Merhaba sevgili okur…
10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimleri nihayet geldi çattı. O beklenen devasa seçim, tam bir hayal kırıklığı yarattı.
“Hiçbir şeyden memnun olmayan, pimpirikli yazar” imajı sergilemek istemem, lakin seçimlere katılımın düşük olması, bir hayli üzdü beni.
Cumhurbaşkanlığı gibi önemli bir koltuğa oturacak ve Türkiye halklarının kaderine yön verebilecek bir ismi seçerken yüreğimiz hoplamalı, vicdanımızı bir değil birkaç kez yoklamalı, aklı başında kararlar vererek vatandaşlık görevimizi tam anlamıyla yerine getirmeliydik.
Ancak durum böyle olmadı. Milletvekilliği seçimlerinde ve hatta muhtarlık seçimlerinde dahi tıklım tıklım dolan okul koridorlarında sinek avlıyordu sandık görevlileri.
Efendim anlıyoruz, çalışmak için batı illerine göç ettiniz. Ya da yorucu bir çalışma döneminden sonra tatil yapmak için memleketlerinize koşuverdiniz.
Ya da umdunuz kırıldı, “amaaan bize ne cumhurbaşkanından” dediniz, seçimi kendinizce boş verdiniz… Lakin tekrarı 5 sene sonra yapılacak bu seçimin, ülkeyi 5–10 yıl ya geriye götüreceği ya da ileriye taşıyacağını tahmin etmekteydiniz. (demem o ki, pek bir kırgınım size. Bu kırgınlık 5 yıl boyunca geçmeyecek haberiniz ola)
Neyse ki olan oldu.
Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de hiçbir siyasetçinin yapamadığını yaptı ve girdiği bir seçimi daha kazanarak cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturdu.
Türkiye halklarının beklentilerine cevap verebilecek mi, bunu zamanla göreceğiz.
Selahattin Demirtaş ise Batmanda ve bölgede partisinin oy oranını arttırarak çözüm sürecine olan inancın arttığını ortaya koydu. Öyle ki seçimin asıl kazananı çözüm süreci oldu.
Bunu seçimin bir avantajı olarak görüyor, çözüm sürecinin, seçim sonuçlarından güç alarak daha cesur adımlarla ilerlemesini temenni ediyoruz.
Gelelim anketimize. “Batmanda cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları nasıl karşılandı” sorusuyla sendikaların ve kentin idarecilerinin kapılarını çaldık, anketimizi siz okurlarımız için sayfamıza taşıdık.
Sizleri anketimizde öne çıkan görüş ve yorumlarla baş başa bırakıyor, mutlu ve umutlu haftalar diliyorum…
AYLA AKAT (HDP BATMAN MİLLETVEKİLİ)
Cumhurbaşkanı seçimlerinin kazananı Selahattin Demirtaş şahsında HDP olmuştur. Her türlü adaletsizliğe rağmen, özellikle son 20 gün içerisinde sayın Demirtaş’ın seçim borularına yapılan saldırılar ve bu saldırıların kamuoyunda yer almamasına da bakacak olursak, her türlü adaletsizliğe rağmen seçimde HDP bu seçimin 1. partisi olmuştur. İlk defa halkın Cumhurbaşkanını seçmesi önem arz etmekteydi. Ancak oy kullanan vatandaş sayısındaki düşüş, henüz halkın cumhurbaşkanlığı seçimlerine gereken önemi vermediğini aynı zamanda halkta bir umut kırılması yaşandığını da ortaya koymaktadır. Çünkü ciddi sayıda halk, sandıklara gitmemiştir. Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’ın halktaki bu umut kırılmasının nedenlerini araştırması ve bu nedenler üzerinde düşünmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tüm Türkiye halklarına hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
GÜLİSTAN AKEL (BELEDİYE EŞ BAŞKANI)
Genelde sayın Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmuş olsa da aslında bu seçimin kazananı sayın Selahattin Demirtaş’tır. Bu seçimle birlikte bir kez daha şahit olduk ki, halkımızın demokratik özgürlük umudu tüm Türkiye’ye yayılmıştır. Kürt halkının özgürlük mücadelesinin önüne konulan seçim barajının artık geçersiz ve ilkel olduğu da bu seçimle birlikte ortaya çıkmıştır. Çünkü sayın Demirtaş nezdinde partimiz, tüm Anadolu halklarından oy almıştır. Bu seçimle birlikte hareketimiz de yeni bir değişim dönemine girmiş ve tüm halkların, etnik yapıların, dinsel inanç ve kültürlerin ve ezilenlerin gerçek umudu haline gelmiştir.
