Şair Abdulvahap Akbaş…

1954 yılında Batman'da doğdu. Ailenin ilk çocuğudur.

Nostalji - 4 ay önce

1954 yılında Batman'da doğdu. Ailenin ilk çocuğudur.
Batman Cengiz Topel İlkokulu'nda okudu. 1971 yılında Batman Lisesinden mezun olduktan sonra girdiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden 1977’de mezun oldu. Çorlu'da 1977–1985 yılları arasında öğretmen, 1985–1993 yılları arasında da Millî Eğitim Şube Müdürü olarak görev yaptı. 1993–2001 yılları arasında Çorlu Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesinde Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak çalıştı.2001’de emekli oldu.
Çorlu'da Nisan Bulutu (1993–1994 arası 15 sayı) Dergisinin genel yayın müdürlüğünü yaptı. Bir süre Yeni Devir Gazetesinin kültür-sanat sayfasını yönetti. (1984–85).
1982'de Efgan adlı kitabıyla Türkiye Yazarlar Birliği'nce yılın şairi seçildi.
1984'te Alevler ve Güller ile Sedat Yenigün Roman Yarışması'nda ikincilik, 1987'de Kuş Olsun Yüreğim ile Türkiye Millî Kültür Vakfı-Gökyüzü Yayınları Çocuk Şiirleri Yarışması'nda üçüncülük ödülü aldı.

Akbaş, 15 Kasım 2014’te vefat etti.

Edebî kişiliğinin oluşumunda dedesinin etkisi büyük olmuş.
Dedesi, medrese öğrenimi görmüş, bütün hayatını ilme, öğrenmeye ve öğretmeye adamış birisidir. Evlerinde hep dinî, ilmî sohbetler yapılırmış.
Çocukluğunda dedesi kendisine Bostan'dan, Gülistan'dan, Şehname'den hikâyeler okurmuş.
Klasik Doğu kültürünün, Eski Yunan filozoflarının isimlerini küçük yaşta öğrenir.
Bazı ramazan akşamlarında Bin Bir Gece Masalları’nı dinlemiş. Bütün bunlar onun edebî kişiliğinde etkileyici olmuş.
Yayımlanan ilk yazısı, 1978 yılında Hisar dergisinde çıkan Ey Çerh-i Sitem adlı bir hikâyesidir. Şiir ve yazılarını ayrıca şu dergi ve gazetelerde yayınladı:
Hisar (1978-80), Türk Edebiyatı (1980), Mavera (1979-88), İslâmî Edebiyat (1988), Kandil Çocuk (1986), Gül Çocuk ve Selam (1987-88), Düş Çınarı, Yağmur, Umran, Külliye, Berceste, Gonca, Yeni Devir, Türkiye, Zaman.
Şiirinde geleneksel Türk Edebiyatıyla, Divan ve Türk Halk Edebiyatıyla ilişkiler kurdu.
Eski Türk Edebiyatından aldığı bazı motifleri kendi şair duyarlığı içinde eriterek, onları bugüne taşıyarak İslamî manada yeniden üretme çabası içinde oldu. Klasik rubailer, aruzsuz, serbest gazeller yazdı.
Ayrıca bazı şiirlerinde Necip Fazıl Kısakürek ve Asaf Halet Çelebi şiirinin etkileri, izleri görülür. Mısra mükemmelliğine, disiplinine özen gösterdi. Şiirinde genellikle hüzün duygusu egemendir. Gül motifini belirgin olarak işledi.
Afganistanlı, Bosnalı Müslümanların sorunlarına yer verdi.
İslam dünyasını hüzün coğrafyası olarak algıladı. Emperyalist Haçlı Siyonist Batının İslam ülkeleri üzerindeki sömürü düzenini, baskılarını, açtıkları canice savaşları, bu saldırılarda ölen, yaralanan, mağdur olan Müslümanların acılarını, sorunlarını işledi.
Dünya Müslümanlarının kendi kimliklerine, dinlerine sımsıkı sarılarak ve birlik içinde olarak yani İslam Birliğini gerçekleştirerek kurtulabileceklerini, ancak o zaman huzura kavuşabileceklerini telkin eden metinler üretti.
Alevler ve Güller romanında Anadolu’dan büyük şehirlere üniversite tahsili için giden, geleneksel değerlerle modernizm, ideolojiyle kişilik arasında kalan bir üniversite öğrencisinin sıkıntıları, karamsarlığı ve umutsuzluğu özelinden hareketle 1970’li yılların siyasi olaylarına, İslamcı kaygılara yer verdi.
Anadolu köy, kasaba ve şehirlerinde İslamî bir dünya görüşü ve hayat tarzı ile yetişmiş gençler, büyük şehirlere üniversite okumaya gidince başlıca iki temel sorunla karşı karşıya geliyordu.
Birincisi Batıcı, modern, seküler, serbest bir hayat tarzı ile karşılaşma ve gelenekle modern, İslamî olanla seküler olan arasında kalıp kimlik çatışması yaşama.
İkincisi de ideolojik, siyasi kavgalar ve bunlar arasında ne yapacağını bilememe.
Roman esas itibariyle bu iki temel sorun üzerine kurgulanmıştır.
Romanın merkezî kişisi, bu iki temel soruna karşı çözüm üretme çabası içinde olmuş. Roman özne anlatıcı ağzından sunulmuş. Ayrıca İslam dininin zaman ve mekân üstü bir düzen olduğu ve Müslümanlığın eski canlılık ve evrenselliğine mutlaka kavuşacağı mesajı verilir. Hem Anadolu hem Beyoğlu tasvirleri ön plana çıkmıştır.
Ermeni meselesi de romanda belli bir yer edinmiştir.
Kaynak: Yavuz, İbrahim Ulvi (2005). A. Vahap Akbaş Kitabı. Ankara: Türkiye Yazarlar Birliği Yayınları.
Haftanın Öne Çıkanları

