciddi bir beklenti içine girdik. Hala umudumuzu koruyoruz. Ama barış, savaştan daha zordur. Kürt halkı, siyasi partileriyle ve silahlı kanadıyla süreci devam ettirmek için elinden geleni yaptı. Olumsuzluklar elbette yaşandı. Ancak bunları normal görmek lazım. Barış sürecinin formatı, Ortadoğu’da yaşanan gelişmelerle değişmeye başladı. Oradaki gelişmeler Türkiye Kürdistanı’na da yansıdı. Türkiye Cumhuriyeti Kürtlerle gerçek bir barış yapmak istiyorsa, bu stratejisini ona göre değiştirmelidir. Kürtlerin arasına konulan yapay sınırlar, artık anlamını yitirmiştir. Türkiye Cumhuriyeti, Rojava’yı veya Başur’u veya Güneyi bir bütün olarak ele almadığı takdirde ciddi sorunlar yaşanacaktır. Türkiye, bu stratejiyi gözden geçirmelidir. Şengal ve Kobanê’ye IŞİD tarafından saldırılar oluyor. Bunun arkasında uluslar arası güçlerin olduğunu biliyoruz. Kötümser konuşmak istemiyorum, Türkiye’nin bu çetelere destek verdiğini söylemeye dilim varmıyor ama sonuçlar onu gösteriyor. Bunun bertaraf edilmesi lazım.
TÜRKAN: KOBANÊ’YE GİTTİNİZ. ORDAKİ DURUMU ANLATIR MISINIZ?
ÖZTÜRK: Halkların kardeşliğini savunan biri olarak Kobanê’de 5 gün kaldım. IŞİD çeteleri, Kobanêdeki Kürt halka ağır top ve tanklarla saldırırken, 100–150 metre uzaklıkta bulunan Türk askerlerinin buna sessiz kalması kabul edilemez bir durumdur. Uluslar arası hukuku biliyoruz ancak bir kardeşlikten söz edilecekse bu savaşa seyirci kalınmasını kabul edemeyiz. Oradaki insanlar bizim kardeşlerimiz. Türkiye Cumhuriyeti bunu görmüyorsa bunun kayıpları çok ağır olacaktır. Çünkü bu durum, Kürt halkının hafızasından asla silinmeyecektir. Hükümet de buna göre adım atmalıdır. Bütün bunlara rağmen barış sürecine inanmak ve umudumu korumak istiyorum.
TÜRKAN: SON OLARAK NELER SÖYLERSİNİZ
ÖZTÜRK: 5 sene boyunca Beşiri halkına yaraşır hizmetler yapmak, bütün parklarıyla, taziye evleriyle, suyuyla, imarıyla, alt yapısıyla halkın hak ettiği hizmet ve çalışmaları yapabilmek için elimizden geleni yağacağız. Beşiri’yi cazibe merkezi haline getireceğiz. Halkımızla birlikte bunu başaracağız.
Bizim için çok hayati önemi olan barış özlemi için tüm ezilen halklara ve tüm Türkiye halklarına barış diliyorum. İnşallah tüm dünyada savaşların sona ermesini diliyorum. Özlemimiz budur.