Yine lezzet yolculuğuna çıktık. Ve yine çok seçkin mekânlardan birine, Hazal Ocakbaşı’na yol alacağız. Bu haftaki durağımız orası olacak. Mekân sahibi Hasan Katkıcı’nın kılavuzluğunda başlıyoruz mekanı tanımaya.
HİKÂYEMİZ 2003’DE BAŞLADI
Önceleri et işi yaparak Batman’a hizmet veren Hasan Katkıcı, daha sonra restoran işletmeye karar veriyor ve 2003 yılında Hazal Ocakbaşı’nı hizmete açıyor.
HAZAL=GEYİK
Mekanın isminin nerden geldiğini sorduğumda Katkıcı “Hazal, Kürtçe geyik anlamına geliyor zaten. Onun dışında kızımın adı Hazal. O yüzden mekânın ismi Hazal olsun istedim” yanıtını veriyor.
BATMAN BİZİ BENİMSEDİ
Öncelikleri arasında müşteri memnuniyeti olduğunu belirten Katkıcı “gerek lezzette gerekse hizmette kusur etmemek için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Amacımız, buraya gelen konuklarımızı memnun bir şekilde göndermektir. Bu amacımıza ulaştığımızı düşünüyorum. Aksi takdirde 11. yılımızı doldurmazdık. Bu gün il dışına bile uçakla içliköfte siparişlerimizi yolluyoruz. Dolayısıyla Batman Halkı da sağ olsun bizi sevdi, benimsedi ve 11. yılımıza taşıdı.” diyerek mutluluğunu belirtiyor.
“Hedefimiz, lezzet ve kalitemizden ödün vermeden daha fazla hizmet vermek, daha fazla istihdam sağlamaktır. Ve tabi ki kulvarımızı genişletmektir” diyen Hasan Bey, bize istikrarlı duruşunu da sergiliyor.
AMBİYANSIYLA KONUŞUYOR
Daha içeri girerken ambiyansıyla adeta kendini konuşturan mekan, hijyenikliğiyle de sizi şaşırtıyor. Yemeklerin piştiği mutfak bölümü de mekânın içinde. Ne kadar temiz olduğunu yemeklerin hangi şartlarda, nasıl piştiğini siz kendiniz görebiliyorsunuz. Böylece gönül rahatlığıyla yemeğinizi yiyebiliyorsunuz.
KEYFİNİZİ ÇAY-KAHVEYLE DORUKLARA ÇIKARIN
Muhteşem dekor ve mütevaziliğin mozaiğinden oluşan mekanda yöresel yemek olan mehir (lebeni) ve zengin salataların yanında saç tava, pirzola, kaburga, adana, içliköfte (içliköftede sadece kıyma ve ceviz var) ve sayamadığım daha birçok ızgara çeşitlerini yiyebilirsiniz. En rağbet gören yemeği sorduğumda Hasan Aktaş “bütün yemeklerimiz çok beğenilerek yenilmenin yanında saçtavamıza ilgi fazladır. Yemeklerin yanında içecek olarak şalgam, ayran, kola ve meyve sularını da içebilirsiniz. Yemekten sonra tatlı olarak künefe ve irmik tatlısını afiyetle yiyebilirsiniz. Veee tabi ki yemek keyfinizi kahve ya da çayla doruklara çıkaracaksınız” cevabını veriyor.
MÜKEMMEL BİR ATMOSFER
Mekâna öncelikle güzel, tatlı bahçesinden giriyorsunuz. Daha önce dekorasyon işini de yapan ve girişimci ruhuna sahip olan Katkıcı, mekânın kendi dokusunu ortaya çıkarmış. Ağaçlarla donattığı bahçenin yeşilliğini çimlerle pekiştiren Hasan Katkıcı, kahverengi masa ve sandalyelerle mükemmel bir atmosfer yaratmış.
