Yazan ve derleyen EKREM GÜNAYDIN
İzinsiz iktibas edilemez.
Mele Abdullaye Tımoki (Abdullah Beğik) Batman’a bağlı Kozluk (Hezo) ilçesinin Timok Köyünde dünyaya geldi. Nüfus kütüğünde her ne kadar hicri 1313 (miladi 1889) olarak yazılmışsa da, Mele Şehmus Hesari’den (Cigerxwin–1903) 3–4 yaş küçük olduğu ve onun arkadaşı olduğu söylenmektedir. Mele Abdullah'ın doğum yeri olan Garzan (Xerzan) Bölgesinin Sason (Qabilcewz), Kozluk (Hezo), Kurtalan (Mısrıc) ve kısmen Bişeri (Qûbin) kapsadığı bilinmektedir. 1957 yılına kadar Batman (Elih), Silvan (Farqin) ve Kozluk (Hezo) çevresinde imamlık yaparak, camilerde halka yol göstericilik yapar. 1957 yılından 1985 yılına kadar Qabilcewz'e yerleşerek çiftçilik yapar. Mele Abdullah siyasi söylemlerinden dolayı 1948 yılında tutuklandı. Ancak bir süre sonra delil yetersizliğinden serbest bırakıldı. 1961 yılında yeniden aranma kararı çıkarıldı. Hakkında açılan dava, ele geçmemesi sebebiyle zaman aşımına uğrayıp kapatıldı. Ancak buna rağmen siyasi çalışmalarından vazgeçmedi. 1971 yılında hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. 9 ay boyunca köşe bucak saklandı. 9 ay sonra yeri tespit edilip yakalandı ve o günlerde toplu olarak sürdürülen siyasi davalar içinde yargılandı. Fakat elde yeterli delil olmadığından yargılanması tutuksuz olarak sürdürüldü. Mele Abdullah 1972–80 yılları arasında da çalışmalarını sürdürdü. 12 Eylül askeri darbe döneminde yeniden tutuklanan Mele Abdullah, Qabilcewz'de bir süre zindan hayatı yaşadı, işkencelerden geçti. Serbest bırakıldıktan sonra da çalışmalarını sürdürdü. 1986 yılında İran ve Irak’ta çalışmalarını yürüttü. 1992 Şubat'ında hastalanarak Suriye’nin başkenti Şam'daki bir hastanede yaşamını yitirdi.
HALK, ONA ATILAN TOKAT NEDENİYLE AYAKLANIR
Ferit Melen’in Başbakan olduğu 1972-1975’li yıllarda yaşanan bir husumetten dolayı Kozluk Kaymakamı, yörenin sevilen din adamlarından Mele Abdullah’e Tımoki’ye tokat atar. Halk, saygınlığı ile bilinen bir din adamına yapılan saygısızlığı kabullenmez. Olaya tepki gösteren Kozluk halkı, ilk mitingini gerçekleştirir. O dönem Kozluk’ta Abdurrahman Efendi, Melle Cemil, Mele Sabri ve Melle Hasip da yörenin saygın isimleriydi. Mele Abdullah’e Tımoki çocukların okutulmasından yanaydı. Mele Sabri Efendi ile arasında geçen bir konuşmada “Kürtlerin hak arayışı ilimle olmalı. Bakınız sizin çocuklarınız okuyor, öğretmen ve doktor oluyorlar. Benim oğlum mühendis, berinin ki avukat olacak. Seçimler de yapılıyor. Yarın bu çocuklar bizleri yönetecek. İlimle ancak aydınlanabilir ve haklarımıza kavuşabiliriz. Biz hem okumalı, çocuklarımızı okutmalıyız ama hakkımızı da dava etmeliyiz. Bak Ferit Melen Başbakandır. (1972–1975 yılları arasında Başbakanlık yapan Ferit Melen aslen Kürt kökenli Vanlıdır.) Kürt haklarından söz etmiyor. Bizim günahımız ne? Biz de başka halklar gibi ana dilimizle okuyup yazabilmeliyiz” der. Mele Abdullah’e Tımoki, barışçıl yöntemlerle hak arayışındaydı. O, gerçek dini kuralların geçerli olacağı ama Kürtlerin de anadil hakkını veren bir idari yapı istiyordu.
