Sıcak yaz günlerinde tutulan 17 saatlik oruçtan sonra nihayet bayram sabahına uyandık. Evvela Ramazan Bayramınızı yürekten kutlar, şeker tadında bir bayram geçirmenizi diler, en çikolatalısından şekerlerimi Batman Sonsöz Gazetesi’ne ulaştırmanızı önemle bildiririm.
Zira sevgili yazarınız bayram seyran demedi, tam da bugüne özel, bayram gibi cıvıl cıvıl bir söyleşi için günler öncesinden kolları sıvadı(m).
Sırf siz okurlarımız için 7 Haziran Genel Seçimlerinde HDP Batman Milletvekili Adayı olarak tanıdığımız Hasan Yağız’ı teeee Diyarbakır’lardan Batman’a davet ettim, sürece dair uzunca bir istişare yaptım.
***
Genç, hitabeti güçlü, donanımlı ve sempatik yapısı ile tanıdığımız Sayın Yağız, milletvekilliğini ne yazık ki ufak bir farkla kaybetti.
Seçimlerden sonra kendisinden, sosyal paylaşım ortamlarında “gönüllerin vekili” olarak bahsedilen Hasan Yağız, esasında kimdir, ne yapar, zamanını nasıl geçirir, hayata bakışı nasıldır, tüm bunların cevabını bulabileceğiniz keyifli bir söyleşi ile karşınızdayız.
Sohbetimiz epey uzadı, bu yüzden giriş yazımı kısa tutmak zorunda olduğumu belirtiyor, Sayın Yağız’a verdiği samimi cevaplardan ötürü teşekkür ediyor, siz okurlarımıza tekrardan bol mutlu ve bol keyifli bayramlar diliyorum...
HASAN YAĞIZ KİMDİR?
Aslen Gercüş’e bağlı Dereli (Ezdara) Köyü’ndenim. 1970’lerde babamlar Siirt’in Kurtalan ilçesine göç ediyor.1986’da Kurtalan’da doğdum.16–17 yaşlarına kadar Kurtalan’da büyüdüm, Siirt’te 2 yıl liseyi okudum, 1 yıl İstanbul’da okudum, son senemi Kurtalan’da bitirdim. 2006’da Diyarbakır’a yerleştim. Dicle Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği’ni okuduktan sonra Diyarbakır Yenişehir Belediyesi’ne bağlı Eğitim Destek Evi’nde çalışmaya başladım. Üniversite okurken siyaset çalışmalarında aktif olarak yer aldım. 2008’de devletin, kendini geliştiren öğrenciye ve insana yaklaşımı baskıcı ve negatif olduğu için ilk gözaltı ve yargılanma sürecim başladı. 2015 Genel Seçimleri’nde Halkların Demokratik Partisi (HDP)’nden Milletvekili Adayı olarak gösterildim. Ailemle birlikte halen Diyarbakır’da yaşamaktayım.
TÜRKAN: İLK GÖZALTI SÜRECİNİ ÜNİVERSİTE OKURKEN YAŞADIĞINIZI SÖYLEDİNİZ. MAHKEME SÜRECİ BİTTİ Mİ PEKİ?
YAĞIZ: Yargılanmam, anadilde eğitim talebemizden kaynaklıydı. O davamız özel yetkili mahkemeler kaldırılmasına rağmen halen sürüyor. En son 7,5 yıl ceza isteniyordu. Bir kısmı Yargıtay’a gitti Yargıtay’dan bir kısmı onaylandı ama değişen yasalardan dolayı onaylanmayan kısımları için yargılama süreci halen devam ediyor. Son 4–5 aydır seçim çalışmaları için Batman’da bulunduğumdan dolayı yargı sürecinin ne aşamada olduğunu takip edemedim o yüzden bilmiyorum.
TÜRKAN: SİYASİ KİMLİĞİNİN DIŞINDA HASAN YAĞIZ, NASIL BİRİDİR PEKİ?
YAĞIZ: Hasan Yağız, okumayı seven, insanlarla samimi ve içten sohbet etmeyi seven, gezmeyi seven, hayalleri olan, halktan biridir, yeri geldiği zaman parasız da kalmış biridir. Yeri geldiği zaman arkadaşlarıyla ve ailesiyle beraber vakit geçirmekten hoşlanan biridir. Yalnız yürümeyi de seven biriyim, çünkü düşünmeye ve odaklanmaya faydası olduğunu düşünürüm. Onun dışında son 9–10 yıllık hayatımın büyük bir kısmı, okuyarak geçti. Okuma süreci öyle sürekli sürekli değil de bazen bir açlık tutardı, günlerce evden çıkmadan 20–30 kitap bitirinceye kadar okurdum. Bazen de 1–2 ay hiç kitap okumazdım, okuduğum kitapları hazmedinceye kadar elime başka kitap almazdım. Yani bilinçli bir okuyucu olduğumu söyleyebilirim.
