LEZZETTE YENİ BİR İSİM, BABACAN OCAKBAŞI

Bu sayfamızdaki öykümüzün kahramanı, henüz çok yeni. Deyim yerindeyse yeni doğmuş bir bebek olan ve bu yolda büyümeyi, ilerlemeyi, uzun soluklu olmayı hedefleyen bir mekandayız. “Babacan Ocakbaşı”ndayız. İçeri girdiğim anda konseptiyle dikkatimi çeken mekanın sahibi olan Mehmet Çelik’in çok güzel karşılamasının ardından kahvelerimiz eşliğinde sohbetimize başlıyoruz.

26 Kasım 2014’te Mehmet Çelik yönetiminde Batman Halkı’na görücüye çıkan “Babacan Ocakbaşı”nın resmi açılışı, 3 Aralık 2014’te yapıldı.

Neden “Babacan” diye sorduğumda Mehmet Çelik “Babacan, samimiyeti çağrıştırıyor. Sıcak bir isim. Sadece ismimizle kalmayacağız; gerek ilgi alakamızla gerek hizmetimizle gerekse yakınlığımızla ‘Babacan’ isminin hakkını vereceğiz.” karşılığını veriyor.

“Babacan Ocakbaşı” gelen misafirlerine kuşbaşı, adana, ciğer ve tavuk pirzola ızgara çeşitlerini sunmaktadır. Bu saydıklarımdan hepsinden de yedim. Gerçekten de hepsi çok lezzetliydi. Hem çok temiz hem de çok lezzetli.

Mekanın bir de olmazsa olmazlarından olan ‘kabak tatlısı’ ve ‘hamsi buğulaması’ var. Çelik “Babacan Ocakbaşı”nın bu iki ikramına “Hamsi buğulama’yla Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu lezzetlerini harmanlayıp kendime özgü bir lezzet yarattım. Kabak tatlısı da öyle… Genelde  kabak tatlısı, çok da sevilen bir tatlı değil. Ama insanların, gelip de burada kabak tatlımı da özellikle tatmalarını istiyorum. Çünkü gerçekten de alışılagelmişin dışında bir lezzet katıyorum kabak tatlıma. Bu kabak tatlısı ve hamsi buğulamayı, ekstra ücret almadan; istisnasız her masaya salatalar eşliğinde servis ediyoruz.” şeklinde kısa bir açıklama getiriyor.

Yemekli iş toplantıları organizasyonlarına da cevap veren “Babacan Ocakbaşı” bu anlamda ev hanımlarını da unutmamış. Ev hanımları, önceden rezervasyon yaptırarak altın vb. günlerini bu nezih ve de şirin mekanda lezzetli yemekler eşliğinde gerçekleştirebilirler. Mehmet Çelik, organize edilen bu günlerde kadınların damak tadına hitap ederek onlara pazı yaprağından sarma da sunmaktadır. Mekanın kadınlara sınırsız çay-kahve ikramı da var. Çelik bu hatırlatmayı da yapıyor hemen.

Kaliteden ödün vermemeyi hedefleyen “Babacan Ocakbaşı” dışarıya da servis yapmaktadır. Eğer sizler de bu temiz, lezzetli tatlardan yemek isterseniz, sipariş verebilirsiniz.

Mekan sahibi Mehmet Çelik, işine aşık olanlardan; işini aşkla yapanlardan birisidir. Bunu da “Yemek yapmak, benim için bir terapi şeklidir. Sıkıntılarım olsun. Moralim bozuk olsun. İşlerim kötü olsun. Bunların hepsini, mutfağa girip yemekleri yapmaya başladığımda unutuyorum. Resmen kendimi tüm sorunlardan soyutluyorum. Tamamen yemek yapmaya konsantre oluyorum. Hele insanların yaptığım yemekleri yedikleri esnada yüzlerindeki o beğenmişlik, o mutlu ifadeyi gördüğümde, dünyalar benim oluyor. O anki mutluluğumu anlatamam size.” şeklinde anlatıyor.

