Batman Barosu’nun 16. Olağan Genel Kurulu’na sayılı günler kaldı. 10–11 Nisan’da 490 avukatla bir Genel Kurul yapılacak, Yeni bir başkan ve Yönetim Kurulu, göreve gelecek. Batman Barosu’nun, Kentin en önemli Meslek örgütü-sivil toplum kuruluşu Olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden Baro Seçimlerini Titizlikle takip ediyoruz. Batman Barosu Başkanlığı için yarışan 3 ismi, Farklı günlerde Gazetemizin youtube kanalında, Canlı yayınlarımıza aldık. Sorularımızı yönelttik. Verimli söyleşiler oldu. İyi de izlendi. Bu yüzden canlı yayın konuşmalarını, Gazetemizin sayfalarına da taşıdık. Baro Başkan Adayları Av. Mahmut Tanrıseven ve Avukat Erkan Şenses’ten sonra, Baro Başkan Adayı Av. Ferhat Özdemir söyleşisi bugün sizlerle. Av. Özdemir, Bütün siyasi partilere eşit uzaklıkta, Onlarla hukuk zemininde her zaman ortaklaşmaya hazır, Hangi cenah olursa olsun onlarla uzlaşmaya hazır, Ancak hiçbir zaman, hiçbir şekilde, Hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmayacak bir Baro’ya dikkat çekti önemli. Yönetim Kurulu anlatırken “Her rengi temsil eden bir Baro Yönetimi olacağız” Sözleri önemliydi. Buyurun, detaylara geçelim.
-Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1984 yılı Batman doğumluyum. Ziya Gökalp İlkokulu, Batman Anadolu Lisesi derken, kısa bir süreliğine kamu yönetimi okudum. Daha sonra bu bölümün bana göre olmadığını fark edince bir daha sınava hazırlandım. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldum. Stajımı Batman’da tamamladım. Londra’da 1 yıllık dil ve master hazırlık eğitimi aldım. Bazı özel sebeplerden dolayı geri döndüm. 2011 yılından bu yana Batman Barosuna bağlı serbest avukat olarak çalışıyorum. Baro’da ilk staj eğitimlerinde etkin görevler aldım. 2018 seçiminde Batman Barosu Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildim. Şu anda genel sekreter olarak görev yapıyorum”
-Batman Barosu’nu nasıl değerlendiriyorsunuz? “Batman Barosu’nda 10 yılım oldu. 90’lı yıllar bölgemiz için çok acı yıllardı. Batman Barosu, bu noktada çok önemli görevler icra etti. İnsan haklarını koruma ve kollama noktasında büyük bedeller verdi. Meslek üstatlarımız var. Zeki Ekmen’ler, Sabih Ataç’lar, Sedat Özevin’ler var. Halen içimizde yaradır. Bu üstatlarımızın görev yaptığı, hafıza biriktirdiği bir Baro’da başka adayı olmak benim için onurdur. O koltuğa otururuz, oturmayız bilemeyiz ama en azından arkadaşlarımız tarafından bu göreve layık görülmüş olmak mutluluk verici."