Batman ulaşımına yine zam

2024-07-24 14:55 - GÜNDEM

Batman 81 il arasında 70’inci oldu

2024-07-23 09:19 - EKONOMİ

Batman'da kiralar aldı başını gidiyor

2024-07-21 12:28 - GÜNDEM

Katliam gibi kaza! 4 ölü

2024-07-22 10:28 - YAŞAM

Batmanlı Eş Başkan kaza yaptı

2024-07-22 00:05 - GÜNDEM

Halk lokantalarının açılış tarihi netleşti

2024-07-25 16:15 - GÜNDEM

Esnafı elektrik çarptı

2024-07-25 17:23 - GÜNDEM

Eş Başkanın eşi kazada hayatını kaybetti

2024-07-22 14:23 - YAŞAM

Polis, boğulmalara karşı uyardı!

2024-07-25 00:10 - GÜNDEM

Eş Başkan, sahayı inceledi

2024-07-24 00:10 - GÜNDEM

İlgili Haberler

Abdullah Aydın (Mola Abdullah Babniri)

15:30 - Nostalji

Başarılı İş İnsanı Halil Akat 

10:20 - Nostalji

1970’li yıllar fotoğrafla TPAO

09:38 - Nostalji

10 Mart 1971 Batman Atatürk İlkokulu

00:19 - Nostalji

70’li yılların Batman gençliği…

10:12 - Nostalji

Günün Manşetleri

Erkılınç: Basınımız kendi hakkını savunamaz duruma gelmemeli

09:45 - GÜNDEM

Döneri Batman’a sevdiren adam

09:29 - ESNAF HABERLERİ

Hasankeyf’te hedef 250 bin turist

16:59 - HASANKEYF

CHP'li Hüseyin Yaşar: "Batman-Üçyol’da ciddi sorunlar var"

16:43 - SİYASET

Altın hırsızları yakalandı

16:37 - ASAYİŞ