ÇOCUĞUNUZUN SAĞLIĞI, SİZİN ELİNİZDE

Mevsimsel çocuk hastalıkları hakkında bilgi veren Doktorumuz Kemal Duralı “Çocuk hastalıkları, daha çok mevsimsel olarak değişmektedir. Özellikle sonbahar ve kış aylarında görülen üst solunum yolu enfeksiyonu (halk arasındaki adıyla soğuk algınlığı), burun ve boğazda yaklaşık 200 çeşit virüsün neden olduğu bir enfeksiyondur. Üst solunum yolu enfeksiyonları semptomları, çocuk virüsü aldıktan 1–3 gün sonra başlar ve genellikle 1 hafta sürer. Bebeklerde, huzursuzluk, hafif ateş, burun tıkanıklığı, uyku sorunları, bazen kusma, ishal olabilir. Daha büyük çocuklarda burun akıntısı, burun tıkanıklığı, boğazda kaşıntı, boğaz ağrısı, halsizlik, hapşırık, geniz akıntısı ve öksürüğe yol açar. Yaz döneminde ise en fazla ishal rahatsızlığı ile karşılaşmaktayız” dedi.

Yapılan en büyük hatalardan birinin, hastalık döneminde çocuklara aspirin vermek olduğunu söyleyen Dr. Duralı “Çocuklarda hastalık dönemlerinde aspirin kesinlikle kullanılmaz. Aspirin, antibiyotik bakterileri öldürür ama üst solunum yolu enfeksiyonlarına yol açan virüsleri öldürmez. Viral enfeksiyonlarda gereksiz antibiyotik kullanılması bakterilerde direnç gelişimine yol açar, gerçekten bu ilaçlara ihtiyacımız olduğunda işe yaramazlar. Antibiyotik sadece doktor önerisi ile kullanılmalıdır” ifadelerini kullandı.

Yüksek ateşin tehlikeli olduğunu söyleyen Sayın Duralı “Yüksek ateşli çocuğu, üzerindeki kalın kıyafetleri çıkararak soymak lazım. Aksi takdirde havaleye neden olur. Varsa ağrı kesici verilebilir. Ama aspirin olmasın. Karaciğere büyük bir yan etkisi olduğu için çocuklarda aspirin önermiyoruz. Ilık bir suyla banyo yaptırılır. Ateşi hala düşmüyor ise mutlaka doktora götürülmeli” dedi.

Çocukları üst solunum enfeksiyonundan korumanın yollarını anlatan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Kemal Duralı “Çocuğun hasta kişilerle teması, ellerini ağız ve gözlerine temas ettirmesi, enfeksiyon alımını arttırabilir. Çocuğumuzu enfeksiyondan korumak için ellerin sıklıkla yıkanması gereklidir. Çocuklara bu alışkanlığın kazandırılması gerekiyor. Özellikle birçok çocuğun bir arada bulunduğu ortamlarda oyun alanlarının ve oyuncakların uygun şekilde temizlenmesi önemlidir” uyarılarında bulundu.

Üst solunum yolu enfeksiyonlarına ilişkin bilgi veren Dr. Duralı “Tonsilloferenjit (Boğaz iltihabı ya da bademcik enfeksiyonu) genelde virüs dediğimiz hastalık, yapıcı etkenlerle meydana gelse de, bakteri dediğimiz antibiyotik verilmesi gereken mikroorganizmalar da bu enfeksiyondan sorumludur. Belirtileri arasında ses kısıklığı, aşırı sulu burun akıntısı, gözlerde kızarma, öksürük, çok yüksek ateş ve şiddetli boğaz ağrısı sayılabilir”

