Yaz günleri diyabet hastaları açısından bazı tehlikeler içeriyor. Japonya’da yapılan bir çalışma özellikle tip 1 diyabet hastalarında yaz aylarında kan şekerinin aşırı düşmesi yani hipoglisemi sıklığının üç kat arttığını gösteriyor. Perelman Tıp Fakültesi’ne ait bir çalışmada ise tip 2 diyabet hastalarında yaz aylarında ani kalp krizinin ve diyabetik koma (ketoasidoz) riskinin arttığı ifade ediliyor. Doç. Dr. Savaş Karataş, özellikle artmış olan su kaybı yani dehidratasyon ve kan mineral (elektrolit) bozukluklarının kan şekeri değişimi ve tehlikelerini tetiklediğini belirterek “Bu durumla birlikte ter sinirleri etkilenmiş olan diyabet hastaları sıcağı çok algılayamayarak farkında olmadan aşırı ısıya maruz kalabilirler. Bunun da ötesinde sıcak havalarda yanların taşımaları gereken insülin ve diğer ilaçlar bozulabileceğinden etkisiz hale gelebilir ya da yan etki oluşturabilir. Şeker ölçüm cihaz ve çubukları ise sıcağın etkisiyle bozulabilir, terli ve susuz kalmış deri üzerinde yanlış sonuç verebilir. Artan metabolizma hızı ile birlikte insülin emilimi artıp kan şekeri düşmesi eğilimi oluşturabilir” diyor.
BU ÖNERİLERE KULAK VERİN!
Peki diyabet hastaları sıcak havanın getirdiği bu hayati sonuçları olabilecek tablodan kaçınmak için ne gibi önlemler almalı? Doç. Dr. Savaş Karataş, işte tüm bu tehlikeleri önleyebilecek basit yöntemleri şöyle sıralıyor:
KAN ŞEKERİ ÖLÇÜMÜNÜ DOĞRU YAPIN
Kan şekerinizi gölgeli ve serin bir yerde ölçün; kan şekeri ölçüm çubuklarının güneş ışığına maruz kalmaması gerekiyor. Ayrıca ıslaklık sonucu etkilediğinden denizden ya da havuzdan çıkınca parmaklarınızı kuruttuktan sonra kan şekerini ölçün.
BOL SIVI TÜKETİN
Yaz mevsiminde dışarıdan alınan sıvı gereksinimi iki kat artar. Özellikle sıvı kaybettiren ilaç kullananlarda sıvı kaybı normalden daha yüksek olur. Bu nedenle susamasanız bile su gereksiniminizin olduğuna (ileri derecede böbrek yetmezliği gibi klinik durumlar hariç) ve yeterli sıvı alımının mutlaka sağlanmış olduğuna çok önem verin. Meşrubat ve aşırı alkol tüketiminden uzak durun. Meyve suyu, çay, kahve gibi içeceklerin suyun yerini tutmadığını, aksine, sıvı ihtiyacını artıracağını, şekersiz diye lanse edilen birçok içeceğin gizli şeker içerdiğini aklınızdan çıkarmayın.
SICAK ZEMİNDE YÜRÜMEYİN
Diyabet hastalarının ayaklarında sık sık sorunlar oluşur. Diyabetik sinir tutulumu olan hastaların kumsal gibi sıcak zeminde ve çıplak ayakla yürümemesi gerekiyor. Eğer zorunlu olarak sıcak zeminde yürünecekse mutlaka yumuşak terlik kullanmalılar. En ufak zedelenme ya da kızarıklığın büyük travmatik sonuçlara yol açabileceğini aklınızda tutun.
DİKKATLİ HAREKET EDİN
Hareket etmek diyabet tedavisi için aksi durum belirtilmedikçe gerekli unsurlardan biri. Fiziksel aktivite için öncelikle serinliğin hissedildiği sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli. Fiziksel aktivite öncesi ve sonrasında yanlış sonuç çıkabileceği için kan şekeri ölçümü kesinlikle yapılmalı. Yine sıvı kaybı olduğu akılda tutularak egzersiz sırasında ek sıvı alınması gerektiğini aklınızdan çıkarmayın. Hipoglisemi yatkınlığını arttıran ilaçlar (sulfonilüre, insülin) kullananların egzersiz ile kan şekeri düşme riskinin artabileceği de unutulmamalı ve mutlaka yanda emilen bir karbonhidrat taşınmalı.
İLAÇLARINIZI DOĞRU SAKLAYIN
Kullanılan insülin ve ilaçları kurallara uygun şekilde saklayın. İnsülin 2-8 derece sıcaklıkta (buzdolabı kapağı) saklanmalıdır. İnsülin enjeksiyonu kullanıyorsanız uygulamadan en az yarım saat önce buzdolabından alınmalıdır. Zira hızlı sıcaklık değişimi etkinliği azaltarak zarar verebilir.
DIŞARDAKİ YİYECEKLERE DİKKAT EDİN
Yazın tatil moduna girilmesi, beslenme kurallarının esnetilmesine yol açabilir. Kalınan yazlık tesis, arkadaş ve akraba ziyaretlerinde sunulan zengin çeşit meyvelerde ve yemeklerde diyabetik olduğunuzu hatırlayarak diyetinize uygun davranın.
YANINIZDA YİYECEK BULUNDURUN
Yaz terlemesi hipoglisemi terlemesi ile karışabileceğinden kan şekerinin düşüp düşmediğinden emin olunmalı, bu durumda el altında hızla emilebilen karbonhidrat türevi bulunmalı.
UZMAN KONTROLÜNÜ İHMAL ETMEYİN
Yazın ilaçlarınızın doz ve kullanma zamanında farklılık gerekebilir. Aynı zamanda bazı ek önerilere de ihtiyaç duyabilirsiniz. Bu nedenle endokrinoloji uzmanına danışmayı ihmal etmeyin. (Haber Merkezi)