“AÇIK VE KAPALI YÖNTEM UYGULUYORUZ”
Doç. Dr. Alpaslan Terzi yaptığı açıklamada “kasık fıtıkları çok yaygın görülen bir cerrahi hastalık grubudur. Çeşitli ülkelerde yapılan bilimsel verilere göre insanların yaklaşık % 5’inde kasık fıtığı görülür.
Erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülür. Kasık fıtığı ile ilgili modern cerrahi 19. yy.’da başlamıştır. Ancak yaklaşık 40 yıl önce fıtıklardagreftli dönem başlamıştır. Bu teknikte fıtık alanına greftç (yama) yerleştirilmektedir. Günümüzde hemen hemen tüm kasık fıtığı ameliyatları greft konularak yapılmaktadır. Ancak son 10 yılda açık cerrahiye alternatif olarak laparoskopik (kapalı yöntem) kasık fıtığı cerrahisi dünyada yaygınlaşmaya başlamıştır. Biz de kliniğimizde hem açık hem kapalı yöntemi kullanmaktayız.
Ancak daha konforlu olması, ameliyat sonrası ağrının az olması nedeniyle laparoskopik yöntemi daha sık yapmaktayız. Laparoskopik yöntemi 2008 yılında Belçika’da eğitim alarak öğrendim ve 9 yıldan beri yapmaktayım. Batmanda da 6 aydan beri laparoskopik yöntemi yoğun olarak yapmaktayız” dedi.
AMELİYAT İZİ KALMIYOR
Kapalı yönteme ilişkin bilgi veren Doç. Dr. Alpaslan Terzi “Özellikle daha önce açık yöntem ile ameliyat olup fıtığı tekrarlayanlarda ve iki taraflı kasık fıtığı olanlarda altın standart yöntem olarak kabul edilmektedir. Bu yöntem karında 3 adet milimetrik kesi ile yapılmakta ve ameliyat sonrası hemen hemen karında iz kalmamaktadır. Hastalar ameliyatın ertesi günü taburcu edilmektedir ve birkaç gün içinde günlük hayattaki işlerini rahatlıkla yapabilmektedirler” bilgisini paylaştı.