TÜRKAN: AKTİF SİYASETE ÜNİVERSİTE YILLARINDA BAŞLADIĞINIZI SÖYLEDİNİZ. PEKİ, BU KONUDA SİZDE İZ BIRAKAN BİR OLAY VAR MI?
YAĞIZ: Aktif siyasete üniversite okurken başladım ama aslında çocukluğumdan beri bu hayatın, hareketin içindeyim. Yurtsever bir ailede yetiştim. 1992–93 Nevroz’uydu, 6–7 yaşındaydım. Evimizin önünden 40–50 kişilik bir grup genç, yürüyüşe geçti. Bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu, gençler slogan atıyordu. Peşlerine takıldım. Siyasete ilk adım atışım o şekilde gelişti. Bir de hiç unutmuyorum, 10 yaşlarındaydım, seçim süreciydi. Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz, eşi Berna Yılmaz ile birlikte Siirt’ten dönüyordu, Kurtalan istasyonundaydım. Yüzüm Mesut Yılmaz’a dönüktü. Onlara karşı zafer işareti yapmak istiyordum ama çekiniyordum, her tarafta polisler vardı. Bir tarafım “yap şu zafer işaretini” diyordu, bir tarafım “yaparsan başın belaya girer” diyordu. Konvoy tam önümden geçerken ellerimi kaldırdım ve zafer işareti yaptım. Mesut Yılmaz, beni eşi Berna hanıma gösterdi, ellerini kaldırıp beni selamladılar. O zaman kendi kendime şunu söyledim: “Kürtlerin mücadelesi kazanacak, rakiplerimizin selamını almayı başardık, biz başaracağız”
TÜRKAN: GENEL SEÇİMLERDE HDP YÜKSEK BİR OY ALDI ANCAK SİZ MECLİSE GİREMEDİNİZ. MİLLETVEKİLLİĞİNİ KAÇ OYLA KAÇIRDINIZ?
YAĞIZ: Avrupa oyları gelmeseydi biz 600 oy ile kazanmıştık. Avrupa oyları geldikten sonra 1000 oyla biz geriye düştük. Eğer 2000 oy daha almış olsaydık 4’te 4 yapmış olacaktık. Ben Hasan Yağız adına üzülmüyorum. Makam ve mevki hırsım yok, kurt siyasetçilerden değilim. Benim tek üzüldüğüm nokta, Hakkâri ve Şırnak’tan sonra Batman'da 4’te 4 yaparak Batman'ın ismini altın harflerle yazdırmak isterdim. Ağrı ve Dersim bunu başardı. Batman da kendi özgücü ile bunu başardı ama ne yazık ki Avrupa’dan gelen oyların antidemokratik bir şekilde dağıtılması yüzünden kaybettik. Dağıtım sistemini de eleştiriyorum. Oyların, kütüğe göre dağıtılması gerekiyordu. Batmanlının oyu, Trabzon’a gidiyor ama bütün Karadeniz’in, İç Anadolu’nun, Ege’nin, Akdeniz’in oyları buraya geliyor ve buradaki milletvekili dağılımını anti demokratik bir şekilde etkiliyor.
TÜRKAN: SEÇİM SÜRECİNDE ÇOK CİDDİ ÇALIŞTINIZ AMA HDP’NİN SADECE 3 ADAYI MECLİSE GİRMEYİ BAŞARDI. GERİYE DÖNSENİZ, SEÇİM ÇALIŞMALARINI NE ŞEKİLDE YÜRÜTÜRDÜNÜZ?
YAĞIZ: Biz programlı bir şekilde çalışıyorduk. Programlı çalışmamıza rağmen bazı programlarımız erken bitiyordu, 1–2 saatlik aralar kalıyordu. O aralarda dinlenmeye çalışıyorduk. Şu anda seçim olsa, dinlenme sürelerini de çalışarak geçirirdim. Son 1 aylık süreçte 5–10 dakikada yemek yeyip hemen çalışmaya gidiyorduk. Bazen kahvaltı dahi yapmadan akşama kadar çalışıyorduk. Batman’a ilk geldiğimde 78 kiloydum, seçim çalışmaları sürecinde 73 kiloya kadar düştüm. Ancak buna rağmen şu anda geriye dönük çalışsam, o programı biraz daha doldururdum. Özellikle Gültepe, Sason, Kayapınar’a, Arap yurttaşlarımızın köylerine, beldelerine daha yoğun giderdim. Bu seçimde çok isteyip de alamadığımız yerlere daha yoğun gider, çalışma yaparak oy seviyesini en üst düzeye çekmek için uğraşırdım.