-Ekim’de yapılması gereken kongrede Baro Başkan Adayı olmadınız ama seçim Nisan’a ertelenince adaylığınızı öğrendik. Ne oldu bu süre içerisinde? “10–12 Nisan’da 496 avukat meslektaşımızla seçime gidiyoruz. Avukatlık kanununa göre Baro Genel Kurulları Ekim Ayının çift haftasında yapılır. Pandemi gerekçesiyle seçimimiz ertelendi. Ekim 2020’de 10 yıllık kıdemimi dolduramamıştım. Bu yüzden aday olamadım. Ekim öncesi Batman Barosunda aday olmak isteyen meslektaşlarımız arasında bir ön seçim yapma kararı aldık. Bu seçimde meslektaşımız Serkan Ramanlı, bir adım öne çıkarak, Baro Başkan Adayı oldu. Seçimler ertelendi. Şubat 2021 itibariyle benim de 10 yıllık kıdemim doldu. Serkan Ramanlı, şartların değiştiği ve yeni aday potansiyelinin olduğunu belirterek, yeni bir ön seçim teklif etti. Büyük bir yüce gönüllülük yaptı. Ekim ayında 300 avukatla seçime gidecekken Nisan’da 490 mevcuda ulaştık. 300’e yakın meslektaşımızla yeni bir ön seçim yapıldı. Meslektaşlarım beni bir adım daha önde göstererek, aday olmamı istedi. Meslektaşlarımın teveccühünü almış olmak beni mutlu etti”
-490 avukat oy kullanacakken neden 300 avukatla ön seçim yapıldı? “Ön seçimi telefonla yaptık. Bu Batman Barosunda ilkti. Ümidimiz bunun bir gelenek haline gelmesi. Ön seçime 190 avukat katılamadı. Çünkü bunların 100’e yakını, yeni meslektaşlarımızdı. Mesleğe yeni adım atan arkadaşlarımızdı. Adaylar arasında bir mukayese yapma imkânları yoktu. Bu yüzden Batman Barosuna aday olacak kişiyi belirleme noktasında doğru değerlendirme olamayacağı kanaatiyle biz onlara sormadık. Diğer meslektaşlarımız ise daha çok Mahmut Beye ve Erkan Beye yakın arkadaşlarımızda. Bir kırılganlık olmasın diye onlara da sormak istemedik. Geniş katılımlı 300 avukat arasında ön seçim yaptık”
-Sivil toplum alanında da aktif bir isimsiniz. Neler yaptınız bugüne kadar? “Kent Konseyi Meclis Başkanlığı yaptık. Batman Kültür ve Sanat Derneğinde halen aktif çalışma yürütüyoruz. Baro’nun Kültür Sanat Başkanlığı Merkezi Başkanlığı yürüttüm. BART’la ortak çalışmalar yaptık. Kentin dokusuna dokunmaya çalıştık”
-Batman Barosu, blok liste ile seçime gidiyor. Çarşaf liste önerisine nasıl bakıyorsunuz? “Aslına bakarsanız, teorik olarak kendimizi güçlü gördüğümüz için çarşaf liste olayına sıcak bakmadık. Batman Barosu’nda gerçekten meslektaşlardan teveccüh gören, liyakat gören arkadaşlarımızın yönetimde olmasını istiyoruz. Ama diğer görüş ise hem çalışma barışı hem de Batman Barosunu yönetirken karşılaşılabilecek polemiklerden uzak durulması yönüyle biz çarşaf listeye sıcak bakmadık. Başkanın, kendi ekibiyle çalışmasını uygun gördük. Aslında uygulamada da bizim sistemimiz, zaten bir çarşaf listedir. Yalnız seçimlerde başkan, yönetim kurulu adaylarını kendisi belirler ve öneri olarak Baro Genel Kurulu tensiplerine sunar. Burada zaten isteyen meslektaşımız, yönetim kurulundaki dilediği kişiyi listesine yazabiliyor. Yani bir çarşaf liste oluşmuş oluyor. Biz de başkan seçilirsek tekliflere açığız”
-Baro Genel Sekreterisiniz şu anda. Mevcut Başkan Hamit Çakan sizi destekliyor mu? “Bizi bir arada tutan ideolojik bir bağ yok. Bizi bir arada tutan şey, Baro’nun geleceğine dair bir çeşitli ilkelerdir. Baro’nun geleceği için kaygılanan, Baro’nun selameti için çalışan bir ekibiz. Dolayısıyla bu geleneğin son temsilcisi olarak arkadaşlar beni işaret ettiler. Hamit Bey de bizimle hareket etmektedir. Bizim Üst Kurul Delege Adayımızdır. Yönetimimiz de bellidir. Batman Barosu’nda her rengi, her cenahı, her mahalleyi temsil eden bir yönetim kurulu olacağız. Batman Barosunun tümünü kucaklayan bir yönetim olacağız”
