Bu haftaki “Yeni Yerler Yeni Mekânlar” da lezzet yolculuğuna değil de edebiyat yolculuğuna çıkıyoruz. Yolumuz üzerinde Paradigma Kitapevi Durağı var. Orda iniyoruz.
Siz okumaya, dinlemeye hazırsanız ben de anlatmaya hazırım. Dilerseniz Paradigma’yı tanımaya, mekân sahibi Semih Kunut eşliğinde devam edelim.
ÖNÜNDEN GEÇENLERİ DAVET EDİYOR
Kültür Mahallesi Üniversite Caddesi’nde emniyetin karşısında olan bu küçük, şirin mekân, önünden geçenleri davet eder gibi duruşuyla beni de tesadüfen önünden geçerken, adeta kendisini okumam için davet etti. Gerçekten de Paradigma’nın kendisi, bakıldığında bir kitap gibidir. Küçük ama çok cümleler barındıran bir yapıt.
PARADİGMA, KONSEPTE UYGUN
Paradigma, 2014 yılının Şubat ayında Batmanlı okurlarla tanıştı.
Mekânın isminin nerden geldiğini soruyorum Semih Kunut’a. Mekan sahibi “Balıkesir Bandırma’da Paradigma adında bir kitapevi vardı. Ağabeyimle benim de hoşumuza gitti bu isim. Araştırınca baktık ki başka şubeleri de varmış. Batman’da neden olmasın bu isim dedik ve bu ismi kullandık. Hem konsepte de uygundu. Böylece Paradigma oldu burası” yanıtını veriyor bana.
ÇAY-KAHVE EŞLİĞİNDE KİTAP
Batman’da okuma alışkanlığının olmadığını dolayısıyla böyle bir yer açmanın çok riskli olduğunu söyleyince, Kunut’tan “ticari kaygımız yok. Severek yaptığımız bir iştir bu. Buranın tıka basa dolması tabi ki bizi çok sevindirir. Ama bizim öncelikli ve tek kaygımız, bu değil. Biz buraya bir internet kafe ya da kıraathane-kafe açabilirdik. Ama istedik ki Batman halkı kitaplarla dost olsun, kitapları sevsin. Bizim öncelikli hedefimiz budur. Burayı açmaktaki amacımız budur. Bahçemiz çok tatlı çok güzel. Buraya gelenlere müşteri gözüyle bakmıyoruz, bakmadık hiçbir zaman. Gelsinler buraya bir çayımızı, kahvemizi içsinler. Hizmetimizi görsünler. Bir taraftan da şu raflardaki kitapları karıştırsınlar, göz gezdirsinler. Hatta burada oldukları sürece çay kahvelerini yudumlarken bir taraftan da seçtikleri kitabı okusunlar. Belki hoşlarına gider satın alırlar devamını evde getirirler. Böylece okuma alışkanlığı edinirler. Ha kitap okumak istemezler; yine gelsinler. Mekânımız her zaman onlara açıktır, zevkle hizmet edecektir. Kitap okumazlar tavla oynarlar. Sohbet ederler” karşılığını alıyorum.
YETER Kİ BATMAN OKUSUN
Öncelikli hedefi okuma alışkanlığı edindirmek olan mekan sahibi Semih Kunut “Haftada iki kere sipariş veriyor raflarımızı yeniliyoruz. Gelen misafirlerimize yok dememek için elimizden geleni yapıyoruz. Mesela geldiler; aradıkları, istedikleri kitabı bulamadılar. Bu hiç sorun değil. Sipariş verip getirtiyoruz. Yeter ki okusunlar” cümlelerini sıralıyor.
HER YAŞA VE KESİME HİTAP EDİYORUZ
Tüm yerli-yabancı kitapların bulunduğu raflarda, her yaşa ve kesime hitap eden kitaplar: klasikler, psikolojik, felsefik, akademik, kişisel gelişim kitaplarını bulabilirsiniz.
