Yerde bulduğumuz sigara kağıdında Arapça yazıyı anlamadığı için, gerek Kuranı Kerim’in Arapça olması sebebiyle, gerekse de ayet olur düşüncesiyle öpüp başına koyan ve saklayan bizlere, özgürlük adı altında kutsal kitabımızın yakılmasını normal karşılamamızı bekleyemez, vereceğimiz her türlü tepkinin normal görülmesi gerektiğini bilmenizi isterim.
İslam Coğrafyasının özellikle kızdığını bildikleri halde, yaşayan her bir Müslüman’ın buna şiddet uygulama dahil farklı şekilde tepki vereceğini göre göre bunu yapıyorsanız, ısrar ediyorsanız amacınız özgürlük değil bunu bilesiniz.
Size kızıp Türkiye başta olmak üzere dünyanın hiçbir İslam ülkesinde hiçbir Müslüman karşılık vererek “Biz daha özgürüz” diyerek senin, sizin aslında bizim de inandığımız kutsal kitaplara bu saygısızlığı yapmaz, yapmayacaktır.
İslam dini budur, bunu emreder.
Müslümanlar Kutsal kitapların ve de peygamberlerin hepsine inanır.
Kendi dinini ve kutsal kitabını diğerine karşı onu yok sayacak, aşağılayacak, değersiz bulacak vaziyette görmez.
İsveç, NATO’nun kapısında bekleyen, aman dileyen ve İslam’ın son kalesi Türkiye’nin desteğine ihtiyacın varken, kapalı kapılar ardında yalvarıp, sözler verirken ülkende provokasyonları engelleyememen NATO üyesi olamayacağını gösterir.
Bir yandan Teröristlere kucak açacaksın, yaptıkları her şeyi normal sayacaksın, diğer yandan Kutsal kitabımıza yapılan alçakça ve şerefsizce saldırıyı devlet eliyle polis korumasında yaptırarak özgürlük diyeceksin.
Çok özgürsün İsveç…
Bu özgürlüğünle ve karakterinle Kadın olsan sırtın yerden kalkmazdı bilesin.
Çok üzgünüm İsveç, bizim sırtı yerden kalkmayanla ve sözünde durmayanla işimiz olmaz.
Sana sınırsız şerefsizliğin ve de sınırı olmayan özürlüğünle bundan sonraki ilişkilerinde ve de ahlaksızlığında başarılar dilerim.
Var olmaman dileğiyle Allah belanı versin İsveç…
Bu vesile ile tüm İslam aleminin mübarek Kurban bayramını kutlar, huzur ve mutluluklar dilerim.