KAZI ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR
Tarihi Hasankeyf’te kazı çalışmaları Mardin Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zekai Erdal Başkanlığında 6 sanat tarihçisi, arkeolog, antropolog, 2 restoratör ve 4 stajyer öğrenciyle, Büyük Saray ve çevresinde devam ediyor.
HASANKEYF’TE, ROMA DÖNEMİ ÖNCESİNE AİT YAŞAMIN İZLERİ BULUNUYOR
Kazı Başkanı Erdal, bilimsel yayınlar da dikkate alındığında Hasankeyf Kalesinin, Roma döneminden bugüne kesintisiz bir geçmişi olduğuna dikkat çekiyor. Tarihi yerleşkenin yakınında bulunan 12 bin yıllık Hasankeyf höyüğünün, Roma dönemi öncesi yaşama işaret ettiğini belirten Erdal, Büyük Saray'ın doğusundaki duvarların önünde bulunan ve 1820'lerden bugüne ulaşan mezarlarda derine doğru bir çalışma yapıldığını ve böylece Büyük Saray duvarını ortaya çıkarmaya çalıştıklarını belirtti.
MEZARLIKLAR, BAŞ ŞAHİDE, AYAK ŞAHİDESİ VE TEK AYAK ŞEKLİNDE
Türk İslam mimarisindeki mezarlıkların baş şahidesi, ayak şahidesi veya tek şahide şeklinde iken Hasankeyf’te özgün mezar taşı bulduklarını anlatan Erdal “Hasankeyf’e özgü olarak pehle taşlarının ortasında kulak benzeri, üçgen bir çıkıntı bulunuyor. Bu çıkıntılarda bazıları sade olduğu gibi bir kısmında yazı bir kısmında süsleme örnekler karşımıza çıkar. Bu mezar tipi Hasankeyf çevresinde köklü bir mazisi olan Ahlat, Bitlis, Silvan, Diyarbakır, Siirt yöresindeki mezarlıklarda bulunmuyor” dedi.
Erdal “Bulduğumuz mezar taşlarının tipolojisini sorduğumuzda hocalarımız da bu tarz bir mezarın bu zamana kadar Anadolu'nun diğer yerlerinde rastlamadıklarını söyledi. Buna paralel olarak bu pehle taşındaki (mezarın yan taşı) çıkıntının, mezar taşlarının, mezar tipolojisinin Hasankeyf'e özgü olduğunu söyleyebiliriz” dedi.