Yazan ve derleyen EKREM GÜNAYDIN
İzinsiz iktibas edilemez.
VEFA BORCUNU ÖDEMEK İÇİN BATMAN’DA CAMİ YAPTIRDI
Şevket Başak,1935 yılında Batman'ın Gerçüş İlçesinin Yayladüzü Köyü’nde doğdu. 1970’li yılların başında kereste ve çimento bayisi olarak Batman'da başladığı ticaret hayatında büyüyerek müteahhitlik yaptı. 1980’de Ankara'ya yerleşerek büyük ihaleler alan İşadamı Başak, işlerinin kötü gitmesi sonucu iflas etti, maddi servetini yitirdi. Ankara'da döviz büroları açtı, yol ihalelerine girerek çalışmalarını sürdürdü. Doğup büyüdüğü memleketine vefa borcunu ödemek için 1996 yılında Belde Mahallesi’nde milyarlarca lira harcayarak kendi adını taşıyan Şevket Başak Camisini inşa ettiren hayırsever işadamı, Batman'a büyük bir ibadethane kazandırdı. Daha önce de Şeyh Kemal Başak Camii'ni yaptırdığı bilinen Başak, işlerinin kötü gitmesi sonucu mal varlığının hepsini kaybedince Batman'a geri döndü.
EŞİ DIŞINDA KİMSEYİ YANINDA BULAMADI
Hayatta eşi dışında kimsesi bulunmayan Şevket Başak, bir tanıdığının kiraladığı eve yerleşti. Geçimini Bağ-Kur'dan aldığı düşük maaşla yapmaya çalışmıştı. Batman’a kentin en büyük 2 camisini ve Kur’an Kursunu kazandıran Hayırsever İşadamı Şevket Başak, 27 Ocak 2015’te 79 yaşında çoklu organ yetmezliğinden vefat etti.
CENAZE NAMAZI, KENDİ ADINI TAŞIYAN CAMİDE KILINDI
Başak’ın cenaze namazı, kendi adını taşıyan Şevket Başak Camisinde İmam Şirin Artuç tarafından kıldırıldı. Cenaze namazına dönemin İl Müftüsü Hasan Çağlar ve çok sayıda seveni katıldı. Başak’ın cenazesi kılınan cenaze namazının ardından kendi adını taşıyan cami bahçesindeki aile mezarlığında toprağa verildi.
EN GÜZEL CAMİ SEÇİLDİ
Şevket Başak Camisi, Diyanet İşleri Başkanlığı'nca 2011 yılında düzenlenen “En Güzel Cami” yarışmasında Batman'da birinci olmuştu. Başak, daha önce de Batman’a Şeyh Kemal Başak Camisini kazandırmıştı. 20 yıl önce açılışı yapılarak hizmete giren cami, 1500 kişilik cemaat kapasitesi, 150 kişilik Kur’an Kursu kapasitesi ile Batman’ın en büyük camisi konumunda.
DÖNEMİN TANIKLARI ANLATIYOR:
Hüsamettin Turan anlatıyor “Rahmetli Şevket Başak’ın Batman’da ticaretle uğraştığı işi yılları hatırlıyorum. Oldukça kiloluydu, pantolon yerine şalvar giyerdi. Mütevazı ve güler yüzlüydü. Batman’da sevilen biriydi. Ankara’ya taşındıktan sonra aldığı ihalelerle iyi bir servet sahibi olduğu, Batmanlılar tarafından biliniyordu. Rahmetli Şevket Başak ile en son 1993 yılında İzmir Menemen yolu üzerinde çalıştırdığım benzin istasyonumda ziyaretime gelişinde görüşmüştüm. Bana sürpriz yapmıştı. Makam arabası gibi bir araçla gelmişti. Pompacılardan biri koşarak bana geldi. Abi Bakanın biri geldi herhalde diyerek beni dışarıya çağırdı. Bir hayli meraklanmıştım. Araçtakilerin inmesini beklerken şoför mahallinin sağ ön kapısı açıldığında araçtan ilk inenin Rahmetli Ziyattin Aksoy Hocanın olduğunu görünce hemen yanına gittim. Hoş geldin hocam demem üzerine Ziyattin Hocam da bak sana kimleri getirdim dedi. Otomobilin özel şoförü arka kapıları çoktan açmıştı. Bu kez araçtan Rahmetli Rıfat Demir Ağa ve Rahmetli Şevket Başak indi. Çok keyifli bir sohbetimiz olmuştu. Zamanla önce Rıfat Demir Ağa’yı, ardından Rahmetli Şevket Başak ve Rahmetli Ziyaeddin Aksoy Hocamı kaybettim. Mekânları cennet olsun”
***
Hayrettin Tanık anlatıyor “Merhum Şevket Basak, ilk olarak 2. Caddede dükkân işletiyordu. İlk isi naylon ayakkabı, çizme ve lastik ayakkabı satmaktı. Daha sonra Yusuf Demir ile birlikte Medical Park Hastanesinin arka sokağında çimento satışı yapmaya başladılar. Şevket Amcaya Allah’tan rahmet diliyorum”
***
Şehmus Kartal anlatıyor “Şevket Başak rahmetliyi iyi tanırdım. Batman'da 1960’lı yıllarda ilk defa başladığı ticaret hayatına çimento ve ardından inşaat demiri satıcılığı yaptı. Daha sonraki yıllarda taahhüt işlerine başladı. Köylerde okul inşaatı ile başladığı işini geliştirdikten sonra ticari hayatı gelişerek devam etti. 1980’li yılların başında iş alanını Ankara'ya taşıyarak işini daha da büyüttü. Ancak 80’li yıllarda döviz alış verişinin serbest hale gelmesiyle bu konudaki büroların bir ahtapot gibi açılarak bütün ülkeyi sarması cazibesine rahmetli Şevket Başak da katıldı ve elindeki serveti Ankara'nın göbeğinde aştığı 5 adet döviz bürosuna yatırdı. Ancak bu ona göre çok farklı bir işti. Tek başına bu işin altından kalkamadı. Netice itibariyle döviz işinin çevrilmesi ve bunun altından kalkması bir anda imkânsız hale geldi. Neticede elindeki yılların birikimini kaybederek 1950 yıllarda Habezbeni mıntıkasından Batman'a geldiği günlere dönüş yaptı. Ne diyelim, veren de Allah alan da Allah. Umarım sonumuz hayırlı olur”