Mevsim değişiklikleri ve havaların soğumaya başlamasıyla hastalanma oranımız artmaya başladı.
İlk olarak birçoğumuzda halsizlik, kırgınlık, iştahsızlık gibi belirtiler baş göstermekte ve çoğu zaman bu tarz durumlarda büyüklerimizden gelen bir alışkanlık olarak ilk tercih bir nane limon veya başka türlü bitki çaylarına başvururuz.
Durum bir süre iyiye gider gibi olduğunda iyileştiğimizi düşünüp doktora gitmekten vazgeçeriz.
Hâlbuki sonrasında yüksek ateş, kusma, öksürük vs gibi şikâyetlerle doktora başvururuz. Başta içtiğimiz bitki çaylarının bizi iyileştirdiğini sanıyoruz fakat bitkiler iyileştirici özelliğe sahip değildir.
Bitkiler hastalık sürecinde direncimizin artmasına yardımcı olur, tedavi etmez.
Peki, bitkilerin faydası yok mudur?
Elbette ki günümüz de de alternatif tıp olarak ta adlandırabileceğimiz bitkisel tedavi sıkça uygulanmaktadır fakat önemli olan bitkileri hangi durumlarda ve nasıl kullandığımızdır.
Bitkiler in hayatımızdaki rolü tedavi etmekten çok koruyucu özellikte olmasıdır.
Kış mevsiminin de gelmesiyle hastalıklardan korunmak, vücut direncimizi arttırmak için bitki çaylarından faydalanabiliriz.
Ihlamur, ekinezya, kuşburnu çayları özellikle kışın tüketilmesi gereken bitki çaylarındandır. Bu çaylara zencefil ve bal eklenebilir.
Bitki çaylarının tüketilmesi kadar nasıl ve ne kadar tüketildiği de çok önemli bir konudur.
Bitkileri daha çok tek başına tüketmeye özen gösterilmeli ve kafamıza göre bitkileri karıştırıp tüketmemeliyiz.
Bitkiler içerisinde bulunan bazı bileşenler etkileşime girip yan etkiler gösterebilir ya da çayın yararlarını etkisiz hale getirebilir.
Bu yüzden genel olarak bitkisel çayları yalnız tüketmek daha uygundur. Bunun dışında bitki çaylarının nasıl yapılacağı da önemli bir diğer konudur.
Bitki çayları kaynatılarak değil de demlenerek hazırlanmalıdır.
Kaynamış suyun bir iki dakika soğumasını bekledikten sonra içine bitkimizi ekleyip üstünü kapatıp 2-3 dk demlenmesi beklenmelidir.
Birçok bitki uçucu bileşenler içerdiğinden özellikle demlenirken üstü kapatılmalıdır.
Bitki çayları zararı yoktur diye düşünülerek fazla tüketilmemelidir.
Fazla tüketildiğinde çarpıntı, tansiyon düşüklüğü, baş dönmesi, mide bulanması gibi farklı yan etkiler gösterebilirler. Günde 3 fincandan fazla tüketilmemesi önerilmektedir.