Ortak bir dost meclisinde Murat’ ı ilk gördüğümde çok ilginç ve dikkat çeken bir kişilik diye düşündüm.
Sempatik, sevecen, şakacı ve hareketli bir yapısı vardı onun. Daha yakından incelediğimde ise Mardinli bir hemşerimiz olduğunu, eski bir bürokrat ve iş insanı diye tanımlamışlardı kendisini.
Murat İlhan ile süren arkadaşlık ilişkimde onun pek fark edilmeyen çok derinlerde gizli bazı özelliklerini gözlemledim.
Yaşından çok daha olgun ve anlayışlıydı.
İnsanları ilk anda çeken kişiliğinde çok acı çekmiş bir insanın hayat çizgilerini görmek mümkündü.
Canlı, şakacı ve dışa dönük insanların çoğunun yaşam öykülerinde büyük bir yaşam savaşının intikamını almak vardır diye düşünürüm.
Yıllar içinde değişik hayat meşgaleleri nedeniyle Murat İlhanla olan diyaloğum, görüşmelerim kesintiye uğramıştı.
Geçen ay Sosyal medyada dolaşırken Murat İlhanı yeni kurulan Anahtar Partisinin kuruluş etkinliğinde gördüğümde hayli şaşırdım.
Zira on yıllarca önce tanıdığım Murat’ın siyasetle, politikacıyla işi olmaz asla o yollarda yürümez diye düşündüm. Şaşkınlığımın diğer bir boyutunda ise Murat İlhanın pragmatik kimliği vardı. Yani Murat kör kuyuya taş atmayacak kadar zeki ve ufku açık bir porte çizmişti bana.
Tesadüf bu ya ertesi gün bir kafede Muratla karşılaştık. Selamlaşma faslından sonra merakla söze girdim
Nedir bu Yavuz Ağıralioğlu, Anahtar Partisi hikâyen.
Sempatik ve sevecen yüzü gerildi bir an. Türkiye’nin kurtuluşu bu partide diye başladı konuşmaya. O konuştukça ben şaşırmaya devam ediyordum
Murat İlhanı bu denli etkileyecek politik figür Yavuz Ağıralioğlu’nu merak etmeye başladım.
Her ne kadar Yavuz Ağıralioğlu’nu İyi Parti döneminden ve bazı TV programlarından tanıyor olsam da yakından bildiğim bir siyasi değildi.
Murattan ayrıldıktan sonra 40 yıl önce siyaset arenasında beraber inceleme ve irdeleme yaptığım eski bir dostumu Telefonla aradım.
Çünkü Murat İlhan kardeşimin siyaset sahnesinde benim kadar ne deneyimi ne politik bilgisi vardı.
İstedim ki Murat İlhana siyasi bu tercihi noktasında katkı sunayım, fikir vereyim, süreçler noktasında kendisini doğru yönlendireyim. İlk Alo kelimesinden sonra dostuma Yavuz Ağıralioğlu ve Anahtar Parti siyasette ne yapar sorusunu yönelttim.
Arkadaşımın hayli ilginç, çarpıcı ve şok eden cevabıyla sarsıldım.
Bunu bana niye soruyorsun. Sen bu soruna cevap ara.
Eve geldiğimde dostumun vermediği yanıtın ucunu yakalamaya çalışıyordum.
Türk siyasetinde merhum Özal’dan, Demirel’ e, Ecevit’ e, Mesut Yılmaza değin birçok liderle görüşmüş, konuşmuş, ülke meselelerine dair görüş, düşünce ve önerilerimi sunmuştum ama yeni dönem siyasi figürleri pek yakından tanımıyordum.
Aslında birazda siyasetten, siyasetçiden uzaklaşmıştım.
Zira politikada en önemli unsur olan Kalitede ciddi bir düşme görüyordum.
Her ne kadar 2000 yılları politik yaşama yeni siyasi dönem dense bile 1980- 2000 yılları arasındaki politik incelik, nezaket, tevazu şimdilerde pek görülen bir durum değil. Belki de teknolojik gelişme iletişim araçlarının aşırı gelişmesi siyaseti etkilemiştir kim bilir?
Murat İlhan Dostumun yürekten inandığı Yavuz Ağıralioğlu ve Anahtar Partisi üzerinde derinlikli bir araştırmaya başladım.
İlk aklımı kurcalayan Partinin adıydı.
Anahtar
Neyin Anahtarı sorusuyla başladım düşünce geliştirmeye
Bir yerde anahtar olması için önce bir kapının olması gerek. Bu tek başına yetmez aynı zamanda o kapanında kapalı yani kilitli olması şarttır.
Bu güne kadar çok sayıda parti kuruldu ülkemizde.
Nerdeyse bir araya gelen 40 kişi bir parti kurabiliyor bu ülkede.
Aslında Türk siyasetinin en önemli mesellerinden birisi belki de birincisi bu coğrafyada öyle kolay parti kurulmamalı. Zira siyasette hem seviye hem devlet yönetiminde zafiyet olur diye düşünmekteyim.
Yavuz Bey ve arkadaşları belli ki Vatan siyasetinde bazı kapıların kapalı, kilitli olduğunu düşünüyor. Düşünmekle kalmıyor çözüm bizde demek istiyor.
Peki, kendilerinin bu stratejik ve taktik hamlesi karşılık bulur mu?
Can alıcı bu soruya cevaplar aramadan önce şunu belirtmekte yarar var.
Politik hayatta üretim kabızlığına yakalanmış, ego tutsağı olmuş, insanları küçük gören ve ben her şeyim mağrurluk saplantısına girmiş bazı Ak Partilerin eksiklikleri üzerine siyaset geliştirmek kısa vadede bazı politik açmazlara çözüm gibi görünse de uzun vadede siyasetin çöplüğüne hızla yol almaktan öte bir sonuç getirmez.
Son 5 yıldır bu ülkede kurula tüm küçük ölçekli partilere bakıldığında bu hipotezin doğruluğu görülür. Zira coğrafyamız siyasetini son 24 yıldır yöneten tek başına bir iktidar ve onun bir siyaset sihirbazı Genel başkanı var. Tüm siyasi bu iklimde Anahtar Parti, Yavuz Ağıralioğlu başarılı olur mu? Murat İlhan dostum hayal kırıklığına uğrar mı?
İki gün sonra bu sorulara cevaplar aramaya devam edeceğim.