TÜRKAN: BATMAN VE İLÇELERDE HDP’NİN ALDIĞI OY ORANINI NASIL BULDUNUZ PEKİ?
YAĞIZ: Sason’da 1. parti olduk ama istenen düzeyde değildi. Oradan en az 8 bin oy bekliyorduk ama 3 bin oy aşağısında aldık. Bir daha seçim olsa Sason’da bir hafta 10 gün kalırdım, hatta hiç çıkmazdım, her gün bir evde geçirirdim, oyları arttırırdım. Hasankeyf’te güzel bir başarı yakaladık. Babam imam, annem seyit. Muhafazakâr yönüm var, sanıyorum bu yüzden Hasankeyf ve Sason’a ben daha yoğun gittim. Hasankeyf’te büyük başarı elde ettik. Ama beklentimiz yüzde 100’ün en üst seviyesiydi. Orda partimize oy vermeyecek hiçbir şahsın ve ailenin kalmaması yönündeydi. Onların sesi olalım, ikna edelim diyorduk. Bugün Sason’da da ve Hasankeyf’te seçim olsa bu iki belediyeyi net bir şekilde alacağız.
“ASIL HEDEFİMİZ YÜZDE 75’Tİ”
Ben bazı yerlerde Batman’ın plakasını söyleyerek yüzde 72 hedefliyoruz diyordum ama asıl hedefimiz yüzde 75’ti. Bunun altında kaldık. Oy kaybının birkaç nedeni vardı, karşımızdaki partiler siyaset yapmadılar, hepimizin dini olan İslam’ı kirli siyasetlerine alet ettiler, gittikleri her yerde Müslümansınız Ezidi’ye mi oy vereceksiniz diye propaganda yaptılar. Dinci siyaseti yürüten gerici zihniyet, vatandaşları incitti. Erdoğan, “Zerdüşt bunlar” diyerek inançları yaftaladı. Allahü Teala demiş ki “ben sizleri kavimlere ayırdım”. Allahü Teala insanlara karışmamış, biz kimiz ki inançlara karışacağız. Karşımızdaki insanların yaptığı siyaset çok kirliydi. Batman halkı buna en iyi cevabı verdi ama maalesef bu siyasete kanarak tokadı yapıştırmayanlar da oldu, bu durum bizi üzüyor.
TÜRKAN: BATMANLILAR SİZİ HİTABETİ GÜÇLÜ VE AKTİF BİRİ OLARAK TANIDI. BUNDAN SONRA DA SİYASETE DEVAM EDECEK MİSİNİZ?
YAĞIZ: Sahnede rakiplerimizden bahsedince üslubum sertleşiyor doğrudur ama halkımızla diyaloga geçince daha naif oluyorum. Bundan sonra da siyasete devam edeceğim. Özellikle sosyal medya üzerinden benimle irtibata geçen gençler, kadınlar ve babalarımız, çok duygusal yaklaşımlarda bulunuyorlar. Onların üzüntüsünü görünce çok üzülüyorum. Arkadaşın biri diyor ki “babamın yüzü iki gündür gülmüyor”, biri diyor “annem 2 gündür ağlıyor” ya da “üzüntüden uyuyamıyoruz” diyenler oluyor. Bunları duyunca üzülüyorum. Siyasete elbette devam edeceğim. Siyasette genç insanlara yer verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü siyasetteki heyecan, gençlerin yüzüne, gözlerine yansıyor. Ben de bu yükü iyi yüklendiğimi düşünüyorum. Bundan sonra halkımız ve partimiz, ne görev verirse yapmaya hazırım. Mahalle çalışmaları olabilir, vekillik olabilir, hiç fark etmez.
TÜRKAN: SİZCE BATMAN’IN EN BÜYÜK SORUNU NEDİR. MECLİSE GİRSENİZ BATMAN İÇİN YAPACAĞINIZ İLK ÇALIŞMA NE OLURDU?
YAĞIZ: Batman’ın sorunlarına bakınca aklıma Diyarbakır’ın, Siirt’in, Mardin’in, Şırnak’ın sorunları geliyor. Şu anda bölgedeki illerin şehirsel sorunları birbirine benziyor. Bölgedeki bütün şehirlerin genelinde en büyük sorun ise 100–200 yıllık bir sorun olan Kürt sorunudur. Ortada bir hak-hukuk sorunu var. Bir milletin bütün haklarının gasp edilmesi sorunu var. Bunun siyasi ayakları var, kültürel, sosyal, ekonomik ayakları var. En baştaki düğüm, siyasi hak gasplarının çözümünden geçiyor. Gasp edilen haklarımızı aldığımız zaman sosyal, kültürel, ekonomik sorunlara kadar her şey kendiliğinden çözülecektir. Kürt sorununda, sorunların tümü iç içedir. Mesela Batman’daki bir kadın cinayetinin ya da intiharının Kürt sorunu ile bağı yüzde 1 değil, yüzde 100’dür. Çünkü 200 yıldır yaşanan bir sorun var, köy boşaltma sorunu var, köy yakma sorunu var, şehirlere zorunlu göç eden halkların şehre entegre olamama sorunu var, insanların yoz bir yaşama sürüklenme sorunu var. Bu yüzden önce siyasi sorunun çözümü gerekiyor.