SABRİ ÖZDEMİR (BELEDİYE EŞ BAŞKANI)
Cumhurbaşkanlığı seçimini genelde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kazanmış gözükse de yerelde HDP adayı Selahattin Demirtaş’ın oylarını arttırması bence büyük başarıdır. Bu seçimi, HDP’nin Türkiye’nin partisi olması yolunda bir başlangıç olarak görüyorum. Kürdistan bölgesinde Demirtaş’tan başka partiye oy verilmesini IŞID’e verilmiş destek olarak addediyorum, Roboski katliamını yapanlara oy verildi olarak görüyorum. Şengalde yapılanlar orda iken, mazlum Kürt halkına yapılanlar devam ederken, Cumhurbaşkanı olan Erdoğan’ın bu konuda tek bir açıklama yapmamasına da anlam vermiyorum.
MURAT GÜNEŞTEKİN (AK PARTİ İL BAŞKANI)
Kazanan milletimiz ve yeni Türkiye olmuştur. Türkiye’de, Cumhurbaşkanlığı seçim süreci büyük bir olgunluk içerisinde geçmiştir. Halk tarafından Cumhurbaşkanının ilk defa seçilmiş olması, yeni Türkiye ve demokrasi açısında son derece önemlidir. Türkiye’ye, AK Parti iktidarları döneminde büyük değişim ve dönüşüm yaşatan Recep Tayyip Erdoğan’ın halk tarafından Cumhurbaşkanı seçilmesi bir milat olmuştur. Bu ileri demokrasi noktasında da önemli bir gelişmedir. Cumhurbaşkanlığı makamı, Yeni Türkiye ile birlikte icra makamı konumuna geleceğine yürekten inanmaktayız. Bu seçimin kaybedeni olmadığı gibi, kazananı milletimiz ve Yeni Türkiye olmuştur. Yeni Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, milletimize, ülkemize ve Batmanımıza hayırlı olsun.
A. KADİR DEMİR (BATSO BAŞKANI)
Cumhurbaşkanlığı seçimleri, Türkiye’nin demokratikleşmesine önemli bir katkı sunmuştur. İş dünyası olarak hem istikrarımızın korunması hem de demokrasimizin gelişmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriyoruz. Halkımız ilk kez 12. Cumhurbaşkanı kendi oyuyla seçti. Daha önce bir anlamda halkın inisiyatifinin dışında seçilen Cumhurbaşkanı, ilk kez halkın kendi tercihi ile seçilmiş oldu. Biz bunu önemsiyoruz. Bu durum Türkiye’nin bölgesinde istikrarlı olmasına önemli bir katkı sunmuştur. İş dünyası olarak da bu seçimleri önemsiyorduk. Zira bu seçimler gerek ekonomik istikrarın seyri gerekse Türkiye’nin reel anlamda büyümesi noktasında önem arz etmekteydi. Seçimlerde halkımızın gösterdiği olgunluğu da son derece önemsiyoruz. Bu sonuçlar göstermiştir ki, Türk halkı kendisine sunulan demokratik hakkını sonuna kadar kullanarak, halkın da rahatlıkla cumhurbaşkanını seçebileceğini ortaya koymuştur. Seçimin galibi olarak Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ı kutluyoruz.
AHMET SEVİM (BARO BAŞKANI)
Türkiye halkları, ilk defa kendi oylarıyla cumhurbaşkanını seçti. Bu seçimlerin bir avantajı oldu. Daha önce Cumhurbaşkanı, Meclis tarafından seçiliyorken seçime siyasi partilerin kaygısı yansıyordu. Ancak şu anda toplum, kendi cumhurbaşkanını direk seçtiği için toplum hassasiyeti ön plana çıktı. Meclis hassasiyeti, yerini toplum hassasiyetine bıraktı. Sakin bir seçim geçirdik. Belki de Türkiye’de ilk defa böyle sakin bir seçim ortamı oluştu. Ancak Kürt sorununun çözümü, bizim için olmazsa olmazlarımız arasındadır. Bu sorunun çözümüne dönük HDP’li Selahattin Demirtaş tarafından dile getirilen hususlar, toplumun büyük kesimi tarafından karşılık bulmuştur. Bu da halkın, çözüm sürecine hazır olduğunu ve bu süreci desteklediğini göstermiştir. Bence seçimin en büyük kazanımı ve avantajı bu olmuştur. Bu süreçte korka korka atılan adımlar artık cesurca atılabilecektir. Bu yüzden 2015 genel seçimleri beklenmeden, bir an önce yeni bir anayasa yapılması gerektiğini düşünüyoruz.
