“MADENLERİMİZİ EKONOMİYE KAZANDIRMALIYIZ”

MADEN VE KALKINMA ARASINDA DOĞRUDAN BİR İLİŞKİ VAR Maden ile enerji tüketimi, sanayileşme ve kalkınma arasında doğrudan bir ilişki olduğunu belirten Kırşan “Madencilik sektörü enerji, inşaat, tarım, kimya ve diğer birçok sanayi dalında hammadde sağlar, kırsal kesimde istihdam oluşturur. Köyden kente göçü tersine çevirir ve maddeci kültürü geliştirir” dedi. MADEN OLMADAN ÇAĞDAŞ YAŞAM KURULAMAZ Madene dayalı şehirlerin ekonomi ve altyapılarının geliştiğine dikkat çeken Kırşan “Bugün Anadolu’da madene dayalı şehirlerin altyapıları gelişmiştir. Dünyanın gelişmiş sanayi toplumları da bunun en güzel kanıtıdır. Örneğin 18. yüzyılda Avrupa’da başlayan sanayileşme, 19. ve 20. yüzyıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde ve günümüzde Çin’de madene dayalı bir sanayileşme dönemi yaşıyor dünya. Madenler kullanılmadan sanayileşme olmaz. Sanayileşme olmadığında kalkınma ve zenginleşme olmaz. Madenler olmadan çağdaş yaşam koşullarını temin etmek hatta günümüzde hayatımızı idame ettirmek mümkün değildir. Maden insanı yaşatır” dedi. MADENCİLİK SEKTÖRÜ 500 BİN İNSANI ETKİLİYOR Türkiye’de maden ihracatının yılda 4- 5 Milyar Dolarlık bir bütçeye tekâmül ettiğini belirten Kırşan “Maden ithalatımız ise maalesef -25 30 Milyar Dolara çıkıyor. Geçen sene ekstrem bir durum yaşadık. Özellikle bildiğiniz gibi altın ithalatımız 25 Milyon Dolar’ı aştı. Yine yılda 15 -20 Milyar Dolar’lık bir maden üretimimiz var. Gayrisafi milli hâsıla içinde de madencilik payı yüzde 1'ler seviyesinde ancak uç ürünleri düşündüğümüzde ve ileri teknoloji sanayi ham maddeyi düşündüğümüzde aslında 30–35 Milyar Dolar’a tekabül eden bir büyüklük söz konusu. Dolayısıyla gayri milli hâsıla payımız yüzde 3–4-5'e tekâmül ediyor. Dolayısıyla madencilik istihdama bakacak olursak, 130 Bin kişi çalışıyor. Dolaylı etkisi olarak 500 Bine tekâmül ediyor. Yine madencilik sektöründe iş yeri sayısı 6.600’lerde” dedi. BAKIR VE ÇİNKO FİYATLARI PANDEMİDE ARTTI Emtia fiyatları da uluslararası finans çevrelerin dikkatle takip ettiği bir alan. Burada da özellikle pandemiyle beraber düşen fiyatlar daha sonra Çin'de çarkların dönmesiyle beraber muazzam bir taleple ralliye bağlanmış durumda. Örneğin bakır fiyatları geçen sene pandemi döneminde Mart’ta 4 Bin 250 Dolar’a gerilerken, şuanda 8 Bin 500 dolar seviyesinde seyrediyor. Yine çinko 2 Bin Dolar’ın altındaydı, şuan 2 Bin 800 Dolar. Alüminyum Bin 500 Dolar seviyesindeydi şuan 2 Bin Doları aşmış durumda. Altın ve gümüş de yine krizle beraber yükseldi, aşı umuduyla beraber ciddi bir gerileme söz konusu oldu. Şuan Bin 800 Dolar’ın altına inmiş durumda. Derhal bu ürünleri hayata geçirmemiz lazım. Ekonomiye kazandırmamız lazım” dedi.