HALKIN SESİ

Bu doğrultuda ben de halkın arasına karıştım ve farklı rollere girdim. Onlara “Konuşmak istediğiniz konuyu siz seçin. Şu anda karşınızda kimi görmek istiyorsunuz, kime sitem etmek istiyorsunuz, sesinizi kimin duymasını istiyorsunuz beni o kişi veya kurum zannedin ve içinizi dökün bana.” dedim.

Gördüm ki halkımız çok doluymuş, çok dertliymiş. Deyim yerindeyse bir dokundum, bin ah işittim. Her biri, farklı konu ve noktalara dikkat çekti. O halde ben de sizi daha fazla meraklandırmadan, söz sırasını halkın sesine veriyorum.

Batman’da genç nüfus oranı fazla. Bu genç nüfus, beraberinde işsizlik sorununu doğurmakta. Son yıllarda, Türkiye geneli üniversite sayılarının artması, okur yazar oranının yükselmesini ve eğitimli insan sayısının fazla olmasını, gösterse de böyle görünse de bu sadece nicelikte kalıyor. Nitelikte bir anlam ifade etmiyor. Örneğin daha önceleri ortaokul mezunları veya lise mezunları, çok kolay iş bulabiliyorken, bu gün üniversite mezunları hatta birden fazla üniversite bitirmiş kişiler bile iş bulmakta zorlanıyor.  Bu da insanların üniversiteleri, iş kapısı olarak görmelerinden ve üniversitelerin amaçlarına uygun eğitim vermemelerinden kaynaklanmaktadır. Üniversitelerde eğitim, salt sınıflarda verilen dersle sınırlı kalıyor. Amacına uygun, adına yakışır bir şekilde eğitim verilmiyor. Öğrencilerin araştırma yetisini güçlendiren, yaratıcılıklarını ortaya dökmelerini sağlayan uygulamalı eğitim imkanı verilmiyor. Öğrendiklerini pratiğe dökme imkanı sağlanmıyor. Tüm bunların düzeltilerek, üniversitelerin daha nitelikli olması sağlanmalı.

Ben Batman’daki kurumlar arası çatışmaya değinmek istiyorum. Zira bana göre Batman’ın en büyük sorunu, kurumlar arası çatışmadır. Bunu bir örnekle anlatayım, açıklığa kavuşturayım size: Geçen sene yerel seçimler öncesinde“Genç Dostu Kentler/Genç Dostu Adaylar” diye bir proje hazırlamıştım. Projeyi ayrı zamanlarda Emin Ekmen ve Belediye Eş Başkanlarına sunup sözleşme imzalamıştık. Sözleşmede “Şehir merkezinde kütüphaneler kurulacak. Ekolojik dengenin korunması için yeşil alanlar çoğaltılacak. İluh Deresi ıslah edilecek.” gibi maddeler vardı. Emin Ekmen’den İluh Deresi’nin ıslahı için söz almıştık. Hatta Ekmen “Ben seçimde (geçen seneki yerel seçim) seçilsem de seçilmesem de İluh Deresi’nin ıslahı için çalışmaları başlatacağım, bunun için söz veriyorum” demişti. Hiçbir ilerleme kaydedemedik ne yazık ki.

Dolayısıyla kurumlar arası çatışmadan Batman, büyük yaralar alarak ilerleyemiyor. Üniversitenin şehir dışına kurulmuş olduğuna bir anlam veremeyerek, bunu Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e sordum. Maliye Bakanından hiçbir cevap alamadım. Batman’da sorunlar bitmez ki… Hangi birini anlatayım? İşsizlik gibi önemli bir sorunumuz var. Batmanlı olan bir bakanımız, aynı zamanda milletvekilimiz var. Bu işsizlik sorunuyla hiçbir zaman ilgilenmeyen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in halkın arasına nasıl çıkabildiğini, çok merak etmekle birlikte anlayamıyorum.  Batman sürekli terörle anılıyor, gündeme geliyor. Koltuk için yarışan kişilerle gündeme geliyor. Biz Batmanlılar, bunu hak etmiyoruz. Bu durumun artık düzelmesi gerekiyor.

