“Ben öğretmenim, kendimize ait olan okulöncesi eğitim kurumuzda çalışıyordum. Pandemi sürecinde diğer eğitim kurumları gibi biz de ara verdik. Aynı zamanda Bir Kalp Bin Umut Platformunda ve Sahipsiz Hayvanlar Derneğinde gönüllü olarak çalışmalara destek veriyorum. Pandemi sürecinde daha çok evde zaman geçirdiğim için kendimi izole etme konusunda daha dikkatli olabildiğimi belirtmek isterim. Covid 19’a memleketim olan Ankara’ya ailemi ziyaret etmeye geldiğimde yakalandım. Tabi bu benim için büyük bir yıkım oldu. Hem tatil hem ailemi ziyarete gelmişken Covid 19’a yakalanmış olmam ciddi bir hayal kırıklığıydı. Covid 19’ u beklediğimden iyi geçiyor olmam tek tesellim olmuştu. Kronik rahatsızlıklarım olduğu için daha çok önlem alıyordum. Fakat görünen o ki aldığım önlemler yetersiz kalmış. 15 gün kendimi ailemle birlikte izole ettim. Nezle ile birebir aynı belirtilerle başladı, burun kaşıntısı, boğaz yanması, göz yaşarması, üşüme, titreme, terleme ve en önemlisi halsizlik. Bu hastalığın bence en büyük belirtisi halsizlik. Ben ilk hissettiğimde telefonu elime alacak kadar bile güç hissetmiyordum kendimde. Hastalık süreci ve devamında halsizlik artarak devam etti. Öyle bir hastalık ki biran iyisin biran kötüsün. Ne tam iyiyim diyebiliyorsun ne de kötüyüm. Bu belirtiler ve baş ağrısı üzerine hastaneye başvurup test yaptırdım ve sonuç pozitif çıktı. İlaç tedavisi ile izolasyon sürecimiz başladı. İlaç tedavisinin 3. günü tat ve koku almamaya başladım. Bu da çok zorlayan bir süreç hatta halen devam ediyor. Bu sürece bol bol su içerek, meyve yiyerek ve c vitamini takviyesi alarak devam ettim. Hastalık zaman zaman çok zorladı fakat ağırlaşmadan atlattım. İzolasyon süreci çok sıkıcı maalesef zaten çok halsiz oluyorsun birde evden çıkamıyor olmak hem vücut olarak hem psikolojik olarak çok ağırlık veriyor. Açıkçası ben bu süreçte çok zorlandım. Bende en büyük psikolojik etkisi bu kadar çok dikkat ediyorken bile hasta olmuşken “ya bir daha hasta olursam” endişesi oldu. Önlemleri iki katına çıkarmak bile psikolojik olarak bir etki. Bir de sanki bu halsizlik hiç gitmeyecek ve eski enerjime kavuşamayacak gibi hissediyor olmam da psikolojik olarak iyi olmadığımı gösteriyor. İyileştikten sonra tabi ki ben ve ailemde bulunun diğer pozitif olan bireyler plazma bağışçısı olacağız. Bu süreci yaşamayan bilmez o nedenle iyileşen herkesi plazma bağışına davet ediyorum. Yoğun bakımda yatan hastalar bizlerinde yakınları olabilir. Lütfen bu konuda daha hassas olsunlar. Çok alışıldık bir cümle kuracağım ama gerçekten bu hastalığa Yakalanmamak için en önemli şey önlemleri artırmamız. Kendimiz için olmasa bile başka insanların hayatlarını tehlikeye atmamak için daha fazla önlem almalıyız. Güzel beslenmeli ve bol su içmeliyiz. Herkese sağlıklı günler dilerim”
KUAFÖR HASAN DURMAZ YENİ YERİNDE
2020-09-14 17:07 - YAŞAM