LEZZETLERİN USTASI KAZIM USTA

Bu haftaki lezzet yolculuğumuzda yine çok seçkin mekanlardan birine doğru yol alcağız. Kendini lezzetiyle bu sektöre kabul ettiren ve kanıtlayan bir mekan; Kazım Usta durağında ineceğiz. Mekanın sahibi Zafer Başalak rehberliğinde yolculuğumuza başlıyoruz.

Mekanın sahibi Zafer Başalak’a ilk olarak öykünün ilham tarihini yani çıkış noktasını soruyorum. Başalak, babasının ilk lokantasını 1965 yılında Kazım Usta adıyla Batman’ın Kozluk ilçesinde açtığını belirtiyor. Böylelikle ilk olarak Kazım Usta adıyla Kozluk tanışmış oluyor.

Kozluk’ta 15 yıl hizmet veren Kazım Usta 1980 yılında adını Batman’a taşıyor artık. Batman’daki ilk yerini Cumhuriyet Meydanı’nda açıyor. Ve Kazım Usta’nın Batman’daki serüveni de başlamış oluyor.

2002 yılında Kazım Usta, artık şubeleşmeye gidiyor ve yine Cumhuriyet Meydanı’nda Emniyet Müdürlüğü karşısında ikinci şubesini açıyor. Kazım Usta, iki şubesiyle burada 6 yıl hizmet verdikten sonra adresini değiştiriyor. 2008 yılında bu şubeleri kapatıp Siirt Çevre yoluna taşınıyor.

Siirt Çevre Yolu’nda 3 yıl kaldıktan sonra 2001 yılında, burayı kapatıp Diyarbakır Caddesi Turgut Özal Bulvarı Emniyet Müdürlüğü karşısında olan şimdiki yerine taşınıyor.

Zafer Başalak’a mekanın isim hikayesini soruyorum. Başalak, babasının adının Kazım olduğunu dolayısıyla ismin de oradan geldiğini belirtiyor.

Lezzetleri buluşturan mekanın menüsünde sabahları ezo gelin çorbası ve Batman’ın artık milli çorbası olmuş mercimek bulunmaktadır. Sulu yemeklerin hepsini; başta kuzu çevirme ve kemikli kuş başı olmak üzere tüm ızgara çeşitlerini gelen konuklarına sunmaktan büyük keyif almaktadır. Her damak tadına hitap eden mekanın en çok rağbet gören yemeği ise “közde kuzu çevirme” dir.  Mekan sahibi Zafer Başalak bunu “buraya özellikle közde kuzu çevirme yemeye gelen çok oluyor. İl dışından bile gelenlerin ilk sordukları közde kuzu çevirmenin olup olmadığıdır. Çünkü Batman’da hatta Güney Doğu Anadolu’da bizden başka hiçbir yerde yapılmıyor bu yemek.

Batı illerinde hiçbir yerde yapılmayan  keza  Güneydoğu Anadolu’nun diğer  illerinde de yapılmayan “kemikli kuşbaşı” da yine yıllardan beri bizde yapılır.” Şeklinde ifade ediyor.

Yemekli iş toplantılarının organizasyonuna ev sahipliği yapmanın yanı sıra; nışan, düğün, sünnet gibi topluluk yemeklerine de ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca yine  nışan, düğün ve sünnet yemeklerini dışarıya da yapıyor.

Röportajımız esnasında mekanın gittikçe kalabalıklaştığına şahit olunca, Zafer Bey’e nedenini sordum. Zafer Başalak bunu “öncelikle lezzete geliyorlar. Bunun yanı sıra fiyatlarımız uygun. Diğer benzer yerlerle aynı. Gülen yüzümüz var. Buraya gelen konuklarımıza zorunluluk olduğu için değil; gerçekten yapmak istediğimiz için hizmet veriyoruz. Bunu çalışanlarımıza da aşıladık. Ben bile gittiğim mekanlarda samimiyet, güler yüz bekliyorum. Dolayısıyla beklediğim, istediğim şeyi uyguluyorum. Hijyen çok önemli biliyorsunuz. Hijyene geliyorlar. Ve en önemlisi yılların verdiği bir güven var. İnsanlar o güvene geliyor. Kazım, babamın ismi. Dolayısıyla bu isme ihanet etmemek, hakkını vermek gerekiyordu. O yüzden biz de bu isim karşısında utanmamak için yıllardır elimizden geleni yaptık. Batman da bizi bu anlamda yalnız bırakmadı, ismimizi bugüne taşıdı.” şeklinde açıkladı.

