CUMA USTA

Lezzet yolculuğumuzda Toptancılar sitesi bitişiğinde mütevazi bir yere,

Kebapçı Cuma Usta’ya doğru yol alıyoruz. Mekân sahibi İsmet Yılbaşı’yla lezzet öykümüze başlıyoruz.

İsmet Yılbaşı’ya bu hikâyenin serüvenini soruyorum, öyle ya dile kolay, tam 59 yıllık bir serüven. Yılbaşı, büyük bir heyecan ve gururla başlıyor anlatmaya “Babam, 1953’te askerliğini bitirdikten sonra geliyor Diyarbakır’a yerleşiyor. 1955 yılında Batman’da rafineri kuruluyor. O tarihe kadar köy gibi olan Batman’ın kaderi, rafinerinin kurulmasıyla değişiyor. Batman ilerlemeye başlıyor artık. Bunun üzerine babam da Diyarbakır’dan Batman’a geliyor ve yerleşiyor; bizi yani ailesini almadan. 1955’te 1. caddede “Gaziantep Lezzet Lokantası” adıyla ilk mekânını açıyor. 1972’ye kadar burada hizmet veriyor.

Daha sonra “Gaziantep Lezzet Lokantası”nı kapatıyor. Çarşı Mahallesi’ndeki Emniyetin yanında o zaman Saray adında bir otel vardı. O otelin altında “Saray Lokantası” adıyla ikinci mekânını açıyor. Burada da 1978’e kadar Batmanlılara hizmet veriyor.

…Ve 1978 yılında eski sanayi sitesinde şimdiki yerimiz olan kendi ismini verdiği Kebapçı Cuma Usta’yı açıyor. “O günden bu yana istikrarlı bir şekilde bu günlere geldik çok şükür” diyerek mütevaziliğini gösteriyor Yılbaşı.

Sabah saatlerinde gittiğimiz halde mekanın nerdeyse tıka basa dolu olduğunu görünce soruyorum Yılbaşı’ya, bu başarının sırrı nedir? Yılbaşı “insan işini severek yapmalı. Severek yaptıktan sonra arkası gelir. İşte ben de işimi severek yapıyorum. Her şeyle bizzat kendim ilgileniyorum: alışverişidir, yemeğidir, temizliğidir… Bunun yanı sıra hijyene çok önem veriyoruz. İnsanların sağlığı bizim için çok önemli. İlaçlama şirketi belli aralıklarla gelip ilaçlıyor burayı. Yemekleri benim dışımda ustalar pişirdiğinde, hepsini tek tek tadıp test edip öyle servise çıkarıyor, sunuyoruz”

“Konuklarımızın bizi tercih edip buraya gelmesinin bir diğer nedeniyse lezzet ve sıcak ortamdır” diyor Yılbaşı. Gelen ziyaretçileri müşteri gibi görmediklerini söylüyor, bir aile gibi olduklarını anlatırken “Gülen yüzümüzle samimiyetimizle karşılıyoruz konuklarımızı. Onlar da bunu görüyor ve bizi tercih ediyorlar” diyor.

Her damak tadına hitap eden mekân misafirlerine, sabahları kemik suyuyla pişirdiği nefis mercimek çorbasını sunuyor. Nefis diyorum, çünkü ben de içtim o leziz çorbayı.

Öğlen haşlaması, güveci, pilavı, ünüyle Batman sınırlarını aşmış kuru fasulyesi ve yine meşhur kebabını sunuyor gelen konuklarına.

Öncelikleri arasında lezzet olan mekân, yemeklerin hepsini odun ateşinde pişiriyor. Kebapta kullanılan et, kesinlikle makinede kıyılmıyor, tamamen bıçak kıymasıdır. Bunları özellikle belirtiyor İsmet Yılbaşı.

“En çok tercih edilen yemeğiniz nedir, insanlar en çok hangi yemeği yemek için buraya geliyor?” diye sorduğumda İsmet Yılbaşı “yemeklerimizin hepsi de çok lezzetlidir. Dolayısıyla en çok şu yemeğimiz rağbet görüyor diyemiyorum” karşılığını veriyor.

Her kesime ve bütçeye hitap ettiklerini söyleyen mekan sahibi Yılbaşı “buraya valisi de geliyor, bakanı da geliyor, hamalı-işçisi de geliyor. Fiyatlarımız çok uygun çünkü” diyor.

Önceden rezervasyon yaptırarak (50–60 kişilik) yemekli iş toplantılarının organizasyonunu da yaptırabilirsiniz burada.

Ramazan Ay’ı itibariyle mekanı genişlettiklerini ifade eden Yılbaşı, 50–60 kişilik kapasiteleri olduğunu ve pazar hariç her gün açık olduklarını belirtiyor. Nezih mekan, sıcak atmosferiyle 19 personelinin gülen yüzü ve ilgisiyle sizleri karşılamaktan ayrıca büyük keyif alıyor.

Köklü bir geçmişi olan bu nezih mekânın sahibi İsmet Yılbaşı, gençleri de unutmuyor, onlara tavsiyelerde bulunuyor. Yılbaşı “öncelikle işini seveceksin, severek yapacaksın. Sonra büyüklerinden gördüklerini uygulayacaksın. Ben babamdan devraldım bu sanatı, onun yaptıklarını uyguluyorum. Sanat diyorum; çünkü yemek yapmak bir sanattır. Ve en önemlisi dürüst olsun gençlerimiz. Yaptıkları işin hakkını versinler” ifadeleriyle anlatıyor bunu.

Kendine has atmosferi olan bu mütevazi mekanın duvarlarının bir kısmında, yeşille kahvenin buluşmasında kavak ağaçları; bir kısmında turuncuya çalan taşlar, bir kısmında da mavi tonları kullanılarak hoş bir ambiyans yaratılmış.

Kocaman pencereleriyle içinizi açan bu güzel mekânda, televizyonuyla masalardaki mavi örtüleri ve kahverengi sandalyeleriyle canlı çiçekleriyle personelin gülen yüzü ve sıcak ilgisiyle kendinizi evinizde ya da bir dostunuzun mekânında hissedeceksiniz. O yüzden en kısa zamanda hatta ilk fırsatta siz de lezzet yolculuğuna çıkın ve Kebapçı Cuma Usta’da durun. Çünkü İsmet Yılbaşı ve ekibi, sizleri orda karşılamak için çoktaaan hazırlıklara başladı bile.