Yaz tatili bitti ve milyonlarca öğrenci ‘uyum’ haftasından itibaren okullarına gitmeye başlayacak. Kimileri yeni bir başlangıç yapacak kimisi ise ara verdiği yoldan devam edecek. Profesyonel Eğitim Koçu Mecit Yıldırım, yeni eğitim ve öğretim döneminde öğrencilere 5 altın tavsiyede bulundu. Okula iyi bir başlangıç için işte o tavsiyeler:
1 “İyi bir ilk izlenim için asla ikinci şansın olmayacak.”
Okulun ilk haftası, öğretmenlerinizin sizleri tanımaya başlayacakları ve sadece adlarınızı değil, davranışlarınızı da birkaç sözcükle akıllarına yazacakları bir “ilk izlenim dönemi” olacak. Öğretmenlerinizin zihnine ilk hafta mutlaka “bu çocuk ödevini düzenli yapıyor”, “ne kadar saygılı”, “uyumlu ve akıllı”... gibi olumlu izlenim tohumlarını atın.
2 “Söz uçar, yazı kalır.”
Hem okul yönetiminin yeni okul kuralları hem de tüm öğretmenlerinizin kendi derslerinde istedikleri materyal, davranış, ders ilkeleri, ödevler, sınıf içi tutumları hakkında sizlere söyleyeceği onlarca şey olacak. Bu sonsuz gibi gözüken istekleri unutmamak veya sonradan yanlış hatırlamamak için ilk günlerde mutlaka bir not defteri taşımanızı ve sizden istenen her şeyi anında oraya not almanızı öneririm.
3 “Gideceği limanı bilmeyen yelkenliye hiçbir rüzgar yardım edemez.”
Daha ilk haftada gerçekçi bir ana hedef ve sizi o hedefe götürecek küçük amaçlar belirleyin.
Gerçekçi hedef nedir?
“Bu sene takdir belgesi alacağım.” güzel bir hedef ancak geçen sene birkaç zayıfla sınıfını zor geçen bir öğrenci için pek gerçekçi olmayabilir. Onun yerine “Geçen sene zorlandığım derslerden ilk dönemde 60’ın altına düşmeyeceğim.” gibi bir hedef belirlemelisiniz.
Neden küçük hedefler?
Öğrenciler bir ana hedef belirler ve orada kalırlar. Oysaki sizi o ana hedefe ulaştıracak günlük, haftalık ve aylık eylem planlarını amaçlayıp uygulamadığınız zaman, zaten gözünüzde çok büyüyen o ana hedefe ulaşmak bir süre sonra imkansıza yakın olur.
4 “Karanlığa isyan edeceğine bir mum yak.”
Derslerin kimi zaman yorucu, sıkıcı ve zor geldiğini; ders dinlemekten, ödev yapmaktan ve sınava çalışmaktan çok daha zevkli şeyler olduğunu kabul ediyorum. Bu, dünyadaki çalışan hemen herkes için geçerli. Bu kadar zorluğu o konuyu öğrenmek için çekiyorsam tüm bu yorgunluk ve sıkıcılığın üzerine bir de “başarısız” olmanın kimseye faydası yok. O yüzden o derste orada 40 dakika oturmam gerekiyorsa, o 40 dakikada o dersi anlamaya çalışmak benim için en akılcı ve faydalı yol olacaktır.
5 “Başarının altın anahtarı, süreçten zevk almaktır.”
Bir işi yaparken, o iş ne kadar zor ve sıkıcı olursa olsun, onu eğlenceli hale getirmek sizin elinizdedir.