Başalak, yılların verdiği bu güveni “iki yıl önce Samsun’dan birisi internet sitemizden telefonumuzu bulup beni aramıştı. 80’lerde Batman’da görev yaptığını, bizim o zamanki Kazım Usta olup olamadığımızı sormuştu. Ben de ona aynı yani o zamanki Kazım Usta olduğumuzu söylemiştim. Bunun üzerine o bey, seneye Batman’a geleceğini ve bizi ziyaret edeceğini söylemişti. Bir sonraki sene gerçekten de geldi ve bizim yemeklerimizi yedi. O zaman çok duygulanmış ve gururlanmıştım” anısını anlatarak pekiştiriyor.

600 kişilik kapasitesi olan bu nezih mekan, internet üzerinden (yemek sepeti adlı yerden) sipariş almakla beraber 07.00-22.00 saatleri arası güler yüzlü ve ilgili 13 personeliyle siz Batmanlılara hizmet vermektedir.

800 metrekare alan üzerine iki katlı olarak inşa edilmiş mekana küçük bir bahçeden geçerek giriyorsunuz. Birinci katta taş duvarlar, kahverengi masa ve sandalyelerle bütünleştirilmiş. Daha çok protokol yemeklerine ayrılan ikinci katın da, kendine has bir ambiyansı var. Duvarlar yine taş ve geniş ferah pencereler krem rengi perdelerle giydirilmiş. Çok güzel büyük bir de teras var bu katta.

Mekanın arka taraftaki bahçesine girince kendinizi bir köy bahçesinde sanıyorsunuz. Otantik bir hava yaratılan bahçe iki kısımdan oluşuyor. Bir kısmı ağaçlarla donatılmış. Belli başlı yerlere testiler bırakılmış. Yeşilin tonları arasında turuncu, yeşil, kahve, krem masa ve sandalyeler adeta gülümsüyor.

Bahçenin ikinci kısmı ise; yağışlı kış günleri için düzenlenmiş. Muhteşem bir atmosferi olan bu kısma bayıldım. Eskitme duvarlardaki otantik aksesuarlar; ahşap masa ve sandalyelerle hoş bir ambiyans yaratılmış. sadece bu değil: bu otantik bölümde yemeğinizi şelalenin o güzel şırıltısı eşliğinde yerken aynı zamanda ruhunuzu da doyuracaksınız.

Hizmette sınır tanımamayı hedefleyen mekan, anneleri de düşünmüş ve arka bahçeye çocuklar için oyun alanı kurmuş. Annelere sağladığı kolaylık bununla da sınırlı kalmıyor. Siz  gönül rahatlığıyla yemeklerinizi yerken mekan, çocuklarınızla ilgilenmeleri için bayan çalışanlarını da hazır bulunduruyor.

O halde acıktığınızda, aklınıza gelen ilk durak Kazım Usta olsun. Hatta bence acıkmayı beklemeyin. Lezzet ve ambiyansın kesiştiği bu seçkin mekana illa yemek yemek için gitmeniz gerekmiyor. Arkadaşınızla dostunuzla sabah kahvenizi içmek için ya da öğlen sıcağında sevdiklerinizle dondurmanızı yemek için veya akşam serinliğinde çayınızı yudumlamak için de bu nezih mekana gidebilirsiniz. Belki  sevdiklerinizi  sevindirmek istersiniz, onları bu seçkin mekana künefe yemeye götürebilirsiniz.