Bir hayli yorgun ve uykuya hasret günler yaşadığımı belirtmek istiyorum.
Lakin tüm bunların, sevgili yazarınızı yıldırmayacağını en iyi siz biliyorsunuz. (Bilmeyenleriniz varsa bir zahmet onlar da öğreniversinler artık. Şu olağanüstü çabamı görmenin neresi zor anlamıyorum?)
Neyse, ruh halimi şimdilik bir kenara bırakıyorum, lakin bugün minik bir cimcimeyi tanıştıracağım sizlerle.
Malumunuz 23 Nisan Çocuk Bayramı bugün…
Toplumun bütün kesimlerine ve bütün özel günlere duyarlı bir yazar olarak Çocuk Bayramını göz ardı etmek istemedim.
Gazetemizin 1. Sayfasında “Çocuk Bayramı mı Dediniz?” başlıklı haberin yanında, çocukların nasıl bir Batman istediklerini yansıtan mini bir de söyleşi hazırladık sizlere.
Çocukların neler istediğini konuştuk minik Merve’yle.
Efendim, diyorlar ya “zamane çocukları bir başka” diye… İşte Merve de onlardan biri…
Çocuktan al haberi diyebileceğiniz kadar zeki ve bir sır vermek gerekirse benden daha çok konuşuyor.
Ahh ahh biz çocukken böyle miydik?
Şimdikilerin diller pabuç kadar efendim. Tartışıyorlar, eleştiriyorlar, her türlü haksızlığa karşı geliyorlar…
Zamane anne-babalarına sabır dilemek gerekiyor doğrusu.
Neyse, Merve’den bahsediyorduk. (Tabi tüm bunları Mervecik daha yeni okuyor. Maazallah öncesinde görse, eleştiri oklarının hedefi olabilirdim)
Merve, Zübeyde Hanım İlköğretim Okulu 2. Sınıf öğrencisi.
Orhan hocanın sınıfında okuyor. Çocukla ne konuşabilirsiniz ki diye sakın düşünmeyin.
Zira öğretmenlerinin, arkadaşlarının, anne-babasının kulağını bir hayli çınlattık sohbetimiz sırasında.
Batman’da çocuklar için neler istediklerini de sorduk ayrıca.
Anlayacağınız sohbetimiz baya keyifli, baya dolu dolu…
Buradan Merve’nin yanaklarından kocaman öpüyor, bütün çocuklara musmutlu ömürler diliyorum efendim, kendinize cici bakın…
MERVE AĞIN KİMDİR?
8 yasındayım. Batmanlıyım. Zübeyde Hanım İlköğretim Okulu’nda okuyorum. 2. sınıfa gidiyorum. İki kardeşim var. İsimleri Sefa ve Derin Irmak’tır. Babam Ömer Ağın ziraat yüksek mühendisi, annem Fatman Ağın ise ev hanımıdır.
TÜRKAN: BİZE BİR GÜNÜNÜ ANLATIR MISIN, NELER YAPIYORSUN?
AĞIN: Sabah saat 9’da falan uyanıyorum. Annem uyandırıyor. Kahvaltı yapıyorum sonra okula gitmek için hazırlanıyorum. Annem ile beraber okula gideriz, annem beni okula bırakır. Okulda ders işliyoruz. Arkadaşlarımla oyunlar oynuyoruz. Okuldan eve döndüğümde dinleniyorum. Akşam yemeğini yiyoruz. Kardeşimle vakit geçiriyorum. Öğretmenimizin verdiği ödevleri yapıp ders çalıştıktan sonra uyuyorum.
TÜRKAN: OKULDA ARKADAŞLARIN İLE İLETİŞİMİN NASIL?
AĞIN: Arkadaşlarım ile iletişimim iyi fakat anlaşamadığım birkaç arkadaşım da var. Arada onlara sinirleniyorum. Genelde en samimi arkadaşlarımla zaman geçiriyorum. Azra, Berfin Berçem gibi... Teneffüslerde onlarla oynuyoruz. Anlaşamadığım arkadaşlarımın yanına pek gitmiyorum.
TÜRKAN: ÖĞRETMENİNLE İLETİŞİMİN NASIL?
