Imm söyle bakim, “büyüyünce ne olacaksın”
Prensip olarak günlük hayatta çocuklara, gençlere hep sorulur “İlerde ne olmak istiyorsun?” diye. Genel dağılım şöyle, yüzde 90 doktor yanıtı alınsa da arada bir diğer meslek gruplarını seçenler de oluyor. Sonuçta önce iyi ve mutlu bir insan olsunlar ve sevdikleri ya da sevecekleri meslekleri seçsinler. Ama bunun için de meslekleri tanısınlar.
Meslek, insanın yaşamını sürdürebilmek için yaptığı ve genellikle yoğun bir eğitimi, çalışmayı gerektiren sürecin sonunda kişilerin kazandığı unvanın adıdır. Yeryüzünde binlerce meslek bulunmaktadır. Biz öncelikle internet ve diğer kaynaklardan yaptığımız araştırmalar sonucu elde ettiğimiz bilgiler ışığında meslekler hakkında kısaca bilgi verip bu mesleklere yıllarını vermiş kişileri, varsa Batman'da bu mesleği ilk icra eden veya yıllarını vermiş bir üstadın ağzından mesleği tanıtmaya çalışacağız.
KISACA MATBAACILIK?
Günlük hayatımıza dikkatlice baktığımızda yaşamımızın her aşamasında basılı ürünlerle karşılaştığımızı görürüz. Haberleri almak için okuduğumuz dergiler, gazeteler, kataloglar, kartvizitler, takvimler ve burada saymadığımız birçok ürün hep matbaalarda üretilmektedir.
Matbaa, kâğıdı ve benzer malzemeleri, görsel olarak insanların okuyabileceği, görebileceği materyaller haline dönüştüren sistem bütününe denir. Matbaa veya Matbaacılık, baskı öncesi tasarım, grafik, film çıkış, CTP ve baskı kalıbından oluşur.
Baskı: Baskı öncesi süreçten sonra hazırlanan çinko alüminyum hammaddeli kalıplar ofset baskı makinelerine takılarak üzerlerindeki imajlar tabaka veya bobin halinde ki kâğıda mürekkep ile baskı yapılarak aktarılır. Ofset baskı makinelerinde, tabaka veya bobin olarak basılan işler kırma, harman, kapak takma, tel dikiş, kesme gibi işlemlerden sonra bitmiş mamul hale getirilir.
Baskı sonrası: İşler basıldıktan sonra eğer düz işlerse antetli kağıt, flyer gibi doğrudan giyotin adını verdiğimiz kesim makinesine gider ve orada işin ölçüsüne göre en hassas şekilde kesilerek pakete hazır hale getirilir. Tüm bu anlattıklarımız aslında matbaacılığın sizlere çok az bilgisini vermektedir. Meşakkatli olduğu kadar dünyanın en zevkli mesleklerinden biridir. Bembeyaz bir kâğıdı renklendirerek insanların onu okuyabileceği, seyredebileceği ve uzun yıllar saklayabileceği bir meta haline getiriyorsunuz.
MATBAANIN DOĞUŞU
Matbaa, ilk kez Uzakdoğu’da başlamıştır. İlk matbaa, ağaç oyma tekniği kullanarak, M.S. 593'te Çin'de kurulmuş, ilk basılı gazete de M.S. 700'de Pekin'de çıkmıştır. Bilinen en eski eksiksiz basma kitap olan Tianemmen ruloları Çin'de 868'de basılmıştır. İlk kez tek tek harfler dökerek baskı yapmayı da 1040 yıllarında Pi Sheng adında bir Çinlinin porselenden harfler kullanarak denediği söylenmişti.
OSMANLI'DA MATBAACILIK
Osmanlı İmparatorluğunun ilk matbaası daha 1493 yılında, İbrahim Müteferrika'dan 234 yıl önce, İspanyol göçmeni David ve Samuel İbn Nahmias Kardeşler tarafından kuruldu. Daha sonra Macar asıllı Müslüman Osmanlı yurttaşı İbrahim Müteferrika (1674 – 1761) ve Paris sefiri Mehmet Çelebi'nin oğlu Sait Efendi'ye ( ? —1761), 1726 yılında Türkçe baskı yapacak bir basımevi kurma izni verildi. Önceleri izne bağlı olmaksızın açılan özel basımevlerinin, 1856’da çıkarılan bir iradeyle, bastıkları kitapları Takvimhane Nezareti’ne bildirmeleri ve gelirleri üzerinden vergi ödemeleri hükme bağlandı.
