Çalışkan yazar edasıyla birbiri ardına gerçekleştirdiğim söyleşilerime devam ediyorum.
Malumunuz seçim atmosferi ile birlikte yoğun bir çalışma temposunun içine girdik.
Aday adayları, kendilerini anlatma derdine düştü. Batman için hazırladıkları projeler, çözüm önerileri ve vaatler havalarda uçuşuyor adeta.
Bizler de aday adayları tanıtmak için bir orada bir burada...
Bugünkü söyleşi köşemizde AK Parti’ye yıllarını vermiş, bir dönem İl Başkanlığı da yapmış, kendini “sıra dışı siyasetçi” olarak tanımlayan Ömer El’i konuk ettik.
Batman’ın en büyük sorununun imaj sorunu olduğunu belirtiyor sayın El.
Ayrıca 2008 yılında paralel yapı tarafından kurulan kumpasa uğradığı ve Zıpkın operasyonu kapsamında ifade verdiği süreci de tüm detaylarıyla aktarıyor bize.
Bakın hangi tespitlerde bulunuyor, çözüm önerileri neler?
ÖMER EL KİMDİR?
1973 yılında İluh’ta doğdum. Tüm hayatım burada geçti. 2004 yılında AK Parti İl Teşkilatında çalıştım. 2007’de İl Başkanı oldum.2010 yılında kongrede il başkanlığını noktaladım. O tarihten bu yana çeşitli sivil toplum örgütlerinde aktif görev almaktayım.
Tekirdağ Organize Sanayide işyerimin olması dolayısıyla orda Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD)’ni kurduk. Derneğin Kurucu Başkan Yardımcısıyım.
İstanbul Bürokrat ve İşadamları Derneği (İSBİAD)’nin başkanıyım.
Marmara Dernekler Federasyonu Genel Başkan Yardımcısıyım.
Bu sivil toplum kuruluşları ile çok önemli projelere imza attık. Bunların en önemlisi toplumda kanayan bir yara olan bonzai ile mücadele ettik. İSBİAD olarak bu sorunu tespit ettik, çözüm önerilerini kamuoyuna sunduk. Kamuoyu bonzai tehlikesini bizimle birlikte tanıdı. Devletin tüm kurumları bununla ilgili tedbir almaya başladı.
3 aşamalı çözüm önerisi geliştirdik. Tespit, tedavi ve sosyal hayata kazandırma aşamalarından oluşuyordu raporumuz.
Dünyadaki Yetimler Günü’nde etkinlikler yaptık.
Tabi çalışma ve projelerle toplumun kanayan yaralarını sarmaya devam ediyoruz.
7 Haziran seçim atmosferi dönemine girdiğimizde AK Parti’den Milletvekili Aday Adaylığı için başvuruda bulundum.
TÜRKAN: SİYASET HAYATINA NASIL ATILDINIZ?
EL: Siyasete AK Parti’de başladım. Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken kendisine inanılmaz bir hayranlığım vardı. O zamanlar kendi kendime ve çevreme hep derdim, sayın Erdoğan bir siyasi parti kurarsa ben o partinin üyesi olacağım diye. Ve AK Partiyi kurduğunda hiç düşünmeden bu partiye üye oldum. Kısacası bu partiye üye olmamda ve siyaset yapmamda sayın Erdoğan’a duyduğum hayranlık gizlidir.
TÜRKAN: NEDEN AK PARTİ?
EL: AK Parti, ortaya koyduğu çözüm önerileri ile Türkiye’nin yıllardır çözülememiş, kangrenleşmiş sorunlarına el uzattı. Bu partide, sorunları çözecek bir iradeyi gördüm. Bilhassa yılardır ülkenin kanayan yarası olan Kürt sorununu çözeceğine inandığımdan bu partinin içerisinde yer aldım. Her şey bir tarafa, devletin sayın Erdoğan döneminde kurumsallaştığını gördüğümden, topluma inanılmaz bir güven verdiğinden AK Partiyi tercih ettim.
TÜRKAN: İL BAŞKANLIĞI DÖNEMİNİZDE BATMAN’A NELER KAZANDIRDINIZ?
EL: Asli görevimiz teşkilatlanma olduğu için üye ve partinin diğer teşkilatlarıyla çok güzel bir uyum yakaladık. Bunu toplumun her kesimine dokunarak kendimizi ispat ettik. O dönemde 2007 yılında genel seçimlerde de bu çalışmalarımızın meyvesini topladık. Toplumla tabanla kurduğumuz bağdan dolayı 2007’de Türkiye ortalamasının üzerinde o günkü rakibimiz olan BDP’dan fazla oy aldık. Ve tüm teşkilatlarımızın inanılmaz bir katkısı oldu o dönemdeki çalışmalarımıza. O dönemde TÜPRAŞ’ın özelleştirilmesi gündemdeydi. İl yönetimindeyken beraber çalıştığımız arkadaşlarımızla TÜPRAŞ’ı özelleştirilmesine karşı çıktık ve özelleşmesine engel olduk.
TÜRKAN: 2008 YILINDA İL BAŞKANLIĞI DÖNEMİNDE “ZIPKIN OPERASYONU” KAPSAMINDA SAVCILIĞA İFADE VERDİNİZ. KONUYA AÇIKLIK GETİRİR MİSİNİZ?