Çelik, işte bu meslek aşkıyla lezzet, kalite ve hizmet doğrultusunda farklı bir mekan olduğunu göstermek için “Babacan Ocakbaşı”nı tabiri caizse yarattığını dile getiriyor.

Mehmet Çelik, tüm samimiyetiyle Batman Halkı’na “Bir kere gelin; lezzetlerimizi tadın, hizmetimizi görün. Memnun kalmazsanız, hiçbir ücret ödemeden buradan misafirim olarak ayrılın; şayet memnun kalırsanız en az bir arkadaşınıza, tanıdığınıza bizi tavsiye edin, önerin.” gibi bir çağrıda bulunuyor.

11.30-24.00 (yoğunluk olduğu günlerde 01.00’a kadar da açık olabiliyor) saatlerinde açık olan bu nezih mekanın 12 personeli var. Mehmet Çelik, 12 kişiyi istihdam etmenin mutluluğunu da ayrıca yaşadığını belirtiyor ve ardından “Elemanları işe alırken onlara, biz burada bir aileyiz. Bizim burada önceliğimiz para değil hizmet olacak. Hep birlikte canla başla; ast üst ilişkisi olmaksızın ‘Babacan Ocakbaşı’nı güzel bir yere getireceğiz, dedim. Dolayısıyla personelimden bunları isterken onları işlerine dört elle sarılmaları için, onları daha verimli hale getirmek için çalışma şartlarını da iyi yapmam gerekiyor. Personelimi de memnun etmem gerekiyor. Bu anlamda da kendimi eksik görmediğimi düşünüyorum.” cümlelerini sıralıyor.

“iyi güzel de fiyatlar nasıl?” diye düşündüğünüzü tahmin edebiliyorum. Fiyatları da sordum ve Çelik’ten fiyatların diğer benzer yerlerden kesinlikle yüksek olmadığı hatta düşük bile olduğu yanıtını aldım.

Modernitenin ve otantiğin kesiştiği bu nezih mekana bahçesinden giriyorsunuz. Mekan, henüz yeni olduğu için bahçe tamamlanmamış. Ancak Mehmet Çelik’in bahçeyle de ilgili çok güzel düşünceleri var. Konsept, inanılmaz güzel. Duvarlar, tavan ve zemin beyaz düşünülmüş. Modernitenin ve otantiğin kesiştiği yer dedim ya; gerçekten de öyle. Çünkü bir taraftan yöremizin dokusunu yansıtan otantik koltuk/kanepeler ve ebruli, dikdörtgen, fazla yüksek olmayan masalar; aynı şekilde fazla yüksek olmayan bakır tepsili yuvarlak masalar bırakılıp bu yuvarlak masaların etrafına küçük, kahverengi, çok tatlı ve rahat oturaklar sıralanmış. Bir taraftan da standart yüksekliklerde kahverengi masa ve sandalyeler tasarlanmış. Izgaraların piştiği ocak, herkesin çok rahat görebileceği bir yere kurulmuş. Büyük pencereleri  ve beyaz rengi mekana  inanılmaz bir ferahlık katmış.

Bundan sonra tercihleriniz arasında “Babacan Ocakbaşı” da olsun. Neden mi? Çünkü burada personelin kusursuz hizmeti ve gülen yüzüyle karşılanacaksınız. Burası nezih olduğu kadar aynı zamanda hijyenik de. Gönül rahatlığıyla yemeklerinizi yiyebilirsiniz burada. Ailenizle, arkadaşlarınızla rahat bir ortamda keyifli bir zaman geçireceksiniz. Hem midenizi hem gönlünüzü doyuracaksınız.

“Babacan Ocakbaşı” Bahçelievler Mahallesi’nde. Atatürk Parkı’nın hemen arkasında. Yeni açıldığı için ola ki bulamadınız. O zaman birilerine “Babacan Ocakbaşı” nerde, diye sorun. Çünkü gidip orayı da görmeniz, tercihleriniz arasına koymanız gerekiyor.

O zaman ne diyoruz? Haydi “Babacan Ocakbaşı”na! diyoruz.