-Peki neden Batman Barosu Başkan Adayı oldunuz? “Demin de dediğim gibi, Batman Barosu’nun geleceğine dair kaygılarımız var. Endişe manasında değil. Demin bahsettiğim meslek büyüklerimizin getirdiği bilgi birikimini geleceğe aktarma gayretimiz ve amacımız var. Burada, batman Barosu’nun getirdiği hafıza ve bilgi birikim, kümülatif bir bilgi birikim. Yani bütün üstatlarımız bunu üzerine katarak, çığ gibi büyüterek getirdiler. Biz de bunu elimizden geldiğince, dilimiz döndüğünce ileri taşıma gayreti içindeyiz”
-Bize biraz projelerinizden de bahseder misiniz? “Projelerimiz çok. Baro’lar sivil toplum kuruluşudur. Bir yanı kamu niteliğindeki meslek örgütü, bir yanı ise topluma dönük sosyal sorumluluk bilinciyle hareket eden insan hakları örgütüdür. Kanunun bize emrettiği üzere bir insan hakları kurumuyuz. Dolayısıyla toplumsal olaylara duyarlılığımızın da had safhada olması lazım. Kürtçe bir deyimimiz var, lev ji diran peş tir e. meslek örgütü olmamız bizim birinci önceliğimiz. Ancak insan hakları kurumu olmamız da en az onun kadar değerlidir. Biz Batman Barosu’nu nerede konumlandırmak istiyoruz? Biz hukukçu insanlarız. Bütün tartışmalarımızı, mücadelemizi hukuk temelinde yaparız. Dolayısıyla bizim düşlediğimiz Baro, bütün siyasi partilere eşit uzaklıkta, onlarla hukuk zemininde her zaman ortaklaşmaya hazır, hangi cenah olursa olsun onlarla uzlaşmaya hazır, ancak hiçbir zaman, hiçbir şekilde, hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmayacak bir Baro’dur”
-Genel Sekreteri olduğunuz Batman Barosu Yönetiminin faaliyetlerini anlatır mısınız? “Baro’da geçmişten gelen bir geleneğimiz var. Mesleğe yeni başlayan genç meslektaşlarımıza Genç Ofis ile en azından kendi ayakları üzerinde duracakları bir zamana kadar büro desteği veriyoruz. Bunu geliştirip devam ettireceğiz. Biz staj döneminde 13 kişiydik. Ancak bugün 70’e yakın stajyer avukatımız var. Sayımız arttıkça sayılarımız da artıyor. CMK uygulaması ile yeni meslektaşlarımızın, maddi durumu olmayan meslektaşlarımıza avukatlık desteği vermesini sağlarken, meslektaşlarımıza cüzi de olsa bir maddi destek sağlamış oluyorduk. Bunu büyüteceğiz. Batman Barosu’nda kurgusal duruşma yarışması düzenledik. Meslektaşlarımız, kurgusal duruşma salonunda bir davanın bütün algoritmalarına hakim olabiliyordu. Bunu sürdüreceğiz. Pandemi öncesi Batman Barosu’nda çalıştaylar düzenledik. Bunları sürdüreceğiz. Köy çocuklarını Baro’muzda ağırlayıp, sinema izletirken, pamuklu şeker ve elma şeker ikram ediyorduk. Bunu sürdüreceğiz. 21 Baro Başkanını Batman’a davet ederek, Hasankeyf’in sular altında kalmaması için basın açıklaması düzenledik. Kadın Hakları Merkezi’nin özverili çalışmalarını devam ettireceğiz. Çocuk Hakları Merkezi kapsamında köy okulunda kütüphane hizmetimiz vardı. Bu dönemde de aktif halde çalışacağız”