EL: 2008 yılıydı, AK Parti’nin İl Başkanıydım. Telefonum 24 saat açıktı ve dileyen herkes bana ulaşabiliyordu. Yardıma muhtaç bir vatandaş, haklı talebi üzerine işe alınmak istiyordu. Kurum sahibi ile görüşülmüştü. Ancak kurum müdürü, personel alımının müteahhidin elinde olduğunu söylemişti. Müteahhitle irtibata geçildi. Yapılan 35 saniyelik telefon görüşmesi kayda alınmış. Bu görüşmenin içeriğinde hiçbir şey olmamasına rağmen bu operasyonu ulusal basına ve kamuoyuna manşet haline getirildi. İl dışındaydım, 2 gün sonra gelip ifade verdim. İfademi alan savcı, görüşmelerde hiçbir şeyin olmadığını söyledi. Takipsizlik kararı aldım. Ve ifade verme olayı sanki gözaltına alınmışım, hakkımda arama kararı çıkarılmış gibi yansıtılmıştı. Böyle bir kumpasa uğradık. Tabi biz bu olayları 17 Aralık’ta daha iyi çözümleyebildik. Çünkü o günün başsavcısı, 17 Aralık Operasyonları kapsamında gözaltına alınan ilk başsavcı oldu. Bu yüzden paralel yapının ilk mağduru olduğumu söyleyebilirim. Bu olayın etkisini 2 yıl boyunca üzerimden atamadım.
TÜRKAN: PEKİ PARALEL YAPI NEDEN SİZE KUMPAS KURMUŞ OLABİLİR?
EL: Toplumun her kesimiyle diyalog halindeydim. Bölgenin gerçeklerini asla görmezden gelmedim. Sıra dışı bir siyasetçi profilim vardı. Bu, birçok yeri mağdur etti. Bazı kesimlerin hoşuna gitmedi. Bu yüzden paralelin kumpasına maruz kaldım.
TÜRKAN: İSTANBUL İŞADAMLARI VE BÜROKRATLAR DERNEĞİ BAŞKANLIĞINI YAPIYORSUNUZ. BU DERNEĞİ ANLATIR MISINIZ?
EL: İstanbul merkezli bu derneğin bünyesinde 100’e yakın akademisyen ile başarılı işadamları ve bürokratlar yer alıyor. İSBİAD’ın bünyesi altında Konya’da ve Rize’de de bu dernekler kuruldu. Amacı sosyal sorumluluk projelerini yerine getirmek, ülkemizin siyasi arenasında toplumun refleks ve tepkilerini dile getirmek için siyaset kurulu ile kurulmuştur. Bu paralelde birçok çalışmalara imza atmış bulunmaktayız. 2 yıldır bu derneğin Genel Başkanlığını yapıyorum.
TÜRKAN: NEDEN ADAY OLDUNUZ?
EL: 2009 yılından sonra birçok sivil toplum örgütünde çalışmalarda bulundum. Siyasette kısmen yapamadığımı sivil toplum kuruluşlarında yer alarak yaptım. Ancak 2015 seçimleri yaklaşınca ben de bu sürecin içerisinde olmayı bir sorumluluk olarak hissettim. Ülkenin gündeminde önemli sorunlar var. Sorunların çözümü noktasında rol almak, gerekiyorsa da bedel ödemek için aday adaylık başvurusunda bulundum.
TÜRKAN: SİZCE BATMAN’IN EN ÖNEMLİ SORUNU NEDİR?
EL: Batman’ın birçok sorunu var. Ancak en önemli sorun işsizlik. Genç nüfusu çok fazla. Bu arkadaşlarımızın işsiz olması en önemli sorundur. Bu sorunun çözümü için bölgedeki asayiş ve huzurun tesisi için adımlar atılmalı, Batman cazibe merkez haline getirilmelidir. Yurtiçi ve yurtdışındaki yatırımcılar bölgeye kaydırılmalı. İstihdam alanları oluşturulmalıdır.
TÜRKAN: SEÇİLİRSENİZ BATMAN’A ÖZEL BİR PROJENİZ OLACAK MI?
EL: Son dönemlerde Batman, kamuoyunda olumsuz bir imaj sergilemektedir. Batman’ın imajının düzeltilmesi, o kötü algının yıkılması gerekiyor. Sivil toplum kuruluşlarında aktif rol almış olmamdan ötürü, bu algıyı kıracak potansiyele sahibim. Gerekirse üyesi olduğum sivil toplum örgütlerini, işadamlarını Batman’a davet edeceğim. Buradaki idarecilerin, işadamlarının batıya gidip Batman’ı tanıtmaları yeteri değil. Batman’ı batıya değil, batıyı Batman’a taşımak gerekiyor. Bu yönde geçmişte de çalışmalarım olmuştu. Görev verildiği takdirde bu çalışmaları yaygınlaştırarak devam edeceğim.
TÜRKAN: SON OLARAK NELER SÖYLERSİNİZ?
EL: Ülkemizin içinde bulunduğu zor dönemin bir an önce atlatılması, barış ve huzurun sağlanması, özelde de Batman’ın hak ettiği yere gelebilmesi noktasında bu siyasi arenada tüm siyasi aktörlerimize büyük görev düşmektedir. Tüm adaya adayı arkadaşlarımıza, hem AK Parti’den hem diğer partilerden aday olan arkadaşlarımıza başarılar diliyorum.