Batman’da Gençlere yönelik, sosyal aktiviteler yok denecek derecede az. Mesela Batman’da da güzel barlar olabilir. Neden olmasın ki? Neden ben kendi memleketimde gönlümce eğlenemeyeyim? Neden ilimizde etkinlikler yapılmıyor? Batman’dan çıkın, her yerde sosyal aktiviteler, etkinlikler gerçekleştiriliyor. Ama Batman’da, ne yazık ki hiçbir etkinlik yapılmıyor. Bence gençlerin takılabileceği, stres atabileceği, eğlenebileceği aktivitelere ağırlık verilmeli, hem de ivedilikle.

Ben Batman’da yaşamaktan hiç mutlu değilim. Biz gençler, Batman’da çok anlamsız yaşamaktayız. Sosyal aktivite, etkinliklere yönelik projeler üretilmiyor. Gençlerin yaratıcılığını, gizli yeteneklerini ortaya çıkaran, ortaya çıkmasını sağlayan kurslar verilmiyor. Örneğin neden Batman’da bir stilist kursu, bir dans kursu veya bir moda kursu açılmıyor? Bu doğrultuda atılımlar gerçekleştirilmiyor? İş yerleri neden denetlenmiyor? Elemanlar hangi şartlarda çalışıyor? sigortalı mı çalışıyor… Bunlar neden denetlenmiyor? İşverenler, iş saatlerini neden bu kadar uzun tutuyor? Batman’daki çalışanlar, günde minimum 12 saat çalıştırılıyor. Gençler, çalışmaktan başka hiçbir şey yapamıyor. Hiçbir aktiviteye katılamıyor, kendini geliştiremiyor. Çünkü zamanı hep çalışmakla geçiyor. Artık birileri bu gençlerin sıkıntılarını, çektiklerini, yaşadıklarını görsün! Bizim batıdakilerden ne farkımız var? Neden biz de insanca yaşamıyoruz?

Batman’da işsizlik çok büyük bir sorundur. Tamam, ben çalışıyorum. Bu yüzden şanslıyım ama herkes benim gibi şanslı olamıyor. İş alternatifleri yok. AWM’lerin dışında çalışacak sektör yok neredeyse. Bu sebepledir ki Batman’daki gençlerin çoğu, zor koşullarda çalışmaktadır. Bu bağlamda gençlere, daha fazla istihdam sağlanmalı.

İşsizlik gibi bir sorunun yanında bir de Batmanlı gençler olarak, sosyal aktivitelerden de yoksun kalıyoruz. Hiçbir müessiriyet, yapılmıyor burada. Batman’daki gençler her şeyden mahrum kalıyor. İlimizde sadece inşaat sektörü çalışıyor. Sadece zenginler yaşıyor burada ne yazık ki. Buradaki zenginler, süper marketler açıp binalar dikmekten başka bir şey yapmıyor. Dolayısıyla Batman zenginlerinin, bu sektörlerin dışında iş olanakları yaratmaları gerekiyor.

Kadın sığınma evleri çoğaltılmalı. Sokakta mendil satan, trafikteki araçların camlarını silen çocukların, babalarına iş olanakları sağlanmalı ki o çocuklar da çalışmak zorunda kalmasın. Okula gitsinler, çocukluklarını yaşayabilsinler. Örneğin fabrikalar açılabilir burada, işsizliğin önüne geçmek için.

Sokakta çalışmak zorunda kalan çocuklar için kermesler düzenlenebilir. Kermeslerden sağlanan gelirler, bu çocuklara harcanabilir. Sağlanan bu gelirle çocuklar giydirilir, yedirilir, parklara götürülür. Bir gün de olsa bu çocuklara çocuklukları yaşatılabilir.

HDP’nin parti olarak Nejdet Atalay’ı aday göstermemesini, Batman için büyük bir kayıp olduğunu düşünüyorum. Çünkü Batman Atalay’ı istiyordu. Siyasiler; liderler, belediye başkanları, milletvekilleri vs. halkını düşünmüyor maalesef; sadece kendilerini düşünüyor, koltuğunu düşünüyor. Bu siyasilerin artık temsil ettikleri halklarını, seçmenlerini düşünme zamanı gelmedi mi? İşsizlik gibi büyük bir yaramız var Batman olarak. Devlet artık bu sorunu görmeli, buraya yatırım yapmalı. Devlet, hizmette terörü bahane etmesin artık. Hizmete, istihdama, yatırıma gelince devlet terörü bahane gösteriyor. Lakin Hasankeyf gibi köklü bir tarihi, sulara gömünce hiç terörü dinlemiyor, bunu bahane göstermiyor. Yıkmaya, bozmaya gelince terör hiç engel olmuyor. Buna karşın yatırıma gelince, sürekli terör bahane olarak gösteriliyor. Biz bu bahaneleri duymak istemiyoruz artık. Refah istiyoruz!