SİNÜZİT, ÇOCUKLARDA KRONİKLEŞEBİLİR                    

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Kemal Duralı, sinüzit rahatsızlığına ilişkin verdiği bilgide “Başımızın içindeki kemiklerin arasında bulunan “sinüs” boşluklarında enfeksiyon oluşması sonucunda ‘sinüzit’ ortaya çıkıyor. Bazı çocuklarda daha uzun sürüp kronikleşebilen bu enfeksiyon çoğu zaman antibiyotik tedavisi gerektiriyor. Belirtileri arasında burun akıntısı, burun tıkanıklığı, baş ağrısı öksürük, geniz akıntısı, ateş ve huzursuzluk sayılabilir. Orta Kulak Enfeksiyonlarında ise çocukların kulağında östaki borusu işlevi daha yavaş ve yetersizdir. Bu yüzden çocuklarda yetişkinlere göre daha sık rastlanılan orta kulak enfeksiyonlarında çoğu zaman antibiyotik tedavisi gerekiyor. Belirtileri arasında kulak ağrısı, ateş, işitme güçlüğü, daha küçük çocuklarda sadece huzursuzluk görülebiliyor” dedi.

Bronşiolit (bronşit) ve Pnömöni (zatürre)’nin çocuklarda en sık görülen iki alt solunum yolu enfeksiyonu olduğunu dile getiren Doktor Duralı “Bronşiolit, küçük hava yollarının enfeksiyonudur. Alt solunum yolu enfeksiyonları, önce burun akıntısı, hapşırma, öksürük ve ateşle başlar. Birkaç gün içinde solunum hızlanır, solunum sıkıntısı gelişebilir. Nefes verme sırasında ıslığı andıran bir ses duyulabilir. Bu durumda çocuklara ateş düşürücü verilir. Sıvı gereksinimi karşılanır. Bronşları genişleten ilaçlar gibi destekleyici tedavi ile düzelir. Hastalık etkeni çoğu zaman bir virüs olduğu için antibiyotik kullanılmasına gerek yoktur” dedi.

Pnömöni (zatürree)’nin ise akciğer dokusunun iltihabı olduğunu dile getiren Dr. Duralı “Bakteri, virüs, mantar gibi pek çok mikroorganizmaya ek olarak toksik maddeler nedeniyle de gelişebilir. Klinik gidiş her tipte farklı olabilir. Bakterilerin yol açtığı zatürreelerde öksürük, yüksek ateş, titreme, solunum sıkıntısı bulunur. Hekimin muayene bulguları ve akciğer grafisi tanıyı koydurur. Tedavide antibiyotikler kullanılır. Ağır solunum sıkıntı olan olgular hastaneye yatırılarak tedavi edilir. Yaşına göre zayıf olan, iyi beslenememiş çocuklar hastalığı kolayca atlatamazlar. Pnömöni, ülkemizde çocuk ölüklerine yol açan hastalıkların başında gelmektedir” şeklinde konuştu.

Anne sütünün önemine de dikkat çeken Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Kemal Duralı “Anne sütü ilk 6 ay boyunca kullanılmalı. 6 aydan sonra anne sütü ile birlikte et gıda verilmelidir. Anne sütü enfeksiyondan koruyucudur. 2 yaştan sonra meyve sebze ağırlıklı yumurta süt verilmeli. Ama mutlaka abur cuburdan uzak tutulmalı. Bu ileride obeziteye neden olabilir” uyarısını yaptı.

Teknolojiye bağımlılığın, çocuklarda çeşitli hastalıklara yol açtığını savunan Sayın Duralı “Aileler 3 – 5 dakika oturalım diye çocuklara telefondan bir şeyler açıp verdiğiniz zaman belli bir zamandan sonra alışkanlık hale gelir. Çocuk telefonun, internetin ne olduğunu bilmez. Temel şey ailedir. Evde teknoloji kullanımı sınırlandırılmalıdır. Teknoloji yaşı 6 aya kadar düştü. Aylık bir çocuğun bile elinden telefon düşmüyor. Bazen tedavi için gelen çocuğu bile aileler ağlamasın diye eline telefon veriyor. Bu yaşta teknolojiyle tanışan çocuklarda göz problemi, obezite, baş ağrısı ve çocuğun anti sosyal bir hayat yaşamasına neden olur” açıklamalarında bulundu.