Yıllarını Avrupa’da geçiren Hozan Dino, doğduğu topraklarda şarkı söylemenin, apayrı bir heyecan verdiğini söylüyor.
Söyleşimizde çözüm sürecini, 7 Haziran’da yapılacak olan Genel Seçimleri, sanat hayatını, zamanımız yettiğince masaya yatırdık.
Barışa özlem duyduğunu söyleyen başarılı sanatçı, Kürt halkının acılarını, özlemlerini şarkılarına yansıttığını da söylemeden geçemiyor tabi.
Kendisiyle gerçekleştirdiğimiz keyifli söyleşide bakın hangi başlıklar öne çıkıyor?
Hazırlayan: Yusuf Kavak
HOZAN DİNO KİMDİR?
Ben aslen Ardahanlıyım. Çocukluk yıllarım Ardahan’da geçti. Daha sonra İstanbul’da yaşadım. Bir süre İstanbul'da amatörce Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) bünyesinde çalışmalara katıldım. 1998 tarihinde Türkiye’den ayrılarak O tarihten bu yana Hollanda’da yaşıyorum.
MÜZİK HAYATINA NASIL ATILDINIZ?
Ben müziğe 9 yaşında saz çalmakla başladım. O zamanlar tabi köyde bir saz elde etmek çok zordu. Bu konuda şanslıydım. Bir şekilde elime bir bağlama geçti. Ağabeyimin katkılarıyla öğrendim. Ama daha sonraki yıllarda sesimle beraber uyum sağlayınca kendimi bir anda müzik macerasının içerisinde buldum. Yıllar içerisinde de bu sevgi pekişerek devam etti. Ben kendimi geliştirmek durumunda kaldım. Sesim konusunda ısrarla güzel olduğu söyleniyordu. Bu bana cesaret verdi ve bu döneme kadar geldim.
ŞUANA KADAR KAÇ ALBÜM YAPTINIZ?
Şuana kadar Mir ve Kom Müzik yapımda ikisi solo, biri karışık olmak üzere, toplam dört albüm yaptım. Söz ve müziği bana ait olan bu albümlerimin yanı sıra 80'e yakın eser yaptım ve Avrupa da birçok konserlere imza attım.
YILLAR SONRA TÜRKİYE’DESİNİZ NELER HİSSEDİYORSUNUZ?
Tabi ki çok uzun yıllar aşağı yukarı 16-17 yıl yurtdışında kaldım. İnsan kendi topraklarında kendini daha özgür daha rahat hissediyor. Yılladır hep türkülerimi dışarıda söyledim bu sevilen eserlerimizi halk ile beraber söylemenin tadı bambaşkadır. Oldukça huzur verici kendimi çok daha rahat, çok daha özgür hissediyorum. Kendimi bu topraklara ait hissediyorum. Bunun, insanın psikolojisine yansıması çok farklı. Şuanda emin olun uzun zamandır buradayım Avrupa’ya gitmeyi bile düşünmedim. İsteksiz bir şekilde gidiyorum, ailem orda olduğu için gidiyorum. Onun dışında çok da özlemini çekmiyorum.
DAHA ÖNCE BATMAN’DA BULUNMUŞ MUYDUNUZ?
Hayır Daha önce Batman’da bulunmadım. Fakat Batman çok güzel ve çok gelişmiş bir şehir. Bence metropol olmaya aday bir şehir. Ayrıca dünyadaki modern şehirle ile pek bir farkı yok. Ciddi bir farkı kapatma gibi hızlı bir çalışma havası var Batman’ın. Yani sevdim. Gerçekten yaşanılabilir bir şehir.
ÇÖZÜM SÜRECİNİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Tabi ki Çözüm süreci ülkemizde bulunan sorunların ana bel kemiğini oluşturuyor. Mutlaka çözülmesi gereken sorunların varlığını herkes tarafından derinlemesine hissediliyor. Kürt sorunun gerçekten özgürlükler temelinde ciddi ele alınması gerekiyor. Bunun sümenaltı edilmemesi gerekiyor. Bu gerçeklikle yüzleşerek Kürt halkının da dünyadaki diğer halklar gibi temel hak ve özgürlüklerini elde ederek diğer uluslar gibi özgür bir şekilde yaşamasının yasalarla güvence altına alınarak bunun perçinlenmesi lazım. O yüzdende belki de ülkemizin en büyük sorunudur. Topraklarımızın özgürleşmesi, dilimizin, kültürümüzün özgürleşmesi ve bunların teminat altına alınması tabi ki bir sanatçı olarak bizlerin de en büyük isteğidir. Bu konuda bizim üzerimize düşen ne varsa her zaman yapmaya hazırız.
