Ayşe Öğretmen, Ekinlik İlkokulu’nda hem hademelik hem de öğretmenlik yapıyor. Sabahın erken saatlerinde uyanan Ayşe Öğretmen, sınıfı ısıtmak için odun toplayıp sobada yaktıktan sonra, sınıfı temizliyor. Öğrenciler geldikten sonra yeşil tahtanın başına geçen Ayşe Öğretmen, çocuklara saatlerce ders anlatıyor. Babasının evinde hiç soba yakmadığını belirten Ayşe Öğretmen, çocukların üşümemesi için ücretli öğretmen olarak görev yaptığı okulda soba yakmayı öğrendiğini belirterek “Sabahın erken saatlerinde lojmandan çıkıp okula geliyorum. Küçük odunlardan oluşan çırpıları kırıyorum. Soba yakarken zorlanıyorum. Çünkü babamın evinde soba yakmıyor, çırpı kırmıyordum. Bir gün soba elimin üzerine düştü, kemiğimin kırıldığını düşünmüştüm. Ama yine de çocukları bırakıp gitmek istemedim. Bu çocukların okumasını gerçekten istiyorum. Sınıfımız ısındıktan sonra çocuklarımla güzel bir şekilde ders işliyorum. Öğrencileri eve gönderdikten sonra okulun temizliğini yapıyorum” dedi.
“ÇOCUKLAR, YOKUŞ AŞAĞI YOLDAN OKULA GELİYOR”
Öğrencilerinin zorlu okul yolculuğundan da bahseden Ayşe Öğretmen “Yollarımız taş toprak ve çok sapa. Çocuklar çok küçük olduğu için 5–10 km’lik yokuş aşağı yolu inmekte zorlanıyorlar. Ellerini tutup tek tek aşağı indiriyorum. 24 Kasım’da bütün öğretmenlerimizin Öğretmenler Gününü kutluyorum. Kadrolu öğretmenlerimiz, bulundukları konumun kıymetini bilmeliler. Çünkü biz burada çok zorluk çekiyoruz. Buna rağmen köylülerle aramızda güzel bir bağ oluştu. Yemeğimi, ekmeğimi getiriyorlar” ifadelerini kullandı.