Değerli okurlar. Bugün yine çağımızın en büyük sorunu olan Corona yüzünden etkilenen genç kesimin sorunlarını, sorunlarımızı fark ettirebilmek için köşeme aktarıyorum. Umarım ses olabilirim. Bildiğiniz üzere pandemi dolayısıyla yüz yüze eğitime ara verildi ve online eğitime geçiş yapıldı. Peki bu online eğitimden tam verim alan, onu geçtim online eğitimden yararlanabilen öğrenci sayısı sizce ne kadar? Ben size açıklayayım. Alt yapıdan kaynaklı evinde internet ağ sorunu çekenler, interneti olsa bile yararlanabileceği cihazı bile olmayanlar, dağ başında yaşayıp değil internet telefon bağlantısı bile alamayanlar, aç karınlarını doyurmak için hayatını doya doya yaşayacağı yaşlarında ailesine bakmak zorunda olan, bütün ailenin sorumluluğunu o küçük omuzlarına alan ve çalışmak zorunda olduğu için derslere katılamayan çocuk yaşta işçiler ve daha nice niceleri olumsuz etkilendiler ya da eğitimin dışında kaldılar. Bir yandan da bilgisayarda online dersini açıp uyuyanlar, umursamayanlar var. Eşitsizlik daha bu yaşta başlıyorsa. Açıkçası her şeye rağmen eğitimi devam ettirme amaçlı online eğitim sistemine geçiş yapma fikrini hiç yoktan beğendim. Ama herkese eşit olanak sağlamadan kimin ne halde olduğu bilinmeden, bilindiği halde destek müdahale edilmeden nasıl böyle bir sisteme geçilebiliyor? O da ayrı bir sorun. Bir evde 8 çocuk varsa bunların ortalama olarak söylüyorum 4’ü öğrenci ve evde sadece bir telefon varsa öncelikle hangisi katılsın? Aralarında oylama mı yapsınlar? Yazı tura mı atsınlar ben gireceğim diye? Sistemin online eğitime geçmek gibi bir planı varsa öncelikle öğrencilerin de hallerini düşünmek gerekmez miydi? EBA diye bir sistem planlandı öğrenciler girip ders çalışsınlar videolar izlesinler sonra da onları ebadaki konulardan sınav yapılacağı söylendi. EBA sistemi yoğunluktan ötürü zaman zaman çöküntüler meydana geldi. Bu da öğrencileri olumsuz etkiledi. İnternet hızını söylemiyorum bile. Ne paralar ödüyoruz o internet faturalarına ama ülkede direk alt yapı yeterli değil. İhtiyaca cevap veremiyor. Yazık ki bizler ödediğimiz miktarın %20’sinden ancak yararlanabiliyoruz, canlı dersler sık sık donuyor, bağlantı sorunu yaşanıyor. Demem o ki her şey tam takır hazır hale getirilmeden bütün yükü öğrencilerin omuzlarına yüklenmemeli. Hem okuyup hem çalışmak zorunda olan öğrencilerden, mezun olup işsiz kaldıklarından ötürü ödeyemedikleri KYK borcundan, yurt ücretlerinden, devletin asgari ücretliye vermiş olduğu minimal ücret tutarından; bir de bütün bu olumsuzluklar yetmezmiş gibi yüksek vaka sayısına rağmen yüz yüze sınavların olacağı ile ilgili yeni nesile umut vermeyen son açıklamalardan sonra anlaşılan eğitimde Dünya standartlarını yakalamak hiç de kolay olmayacak. Genç bir öğrenci olarak dileğim ve beklentim Milli Eğitim Öğretim planlarını sosyal psikolojiyi ve içinde olduğumuz pandemi koşullarını da göz önünde bulundurarak gelecekte daha akılcı ve bilimsel verileri de hesaba katarak güzel reformlar yapar, bunun beklentisi içindeyiz. Bu köşemde de hepimizin ortak paydası olan eğitimin aksayan yönlerini açıklamaya çalıştım. Sağlık ve mutluluklarla, başarılarla kalın Sonsöz okurlarımız.
ÖZEL BATMAN DÜNYA HASTANESİ’NDE 1 GÜNDE 30 CM UZADI
2021-01-21 17:34 - SAĞLIK