“GENÇLİK EVLERİ KURMAYI HAYAL EDİYORDUM”
Onun dışında Batman için hayalini kurduğum öncelikli proje, gençler için bütün mahallelere tam donanımlı gençlik evleri kazandırmaktı. Her mahallede taziye evi gibi, gençlik evi olacaktı. Havuzu, spor sahaları, kitap okuma salonları olan, kültür ve spor merkezlerinin açılması ve işletilmesi için uğraşırdım. Buralarda gençler kendilerini ve halklarını tanıyacak, kurs görüp meslek edinecekler, böyle bir şeyi Batman’a kazandırmayı çok isterdim. Bu projeler, yapılamayacak şeyler değil ama illa ki birilerinin buna öncülük etmesi gerekiyor. Eğer Meclise girebilseydim buna öncülük ederdim. Belediyelerin bu konuda imkânları çok kısıtlı. Maalesef gelen gelirler, Belediyelere yeteri kadar aktarılmıyor. Burada da siyasi sorun ortaya çıkıyor.
Batman için hayalini kurduğum ikinci proje de yeşil kuşak projesidir. Biliyorsunuz Batman’ın havası çok kirli ve ağaçlık alanları yok. Kentte böyle bir projeye ihtiyaç var. Bu projelerimizi seçilmiş vekillerimiz de biliyorlar, onlar da halkımız için en iyisini yapacaktır.
TÜRKAN: SEÇİMLER BİTTİ ANCAK KOALİSYON GÖRÜŞMELERİ HALEN NETLİK KAZANMADI. SİZ HANGİ KOALİSYONU DESTEKLİYORSUNUZ VE TAHMİNİNİZ NEDİR?
YAĞIZ: Bu soruya başka ülkede olsak çok net cevap verebilirdim belki. Ancak Türkiye gibi kaygan (kaypak) bir sorunun olduğu bir ülkede tahmin yürütmek çok zordur. Yani bakın MHP çıkıyor diyor ki “HPD’nin yaptığı şeyi yapmam” böyle bir parti, yüzde 16 oy alıyor. Bu, içler acısı bir durumdur. AK Parti gibi vuran, ötekileştiren, iktidar hastalığına kapılmış bir parti yüzde 40 oy alıyor. CHP, içindeki aşırı ulusalcıları biraz lağvetti. Onu biraz daha iyi bir noktada görüyorum. Ancak HDP ile CHP’nin olası bir koalisyona güce yetmiyor, MHP de ortada. MHP yerine başka bir parti olsaydı üçünün ittifakından rahatlıkla söz edilebilirdi. Şu anda görüşmeler başladı. Süreci izliyoruz, koalisyon olur mu, kimle olur hiç kestiremiyorum. AK Parti, ülkeyi erken seçime hazırlıyor gibi. Eğer erken seçim olursa Allah’ın izniyle HDP’nin yüzde 15–20 bandına çıkabileceğini düşünüyorum. Bütün halklar, HDP’nin, sözlerini tuttuğunu gördü. Halklar, bu siyaseti sevdi.
TÜRKAN: SÖYLEŞİMİZE ZAMAN AYIRDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM. SON OLARAK NE SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
YAĞIZ: Beni bağırlarına basan, evlerini açan, kardeşleri bilen, ağabeyleri, oğulları bilen bütün Batmanlı ailelere teşekkür ediyorum. Annelerimizin ve babalarımız tek tek ellerinden öpüyorum, kardeşlerimizin ellerini canı gönülden sıkıyor, sevgiyle kucaklıyorum hepsini. Ben Batman’da, hayatı boyunca hiç kimsenin erişemeyeceği bir sevgiye, sempatiye eriştim. Batman halkı beni kardeşleri, evlatları bildiler. Bu benim çok hoşuma gitti. Yüce Allah’tan niyazım odur ki, şu Ramazan’ın şerefine, hürmetine halklarımızın, insanlık çerçevesinde, özgürlük ve kardeşlik çerçevesinde hukuklarımızı düzeltmemize yardımcı olsun. Ortadoğu ve dünyanın bütün kanayan yaralarına merhem nasip etsin. Allahü Teala birlik ve beraberliğimizi kuvvetlendirsin... Başta Batman halkı olmak üzere bütün halklarımızın Ramazan Bayramını kutluyorum.