BATMAN'DA İLK MATBAA...
Emmo Nihat (Nihat Emrak)
1940 yılında Siirt'te dünyaya gözlerini açan Nihat Emrak, 15 yaşında matbaa ile tanıştı. Siirt Demokrat Gazetesinde Mürettip (Harf dizgi kalıp bağlama işçisi) olarak işe başlayan Nihat Emrak, bunun hayatında nasıl bir değişiklik yapacağının farkında bile değildi. Okuma yazma oranın çok düşük olduğu, Türkçe bilenlerin sayısının parmakla gösterilecek kadar az olduğu yıllarda matbaacılığa gönül veren Nihat Emrak, 17 yaşında bir ömür boyu sürdüreceği mesleğini Batman'da sürdürmeye karar verdi. Küçük bir köy iken petrolün bulunmasıyla yıldızı parlayan, gün geçtikçe gelişip büyüyen Batman'da matbaanın eksikliğini fark eden Nihat Emrak, 1958 Sonbaharında bir tanığın maddi desteği ile o dönemler baskı makinesi görevini gören bir adet "Prova tezgahı", harf ve kalıp takımı alarak Batman'ın yolunu tuttu. Geride canından çok sevdiği anne babasını, ata toprağını, eş dostunu bırakıp, sırtladığı Prova tezgahının yanına kaygılarını, geçmişini, düşüncelerini, sıkıntılarını yükleyerek Batman'a gelen Nihat Emrak, hayallerini gerçekleştirmek için şu an birinci cadde diye adlandırılan perona yakın bir yerde tahta kapılı küçük bir dükkan kiraladı. Haftalık olarak yayın yapacak Batman'ın ilk gazetesi olan "Batman'ın Sesi" gazetesini çıkardı.
BATMAN'IN TEK SAYFALIK DA OLSA BİR GAZETESİ VARDI
Prova tezgâhında gazete çıkartmanın çok zahmetli bir iş olduğunu anlatıyor Nihat Emrak, saatlerce büyük bir sabır ve özenle bir kalıba harf diziyor. Hazırlanan kalıbı prova tezgâhına yerleştirdikten sonra kâğıdın üstünden oklavaya benzer bir aletle geçiyor. Bu işlemi gazete sayısınca tekrarlıyor. Batman'da bir ilke imza atmanın mutluluğunu yaşayan Nihat Emrak, gazeteyi büyük sıkıntılarla çıkartıyor. Kazancı ev kiralamaya yetmeyince her hafta Siirt'e gel git yapmak zorunda kalıyor. O dönemde Batman'dan Siirt'e direk araç olmadığı için Tren ile Kurtalan'a oradan da otobüsle Siirt'e gidiyor, dönüş yolunda yine aynı çileyi çekmek zorunda kalıyor.
PROVA TEZGÂHI İLE BASILAN GAZETEYE İLAN VERME YASAKLANINCA
Prova tezgâhı ile basılan gazeteye ilan verme yasaklanınca 1960 yılında motorlu pedal ile çalışan makine almaya karar veriyor. Ancak para yok... Emrak o günleri öyle anlatıyor: “İlan almıştım, ancak ilanın parası Ankara'dan ödenecekti. Uzun bir uğraştan sonra paranın çıktığını öğrenince atlayıp İstanbul'a gittim. Makineyi aldım. Ancak gazetenin ölçüsü ile makinenin ölçüsü bir birini tutmuyordu. Gazeteyi katlayıp iki kez basmak zorunda kalıyordum”
HABER BULMAK, TEYİT ETMEK ÇOK ZORDU
Sıkıntılar sadece bununla bitmiyor. Haber bulmakta da çok zorlandığını anlatıyor Emrak, “Telefon yok, haber bulmak, haber almak çok zor. Hele haberi yazmak hepsinden zor...”