BURASI DİNLENMEK İÇİN İDEAL BİR YER
Mekan yeri seçimini sorduğumda Kunut “burası üniversiteye yakın. Sessiz, şehrin kalabalığından, gürültüsünden uzak. Kitap okumak için de böyle sessiz ortamlar idealdir. Bahçesi de çok güzel. Bunları hepsini birleştirince bu muhiti seçtik” cevabını veriyor.
ÇAY VE KAHVEYLE SINIRLI DEĞİLİZ
09.00–23.00 (Pazar günleri saat 10.00) saatleri hizmet veren mekan, hafta sonları dahil her gün açıktır. İçeceklerden çay ve kahveyle sınırlı kalmayıp her türlü içecek sunan mekan, çok yakında aperatif yemeklerle ( tost, hamburger) sizleri ağırlamaya hazırlanıyor.
Yazın sizleri güzel bahçesinde ağırlayan mekan, kışın da zemin katta kapalı mekanda ağırlayacaktır. Daha çok öğrenci ve öğretmenlerin geldiği kendine has atmosferi olan bu mekanda sıcak ve samimi bir ortam bulabilirsiniz. Daha önce bir imza günü de düzenlediklerini belirten mekan sahibi Semih Kunut, talep olduğu takdirde bu tür etkinlikleri tekrarlayacaklarının da hatırlatmasını yapıyor bize.
KİTAP DOSTU OLAN BİRİ YALAN SÖYLEMEZ
Kunut yaşadığı bir anısını bizimle şu sözlerle paylaşıyor. “bir gün birisi geldi. Raflardaki kitaplara baktı. Aradığı kitabı bulunca raftan aldı. Bana doğru geldi ve fiyatını sordu kitabın. Ben de fiyatını söyledim. Cebinden para çıkardı, ancak çıkardığı para kitabın fiyatını karşılamıyordu. Bir kısmını verip gerisini daha sonra getireceğini, bu şekilde kitabı almasının mümkün olup olmadığını sordu. Ben de olur dedim ve kitabı verdim. Burada arkadaşlar vardı. Benimle dalga geçtiler. Safmışım, iyi niyetliymişim, herkesi kendim gibi görüyormuşum… gibi sözlerle o kişinin eksik parayı getirmeyeceğini dile getirdiler. Ben de, kitap seven biri yalan söylemez, sözünü tutar. Parası olduğu zaman getirecektir, dedim. Aradan on gün falan geçti; tabi bu süreçte arkadaşlarım benimle dalga geçmeye devam etti. Ama on gün sonunda çocuk parayı getirdi. Ben o zaman çok sevinmiştim. Tuhaf olmuştum. Parayı düşündüğümden değil, tahminimde yanılmadığım için. Çünkü gerçekten de kitap dostu olan biri, yalan söylemez, dürüst olur.” Semih Kunut, anısını anlatırken yüzündeki şaşkınlık ve mutluluğa bir kez de biz şahit oluyoruz.
PARADİGMA, AĞAÇLARLA BÜTÜNLEŞİYOR
Mekanın önünde küçük şirin bir bahçe var. Bahçede ağaçların arasında gül ağaçları var. Güllerin ve yeşilin tonları ağaçların arasında küçük kiremit rengi masa ve sandalyeleriyle kendine has hoş bir ambiyans yaratmış bu sevimli mekan.
N’apın, biliyor musunuz? Sizler de bu sevimli, küçük, nezih mekana gitmek için fırsat yaratın. Bir kere gitseniz, emin olun ki bu gidişlerin ardı arkası kesilmez. Dostlarınızla sıcak hoş sohbet mi etmek istiyorsunuz ya da kendinizle baş başa mı kalmak istiyorsunuz aklınızda Paradigma’dan başka bir yer gelmesin. Ya da şunu söyleyin: bir gidip görelim bakalım; gerçekten de anlattıkları kadar var mıymış? İşte o zaman göreceksiniz ki gerçekten de anlattığımız kadar varmış. O halde size edebiyatla iyi yolculuklar diliyorum.