Batman’da dilenciler çok fazla. Bunlara bir çözüm getirilmeli. Genç yaşlı, çocuk ayrımı olmaksızın, her yaştan dilenci var Batman’da. Öyle ki burada dilencilik, bir meslek haline getirilmiş. Bunlara kesinlikle bir an önce çözüm bulunmalı. Batman’da çevre kirliliği çok fazla. İnsanlar çevreye karşı çok duyarsız. Çok kirletiyorlar etraflarını. Yardımseverlik, eskiye oranla çok zayıflamış Batman’da. Bir öğrenci olarak, öğrencilerin zorluklarını da dile getirmek istiyorum. Biz öğrenciler çok zor şartlarda okuyoruz maalesef. Öğrenim kredisi alıyoruz ama aldığımız öğrenim kredisi barınma, yemek vb. ihtiyaçlarımızı karşılamaya yetmiyor. Eve çıkmak isteyen öğrenciler, ev bulmakta zorlanıyor. Çünkü  Batman’da öğrenciye ev vermiyorlar. Bu bizi çok zora koyuyor. Yurtta kalanlar ulaşım sorunu yaşıyor. Çünkü yurt uzak. İkinci öğretim okuyanlara yemek kalmıyor akşamları. “Haydi kızlar okula!” deniyor,  güzel ama devamı da getirilmeli bence.

Fabrikalar açılsın Batman’a istiyorum. Batman’a yatırım yapılsın. Hemşehrimiz olan Mehmet Şimşek, Maliye Bakanı olarak yatırım konusunda, birçok projeye imza atabilirdi; buna ön ayak olabilirdi. Maliye Bakanlığının sağladığı imkanları, çok daha güzel değerlendirebilirdi memleketi, hemşehrileri  adına. Ama yapmadı, bu beklentimize cevap vermedi ne yazık ki.

Yine Maliye Bakanımızın, kültürümüze sahip çıkmasını isterdik fakat çıkmadı. 1000 yıllık gibi bir tarihi olan medeniyetin; Hasankeyf’in, bir 50 yıl için heba edilmesine göz yummamalıydı. Hasankeyf’e sahip çıkmalıydı. Ama bu konuda da bizleri; Batman’ı hayal kırıklığına uğrattı maalesef. Başka bir noktaya da parmak basmak istiyorum. Raman Dağı’ndan gelen kirli su var, biliyorsunuz. 19 Mayıs Mahallesi’nden (Tüpraş’ın arkasından geçiyor) geçen bu kirli su, Batman dışından akıtılabilirdi.  Ya da üstü kapatılmalı diye düşünüyorum. Zira görüntü kirliliğine neden oluyor. Yazın da çok kötü kokuya sebep olan bu su, insanların sağlığını da tehdit ediyor. Bu kirli su, yetkililerin dikkatini çekmeli.

Yeşil alanlarımız az. Bu alanlarımız çoğaltılmalı. Ailelerin ailecek çıkıp piknik yapabileceği, eğlenebileceği alanlar yok denecek kadar azdır. Böyle alanlar oluşturulmalı. Çevre kirliliği üst sınırlarda. Halkın sağlığı da tehdit altında kalıyor, bu kirlilikten dolayı. Dolayısıyla bu, çevre kirliliğine de bir çözüm bulunmalı. Sosyal faaliyetler, hiç yok burada. Biz gençlerin stres atabileceği, deşarj olabileceği yerler yok. Böyle yerler yapılmalı, tesis edilmeli. Örneğin sıra geceleri düzenlenebilir Batman’da. Çok da güzel olur bu.

Ve Hasankeyf… Bir Hasankeyfli olarak Hasankeyf’in sular altında kalmasına gönlüm razı değil. Yazık olur!