7 HAZİRANDA YAPILACAK OLAN GENEL SEÇİMLER HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
Genel seçimlerde tabi bireysel tercihimi soracak olursanız şüphesiz ki ben HDP’nin Türkiye’de yeni bir umudun kapısı olduğunu, gerçekten HDP çatısı adlında birleşilmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Yani diyebilirsiniz neden HDP? HDP çünkü özgürlüklerin sonuna kadar kullanılmasını isteyen ve bu konuda herkese kucak açan bir parti. Türkiye’de yaşayan bütün halklara güvence verebilecek ve onları özgürleştirebilecek alt yapısı olan bir partidir. Tabi son dönemlerde görüyorsunuz HDP çatısı altında daha önce hiç tahammül edilemeyen kesimler de yer alıyor. HDP böylece çok renkli bir yapıya bürünüyor. HDP, herkesi kucaklayabilen bir çatı partisi oldu. HDP, bu ülkede yaşayan bütün halkların yeni umududur.
AVRUPA’DA NELER YAPTINIZ?
Avrupa’da daha çok müzikal çalışmalar yaptım. Ben bir sanatçıyım. Bir sanatçının yapması gerekenleri yaptım. Kürt halkının acılarını, sevinçlerini, duygularını ifade etmeye çalıştım. Tabi ki neden Kürt halkı, çünkü gerçekten özgürlüğü ihtiyacı olan bir halk. Gerçekten acılarının yansıtılması gereken kalabalık bir halktır. Bunun dile getirilmesi gerekiyordu. Bir sanatçı olarak bu benim görevimdi. Bu görevimi yerine getirdim. Tabi şöyle bir sonuç algılanmamalı biz diğer halkların, diğer ulusların ne kültürlerine, ne müziklerine karşı değiliz. Günün birinde koşullar el verirse Türkçe de söylerim. Ama o günkü koşullar öyle gerektiriyordu. Özgürlükler genişledikçe bizim de ifade alanlarımız genişliyor. Belki sürpriz olsun diye Türkçe bir eser de okurum.
TÜRKİYEYE YERLEŞMEYİ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?
Kısa dönemde henüz görünmüyor. Ama gidip geliyorum. Artık bu topraklarda daha uzun zaman geçirebiliyorum.
SEVİLEN BİR SANATÇISINIZ MÜZİK HAYATINA ATILMAK İSTEYENLERE NE TÜR TAVSİYELERDE BULUNURSUNUZ?
Müzik gerçekten ufku geniş olan bir kavramdır. İfade biçimi çok geniş olan bir kavramdır. Müziğin bir matematiği, bir bilimi vardır. Bir ilmi vardır. Bu kısaslar içinde yapılmalıdır müzik. Müzik sadece bir şeyi seslendirmek değildir. Sadece bağırmak değildir. Müzik bir misyondur. Dönemsel değil bütün zamanları ifade eden bir alandır. O yüzden gerçekten layıkıyla derinlemesine bir araştırmayla yapılmalıdır. Ben her zaman söylerim bir müzisyen ve bir sanatçı, sadece sanatçı değildir. Bir sosyologdur, siyasetçidir, tarihçidir. Sanatçılık öyle sadece türkü söylemek ile olacak bir şey değildir. Misyon üstlenmeyi bilmeniz gerekecektir. Çünkü sizin sorumlu olduğunuz ciddi bir kitle vardır. Ve buna ciddi bir şekilde bilimsel temeller ölçeğinde yönelmeniz gerekir. Herkesin yaşamını ifade edebilecek sanatsal estetiği olan çalışmalara yer vermek gerekiyor. Bunlar esas olmalıdır.
SON OLARAK NE SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
Öncelikle sizlere teşekkür ederiz. Bizlere sunmuş olduğunuz katkılarınızdan dolayı teşekkür ediyorum. Batman güzel bir şehir gerek coğrafi olarak, gerek yapılanma olarak. Şüphesiz hizmette sınır yok ama umarım belediyelerimiz ve buradaki diğer kurumlarımız Batmanın ileriki dönemlerde daha da güzelleşmesi için, daha da dünya standardına getirilmesi için ciddi bir çalışma yapacaklardır. Bundan sonra Batman’a yine gelmeyi düşünüyorum. Bu sefer daha geniş ve kapsamlı bir proje ile gelmeyi düşünüyorum. Diliyorum Batman umudun, refahın, özgürlüğün şehri olsun…