AĞIN: Orhan Tentik öğretmenimi çok seviyorum. Öğretmenimle iletişimim çok iyi. Bizimle çok iyi ilgileniyor. Bize bir şeyler öğretmek için çok uğraşıyor. Bazen o da yoruluyor. Çünkü hepimizle tek tek ilgileniyor.
TÜRKAN: ANNE VE BABANLA EN ÇOK HANGİ KONUDA SORUN YAŞIYORSUN?
AĞIN: Anne ve babam bana ders çalışma konusunda çok baskı yapıyorlar. Bazen benim çocuk olduğumu unutuyorlar. Oyun oynasam, kardeşimle ilgilensem bile bana” derslerin yok mu?” diyorlar. Annemi ve babamı çok seviyorum ama bana böyle baskı yapmasalar daha iyi.
TÜRKAN: BÜYÜYÜNCE NE OLMAK İSTİYORSUN? NEDEN?
AĞIN: Doktor olmayı çok istiyorum. Ben sekiz yaşında bir çocuğum ve doktorları çok seviyorum. Özellikle de çocuk doktoru olmak istiyorum. Onlara yardım etmek istiyorum. Çocuklar, hastalandıkları zaman çok acı çekiyorlar. Onları iyileştirmek istiyorum. Hem annem ve babam da doktor olmamı çok istiyor. Ayrıca parası da iyiymiş
TÜRKAN: BÜYÜKLERİNİN HANGİ HAREKETLERİ SENİ RAHATSİZ EDİYOR. ONLARA BURDAN NE SÖYLEMEK İSTERSİN?
AĞIN: Beni getir götür işlerinde kullanmalarını hiç sevmiyorum. Merve su getir, Merve kardeşinin emziğini ver, Merve televizyonu aç, ekmek al, telefonumu ver, onu yap, bunu yap demelerinden çok rahatsız oluyorum. Onlara buradan şunu söylemek istiyorum, gerçi her zaman söylüyorum ama bana bu kadar emir vermesinler. Ben bir çocuğum, kendi işlerini kendileri yapsınlar.
TÜRKAN: BATMAN’DA ÇOCUKLAR İÇİN EN ÇOK NE OLMASINI İSTERDİN?
AĞIN: Batman’da en çok oyun salonlarının olmasını isterdim. Rahatça bisiklet süreceğim parkların olmasını isterdim. Arkadaşlarımla eğleneceğim mekânların olmasını isterdim. Mesela bazen hafta sonları dışarı çıkmak istiyorum. Annemden izin alıyorum. Ama annem diyor ki sokakta arabalar geçiyor. Çıkma diyor. Ama oyun salonları olsa arkadaşlarımızla rahat rahat oyunlar oynarız. Bisiklet sürmeyi de çok seviyorum. Ama Batman’da bisiklet sürme yerleri yok. Çocukların trafiğe çıkmaları tehlikeli olduğu için bisiklet süremiyoruz.
TÜRKAN: BATMAN’IN DAHA EĞLENCELİ OLABİLMESİ İÇİN NE YAPILMALI SENCE?
AĞIN: Batman, bizim için hiç eğlenceli bir yer değil. Çocukların rahatça oynayabileceği parklar olsun. Bir de tenis gibi spor salonları olsun. Bir ara tenise gittim ama salon çok soğuktu. Bir daha gidemedim. Çocuklar için eğlenceli etkinlikler yapılsın. Hep birlikte eğlenebileceğimiz yerler, piknikler olabilir. Ya da tiyatrolar yapılabilir. Bir de Habip Yalçın öğretmenime ve tenis hocam Mustafa’ya çok teşekkür ediyorum. Umarım en yakin zamanda tenise yine başlarım.
TÜRKAN: SON OLARAK NE SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
AĞIN: Bugün 23 Nisan Çocuk Bayramı. Ama aslında çocukların bayramı sadece bir gün değildir. Onlarla her zaman ilgilenin, sevin. Biz çocuğuz diye bizim isteklerimizi ciddiye almıyorlar. Herkese şunu söylemek istiyorum, çocukların oyun oynama haklarını elinden almayın. Onların da yaşama hakkı, oyun oynama hakkı var. Buradan bütün öğretmenlerimize ve arkadaşlarıma sevgilerimi yolluyorum.