Çiftçilerin, ümitlerini her daim bir sonraki hasat sezonuna ertelediğine dikkat çeken Polat ve Er “Mısır taban fiyatı düşük açıklandı. Buğday ve arpa hasadında da çiftçi açısından hüsran ile kapanan bir yıl oldu. Tarımsal üretimde kullanılan girdi maliyetlerinin (çoğu ithalat ile karşılanıyor) dövize endeksli olmasından kaynaklı ciddi oranda artış gözlenmiştir. Mazot, gübre, tohum ve ilaç maliyetleri çiftçiyi üretimden alıkoyacak derecede artmıştır. Hükümet, üreticiyi korumak için bazı çareler devreye sokması gerekirken, tam tersi ithalat aracı kılarak adeta üreticiyi bitirmeye çalışmıştır. Öyle olmasa tam da hasat dönemi dışarıdan TMO aracılığıyla buğday-arpa ithal edilmezdi. Hayvancılık yapan üreticilerimiz de üreticilerimiz de alın terinin karşılığını alamıyor. Her defasında yerli ve milli söyleminden dem vuran hükümet, Et Süt Kurumu eli ile Sırbistan’dan Uruguay’a, Fransa’dan Rusya’ya kadar geniş bir yelpazede canlı havyan ve karkas kesimlik hayvan ve löp et almazdı. Sözde çiftçi kuruluşu olan Tarım Kredi Kooperatifi yasal tefeci faizi gibi yüksek faizle çiftçiye girdi temin ediyor. Tüm bunlar, yerli üreticinin batmasına ve dışarıya bağımlı bir ülke haline gelmemize yol açacaktır” dedi.
FARİS ÖZDEMİR’DEN TEPKİ
2020-09-01 22:16 - GÜNDEM