KÖŞE YAZARI OSMANLICA YAZIYOR
Gazetenin birde köşe yazarı var. Ancak yazdıklarını pek anlayan yok. Çünkü Osmanlıca yazıyor. Mukdim Soner, emekli yüzbaşı, filoloji mezunu. Yazılarıyla destek veriyor gazeteye. Ancak Osmanlıca yazıyor, tahsilli olmayan yazılarından pek bir şey anlamıyor, ya da anlamada çok zorluk çekiyor. 50 tane basılan gazetenin bir kısmını Resmi kurumlara dağıtan Emrak, geri kalanları satıyor. O dönem okuma yazma az olduğu için satışta da sıkıntı yaşıyor.
BATMAN'DA MODERN MATBAANIN TEMELİ ATILIYOR
1959 yılında Haluk Yargıcı adlı öğretmen Batman'a gelerek ilk modern matbaanın temelini attı. Tipo kazanlı sallama makinesi getiren Yargıcı, Raman Gazetesini çıkarttı.
BÜYÜK UMUTLARLA GELDİĞİ BATMAN’DA HAYAL KIRIKLIĞI YAŞIYOR
O günkü koşullara göre modern sayılan makinenin gelmesi ile daha da sıkıntıya düşen Nihat Amca, mecburen tezgâhı kapatıp tekrar Siirt'in yolunu tutuyor. Büyük umutlarla geldiği Batman’da hayal kırıklığı yaşıyor. Siirt'te iki yeni ortak bulup Batman'ın sesi gazetesinin ismini Birlik Gazetesi olarak değiştirip yoluna devam ediyor. Ancak bu ayrılık fazla sürmez, 1976 yılında Batman'dan ayrılma kararı alıyor. Bunun üzerine tekrar Batman’a gelen Nihat Amca, Haluk Yargıcı’dan, Raman Matbaasını devralıyor. 1987'ye kadar matbaa işleri ile birlikte Raman gazetesini çıkartan Nihat Amca, 87'den sonra gazeteye ara verdi. Ancak matbaacılık mesleğini hala sürdürüyor. Bu arada gelişen teknoloji ile beraber Gestetner, ofset ve daha sonra daha büyük ofset makinesi alıyor.
BİRÇOK MATBAACI YETİŞTİRDİ
Nihat Amca yıllarını verdiği matbaacılık mesleğinde birçok usta yetiştirdi. Birçoğu meslek sahibi olup matbaa açtı. Yılların verdiği yorgunlukla geçmişle bu günü değerlendiren Nihat Amca, rahatlık ve temizlik bakımından bugünün koşullarının daha iyi olduğunu belirtiyor. Ancak “eskiden sanat vardı” diyor ve şunları anlatıyor. “Büyük bir emek vardı. Sanatkâr olmayan harf dizip kalıp bağlayamıyordu. Bu nedenle herkes matbaa açamıyordu. Şimdi parası olan açabiliyor”
ÇIRAKLARINDAN BİRAZ SAYGI BEKLİYOR
Çıraklarına karşı biraz sitemkâr olan Nihat Amca, biraz kadirşinas olmalarını istiyor. Haklı olarak biraz saygı bekliyor. Çünkü öğretmen ve ustanın eli öpülür diyor. Batman'ın büyümesi ile birlikte birçok sektör ile birlikte matbaa sektörü de hızla gelişmeye başladı. Daha sonra ardı ardına yeni matbaa ve gazeteler açılmaya başladı. Her mesleğin kendine göre özellikleri ve yine kendine göre zorlukları bulunduğunu belirten Nihat Amca, gençlere şu tavsiyelerde bulunuyor: “Ne kadar zor olursa olsun kişi kendine uygun mesleği seçtiği takdirde işini severek yapacak ve bu işi yaparken hiçbir şekilde mutsuz olmayacaktır. Bu nedenle meslek seçimi kişinin hayatını etkileyen çok önemli bir etkendir ve kişi mesleğini seçerken ilgi alanı ve sevdiği özelliklere göre mesleğini belirlemelidir”