-Başka ne tür projeler var planlamanızda? “Mübaşir Mobil Uygulaması planımız var. Önceki dönem planladık ancak finansman açısından sıkıntı yaşadık. DİKA projesiyle hayata geçirmek istiyoruz. Mübaşirlere tablet dağıtacağız. Cep telefonlarına indirecekleri uygulama gelen dosyaları takip edebilecekler. Bu sayede mahkeme kapılarında bekleme olayı azalacak. Genç meslektaşlarımız açısından en büyük problem, simsarlar ve aracılık hizmeti veren şirketler. Bunlar ne iş yaparlar? Bunlar trafik ve iş kazalarında yani nasıl bir ağları varsa artık her iş kazası ve trafik kazası geçiren şahıs hastaneye varmadan önce başlarlar aileyi aramaya. Size şu kadar tazminat alacağız, şu kadar karşılığında şu avukata vekâlet verirseniz bu işlemleri sigorta üzerinden yapacağız. Bu şirketler reklam yasağına da takılmıyor. Bunlarla ilgili 9 suç duyurusunda bulunduk”
-Anadil hakkı konusunda ne düşünüyorsunuz? “Anadilimiz bizim onurumuzdur. Biz Türkiye Baroları arasında ilk kez anadil gününde panel düzenleyen baroyuz. Biz anadile hassas yaklaşan bireyleriz. Dolayısıyla geçtiğimiz 2 yıl önce Batman Barosu nezdinde de Kürtçe dil kursu açmıştık. Buna katılan meslektaşlarımız da olmuştu. Bunda sonra da pandemi koşulların ortadan kalkmasının ardından kesinlikle anadile yönelik çalışmalarımız devam edecek. Anadilimizi yaşatma konusunda elimizden gelen çabayı göstereceğiz”
-Çoklu Baro hakkında ne düşünüyorsunuz? “Tüm Baro’ların karşı çıktığı bir yapılanma. Neden dayatıldığına bir anlam veremedik. Çoklu sisteme geçebilecek üç baro vardır. İzmir, Ankara ve İstanbul Baroları. Biz Baro’ların bölünmesine, parçalanmasına karşıyız. Biz ancak birlikte güçlüyüz”
-İstanbul Sözleşmesinin iptali konusunda ne düşünüyorsunuz? “Biz de Türkiye’nin, İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararına karşı Batman İdare Mahkemesi’nden Danıştay’a gönderilmek üzere dava açtık. Biz usulüne uygun yürürlüğe girmiş ulusal arası sözleşmenin geri çekilmesini doğru bulmuyoruz. Bazı kesimlerin, hassas bazı kelimelerden ötürü çekingenleri olabilir. Ancak bir bütün olarak değerlendirdiğimizde, İstanbul Sözleşmesinin, ailenin bütünlüğünü koruma altına alındığını görüyoruz”
-Gercüş Adliyesini, Midyat yerine Gercüş’e bağlamaya dönük çalışmanız olacak mı? “Bu hususa ilişkin girişimlerimiz oldu. Gercüş yargı çerçevesinde Midyat’a bağlı. Tabi Batman’a bağlanması için Bakanlık nezdinde elimizden ne geliyorsa yapacağız. Çünkü haksız bir durum ortaya çıkıyor. CMK görevlendirmesi açısından da Midyat’a bağlı olduğu için meslektaşlarımız Gercüş’te çalışamıyor”
-Batman Adliyesinde avukatlar ile haki-savcılar arasında şifreli kapı uygulaması hakkında ne düşünüyorsunuz? “Adliye binası bizi derinden yaralayan konu. Belki de yönetim pratiğimizde çözemediğimiz yegane problem. Bu kısıtlama Batman’a özgü bir şey değil. Türkiye genelinde, yeni yapılan adliyelerde tüm fiziki yapılar bu şekilde. Bu da avukatı adliyenin dışına itme çabasının zihniyetinin bir teessürüdür. Bazı meslektaşlarımız Siirt’i örnek veriyor. Siirt’in binası eski bir bina. Yeni bir bina yapılırsa ya da fizik yapıya uygun getirilmesi durumunda oralarda da bu uygulamaya geçilecek, ne yazık ki. Gerekçeleri, güvenlik. Ancak biz bunun avukat ile hakim savcı arasındaki iletişimin kesilip atılması olarak, avukatın adliye dışına itilmesi olarak yorumluyoruz. Biz bunu tabi ki tek başımıza ortadan kaldıramayız. Çeşitli girişimlerimiz oldu. Biz bu mücadeleyi bütün barolarla ortak bir şekilde yapmayı planlıyoruz”