MUSTAFA TEKİK (PETROL İŞ BAŞKANI)
Öncelikle seçimlerin tüm ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Seçim sonuçlarına bakacak olursak ülkedeki demokrasi açısından ve barış süreci açısından, Abdullah Öcalan’ın yönlendirmesi sonucu kurulan HDP’nin Türkiye halkları tarafından kabul görmesi açısından önemli ve anlamlı bir seçim oldu. Sayın Selahattin Demirtaş’ın özellikle son 1 aydaki performansına ve HDP’nin performansına bakacak olursak HDP’nin gelecek seçimlerde yüzde 12-13’leri zorlayarak Türkiye’de ana muhalefet partisi olabileceğini düşünüyoruz. Ancak bazı tedirginliklerimiz de var. Sayın Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı sürecinde daha ılımlı ve kucaklayıcı bir dil kullanmasını bekliyor ve istiyoruz. Otoriter üslubunu bir kenara bırakıp, tüm halkı kucaklayıcı ve gönül diliyle konuşan bir cumhurbaşkanı özlemimiz ve talebimiz var. Kürt özgürlük hareketinin başarısını kimse inkâr edemez. Trakya’da, Bursa’da, İzmir’de de HDP belli bir potansiyel tutturdu. İlerde sağlam proje ve politikalarla, işçi sınıfını merkezine alan, inkâr edilen kesimleri merkezine alan bir HDP’nin ana muhalefet partisine dönüşeceğine olan inancımız tamdır.
MUSTAFA SEVİNÇER (ÖZGÜR EĞİTİM SEN TEMSİLCİSİ)
Halkın ilk defa cumhurbaşkanını seçtiği 10 ağustos 2014 seçim sonuçlarının öncelikle ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz. Tüm adayların demokratik, olgun tavırlarıyla yarıştığı bu seçimin toplumsal ve siyasi açıdan verdiği birçok mesaj olduğunu düşünüyoruz. Örneğin seçimin galibi olan başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu seçimi kazanmış olması toplumun ülke yönetiminde istikrara önem verdiğini göstermiştir. Diğer taraftan 14 partinin ve bazı cemaatlerin birleşerek büyük destek verdikleri Ekmeleddin İhsanoğlu’nun bu büyük desteğe rağmen galip gelememesi toplumu iyi okuyamadığının, toplum mühendisliği projelerinin hiçbir zaman tutmayacağının bir göstergesi olmuştur diye düşünüyoruz. Bir başka dikkat çekici husus ana gövdesini Kürt siyasi hareketinin oluşturduğu HDP’nin yüzde 10’luk başarısının önemli olduğunu düşünmekteyiz. HDP’nin başta inanç özgürlüğü olmak üzere birçok konudaki özgürlük vurgusu ile farklı kimlikleri ve farklı kesimleri kucaklayıcı bir dil geliştirmesinin bu başarıda çok büyük katsının olduğu ortadadır. Halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı tebrik ediyor, görevi süresince toplumun tüm kesimlerini kucaklayıcı adil bir cumhurbaşkanlığı yapmasını diliyoruz.
HASAN ARGÜNAĞA (MAZLUM DER BAŞKANI)
Halk, özgür iradesiyle ilk kez Cumhurbaşkanını seçmiştir. Hayırlı olmasını diliyoruz. Aslında Cumhur halk demektir. Ancak bugüne kadar halk Cumhurbaşkanını seçemiyordu. Bir ilk gerçekleşmiştir. Bir hususu da göz ardı etmemek gerekiyor; Cumhurbaşkanının yetkileri 12 Eylül ürünü Anayasa tarafından belirlenmiş olduğundan bunu büyük bir devrim olarak nitelememek gerekir. Yeni ve daha özgürlükçü, herkesin haklarını güvence altına alacak Anayasa ihtiyacı bir zorunluluktur. Kimse, ‘halk Cumhurbaşkanını seçti, artık sorunlar çözümlenecek’ düşüncesine kapılmasın. Sayın Erdoğan, yeni Anayasa için verdiği sözün arkasında durmalıdır. 10 Ağustos seçimini iki açıdan önemli görüyoruz. Birincisi, halkın Başkanını doğrudan seçmesi olumludur. İkincisi ise çözüm sürecini ısrarla savunan sayın Erdoğan’a halk açık destek vermiştir. Çünkü MHP ve CHP seçim meydanlarında özellikle çözüm sürecini savunduğu için kendisini eleştiriyordu. Bu açıdan meseleye baktığımızda, ülkeyi idare eden hükümetin, yani siyasi iradenin eli güçlendiği gibi, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayip Erdoğan da şu saatten itibaren büyük bir sorumluluk altına girmiştir. Halkın iradesinin gerçek anlamda tecelli edebilmesi için mevcut yüzde 10 barajını esas alan seçim sisteminin acilen değiştirilmesi gerektiğine inanıyoruz.