SASON’DA XEYTIKE DENİLEN BÖLGEDE YAŞIYORDU
Mele Abdullah’e Tımoki’nin evi Batman’ın Sason ilçesine bağlı Kelhasan Köyü, Sinemerg Mezrası ile Kozluk’a bağlı Gümüşörgü (Tımok) arasında bulunuyordu. Yaklaşık 2 bin metre yükseklikteki Helkis Dağı ile Çiyaye Belave’nin arasındaki derede “Xeytıke” denilen bölgeye evini inşa etmişti. Amacı doğa ile baş başa kalmaktı. Toprak damlı evinde büyük bir kütüphanesi vardı. 1950’li yıllardan sonra o ev binlerce insanı ağırlayan misafirhane gibiydi.
Evi, bol çeşit incir, üzüm, nar, şeftali vs. meyvelerin bulunduğu bahçesiyle dillere destan olmuştu. O bağ ve bahçeler Mele Abdullah’e Tımoki’nin el emeği ile oluşmuştu. Ancak Mele Abdullah’e Tımoki’nin evi, zamanla yakılıp yıkılmıştır. Zor şartlara rağmen çocuklarını eğitmişti. Bir oğlu halen yurt dışında doktorluk yapmaktadır. Bir oğlu öğretmen, bir oğlu imam, bazı oğulları ise memur olarak yaşamlarını sürdürmekteler. Yıllarca ilim tahsil etmiş o değerli şahsiyet, camilerde imamlık yapmak yerine, yıllarca gönüllü olarak talebe okutmuştu. Yörede yaygın şekilde şeraitle ilgili davalar oluşuyor, imamlar yetersiz kaldığında verdiği fetvalarla dikkat çekiyordu. Bediuzzaman Said-i Nursi gibi dini ilimlerin yanı sıra fenni ilimlere de ilgi duyuyordu.
TAKVALI BİR DİN ÂLİMİYDİ
1970 yıllarıydı. Çok sayıda âlim, Sason Eski Belediye Başkanı Merhum Salih Aslan’ın evinde toplanmıştı. Amerika’nın aya ayak basmadığını iddia eden bir imam ayın nur gibi olduğunu, Amerikalı kâfirlerin oraya ayak basamayacağını ileri sürmüştü. Mele Abdullaye Tımoki ise ona cevaben “Sen daha taharet almasını bilmiyorsun. Tüm peygamberlerin geldiği dünyayı kirletebiliyorsunuz. Ama o sönmüş dağlardan oluşan Ay’a kâfirler ayak basamıyor diyorsun. Kur’anı Kerim’de insanların bir güçle fezaya çıkabileceğine dair ayet var. Din konusunda bilmediğin konulurda ahkâm kesip gençlerin kafasını bulandıracağına, git önce dinimize göre taharet almasını öğren” demişti. Çok takvalı bir din âlimiydi. Namaz ibadeti görülmeye değerdi. Kendine özgü giyimi ve lastik ayakkabısını hiç değiştirmedi. Oldukça mütevazı ve şakacı kişiliğiyle tanındı.
MAHMUT BEGİK, BABASINI ANLATIYOR:
Babasının 88 yaşındayken vefat ettiğini söyleyen emekli Eğitimci Mahmut Begik “Babam 2 Şubat 1992 yılında Suriye-Haseki’de özel bir hastanede hayata gözlerini yumdu. Mezarı Suriye’de bulunuyor. 6’sı erkek 11 kardeşiz. 1985 yılında tek başına Türkiye’den ayrılıp iki ülkede kalmıştı. Babam yörenin saygın âlimlerindendi. Mele ve âlimler temel kültürümüzün öncüleridir. Babamın düşmanlık yaptığı tek şey cehaletti. Köy köy dolaşıp, okumayan çocukları alıp Batman, Silvan ve Kozluk’taki okullara götürürdü” diyor.
ADI, BATMAN’DA BİR PARKA VERİLDİ
Mele Abdullah’ın bütün mücadelesi cehalet ve ittifaksızlığa karşı olmuştur. Batman’ın yanı sıra, Doğu ve Güneydoğu’da tanınan Mele Abdullah’e Tımoki’nin adı, kentimizdeki bir parkta yaşatılmaktadır.
Not: Nostalji Sayfamızın hazırlanmasında emeği geçen Eğitimci Ekrem Günaydın’a teşekkür ediyoruz. https://www.facebook.com/ekrem.gunaydin?ref=ts&fref=ts