ANTİK KENTLERDEN KESİTLERLE KENDİNİZDEN GEÇİYORSUNUZ
Lezzet yolcuları, bu güzel bahçeye takılıp içeri görmemezlik etmeyin. Zira içerdeki ambiyansa haksızlık etmiş olursunuz. Ahşap görünümlü fayansla döşenmiş zemin, özel ışıklandırma sistemli tavanla buluşturulmuş. Tavanda gösterişli avizelerin yanı sıra Urfa, Mardin, Diyarbakır, Hasankeyf gibi antik kentlerden kesitleri gördüğünüzde kendinizden geçeceksiniz. Ahşap aksesuarlarla zenginleştirilen taş görünümlü duvarlar, geniş ferah pencerelerle hareketlendirilmiş. Annelerin de rahatlığını düşünen bu seçkin ve mekân, bebek sandalyesi bulundurmayı da ihmal etmemiş.
YEMEKLİ TOPLANTILARA DA AÇIĞIZ
Toplantı katılımcılarına açık olan Hazal Ocakbaşı, yemekli iş toplantıları esnasında 500 misafiri ağırlayabilecek kapasitededir. Dekoru ve rahatlatıcı atmosferi ile 300 metrekare; bahçeyle beraber 1100 metrekareye çıkan mekan, 22 personeliyle 11.00 ile 23.00 saatlerinde hizmet veriyor. Lezzet yolcuları, bu anlattıklarıma bakarak fiyatların uçuk olduğunu aklınıza getirmeyin. Çünkü bunu da sordum Katkıcı’ya. Hazal Ocakbaşı’nda fiyatlar diğer yerlerle aynı.
BURADA, PETROLDE BİR YER VARMIŞ…
Hasan Katkıcı, unutamadığı bir anısını da bizimle şöyle paylaşıyor. “Yıllar önce bizim burası (Hazal Ocakbaşı) şimdiki gibi lüks değildi. Bir bankanın müfettişleri gelecekti Batman’a. Bankanın Batman şubesindeki müdürü de benim arkadaşımdı. Arkadaşım bana dedi ki ‘bankanın müffetişleri geliyor, onları yemeğe çıkaralım ama sizin oraya götürmeyelim. Çünkü sizin orası lüks değil” Ben de tamam başka yere götürürüz, dedim. Bizim banka müfettişleri geldi. Aldık onları götürdük lüks bir yere, indik arabadan. Müffetiş “ya burada petrolde bir yer varmış, oranın yemekleri çok güzelmiş. Oraya gitsek” deyince ben, gülümseyerek o dediğiniz yer benim mekânım ama Veysi (banka müdürü) lüks bir yere götürmek istediği için sizi oraya götürmedik, dedim. Müffetiş de “beni oraya götürün, ben mekân seyretmek değil, ağız tadıyla yemek yemek istiyorum” deyince, çok gururlanmış ve mutlu olmuştum”
Katkıcı bu anısını anlatırken, mutluluğu ve gururu bir arada nasıl yaşadığını da bize göstermiş oldu.
MÜDAVİMİ OLUYORSUNUZ
Alışılagelmişin dışına çıkmak ve şehrin kalabalığından, gürültüsünden bir süre olsun uzaklaşmak istiyorsanız, ilgi ve alaka bekliyorsanız, hijyen arıyorsanız; ( temizliğine çok şaşırmakla birlikte hayran kaldım) günün stresini atmak ve mükemmel lezzetleri tatmak için n’apıyorsunuz? Tabi ki hiç düşünmeden Çamlıtepe Mahallesi Çevre Yolu üzeri Salon Diva karşısındaki Hazal Ocakbaşı’na geliyorsunuz. Yemeklerin sonrasında tatlınızı afiyetle yiyip çay ya da kahveyle (közde pişirilen kahve) keyfinize keyif katıyorsunuz. Kısacası Hazal Ocakbaşı’na yolunuz düştüyse “Buraya iyi ki geldim” (geldik) diyor, bu eşsiz mekânın müdavimi oluyorsunuz. Şimdiden afiyet olsun…