İnsanın ruhu bedeninden daha çabuk çürür. Hatta öyle bir şey ki yaşarken bile çürümeye başlayan ruhlar vardır. Kabul edelim artık bunu dünya ilerlemiyor insanlık ilerlemiyor geriliyor. Hatta öyle bir geriledi ki durma noktasına geldi. Nerede durduğumuzu anlatmak değil derdim size. Ama nasıl gerilediğimize binlerce sebep sıralayabilirim. Ve ben bu sebepleri sıralamaktan yoruldum. Çünkü ben bunları yazarken hâlâ bir yerlerde çürümüş ruhlar kadın öldürüyor, çocuk öldürüyor, hayvan öldürüyor. Öldürmekle kalmıyor tecavüz ediyor, yakıyor, yıkıyor, yok ediyor... Bu dünyanın uzvunun kanayan yarası olmuş ve bu uzuv artık kangren. Üstelik diğer uzuvlara da dağılmış durumda. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyenleriniz vardır belki. Binlerce yılan var artık her yerde ve bu şekilde devam ederse elinizle koruduğunuz yılanlar gelir ellerinize dolanır. Toplumsal sorun haline gelmiş bir durum var ortada artık. Bunların son zamanlarda bu kadar patlak vermesi bana şunu düşündürdü. Her yerde ezberlediğimiz olaylar yaşanıyor. Kısa sürede bu derece dağılmış olamaz. Çok mu sustuk, çok mu göz ardı ettik? Biz toplum olarak ne yaptık ki bu hâle geldi. Sahi hangi zihniyet bizi bitirdi? Ataerkil gömleğinden sıyrılamayan toplum zihniyeti mi? "Bana bir şey olmaz" diye düşünenlere gerçekten bir şey olmadığı için mi böyle çürümüş ruhların ardı arkası kesilmedi. Kadına şiddete tecavüze karşıyım. Çocuğa şiddete tecavüze karşıyım. Hayvana şiddete tecavüze karşıyım. Bana bir şey olmaz, diyen zihniyetine karşıyım. Bu olanlara tepki vermeyen susan herkese karşıyım. Bu zihniyetle yaşayan destekleyen her şeye karşıyım. Karşındayım.
ÖZDEMİR’LERİN MUTLU GÜNÜ
2020-09-07 16:01 - GÜNDEM