Belirsiz olan her şey kişilerde kaygı uyandırabilir. Belirsizlik arttıkça kaygı deneyiminin yoğunluğu da o oranda artabilir. İçerisinde bulunduğumuz bu seçim süreci de seçmeni yoğun bir belirsizlikle karşı karşıya bırakan süreçlerden biri olduğu söylenebilir. Seçimler kişilerde hayatlarının daha iyiye gideceğini dair düşünceler oluşturabilir ve kişileri daha fazla umutlu hissettirebilir. Bu umut, birçok insan için motive edici olabilir ve geleceğe dair motivasyonu arttırabilir. Ancak diğer yandan da seçim sonuçlarının belirsizliği kişilerin seçim öncesinde kaygı ve stres gibi olumsuz duyguları deneyimleme ihtimallerini de arttırabilmektedir. Seçim öncesinde deneyimlediğimiz belirsizlik hisleri, seçim sonuçlarına dair endişe ve gelecekte ne olacağı hakkındaki belirsizlikler seçim sürecini insanlar için stres kaynağı haline getirebilmektedir. Bu durum kişilerde uyku problemi, konsantrasyon güçlüğü, iştahsızlık ya da iştahta artış gibi belirtilerinin tetiklenmesine neden olabilir. Her rekabette olduğu gibi seçimlerde de kazanan ve kaybeden taraflar olacaktır. Bu durum bazılarımız için sonuçların umduğumuz gibi olmayacağı anlamına gelmektedir. Bu durumda kişiler hayal kırıklığına uğrayabilir ve moral bozukluğu yaşayabilirler. Bütün umudun seçim sonucu gibi kendi kontrol alanımızda olmayan bir şeye bağlanması ve neticenin isteklerimiz dışında olduğu durumlarda yoğun bir mutsuzluk ve hayal kırıklığı yaşayabiliriz. Hatta bazılarımız için bu durum depresyon ya da anksiyete gibi ruhsal rahatsızlıkların başlangıcı dahi olabilir. ‘’İyi olma halinde seçimlerin sonucu kadar psikolojik iyi oluşunuzun da önemli olduğunu unutmayın ‘’ Görüldüğü üzere seçim süreci gibi toplamsal bir kavramın kişilerin bireysel psikolojik sağlığı üzerinde de oldukça önemli etkileri mevcuttur. Bu süreci daha sağlıklı bir şekilde geçirmek için bazı öneriler; Bu süreçte bilgi edinecek kadar haber kanallarını kullanmak önemli. Belirsizliğin oluşturduğu kaygıyla baş edebilmek için sosyal medya ve haber kanallarındaki olumsuz içeriklere sürekli olarak kendinizi maruz bırakmaktan kaçının. Öfke, kaygı ve stres gibi olumsuz duygularınızı arttıracak iletişim ve içeriklere sınırlama getirin. Kendinize zaman ayırın ve sevdiğiniz aktivitelere daha fazla alan açın. Meditasyon, yoga ve nefes egzersizleri gibi stres seviyesini azaltmaya yardımcı aktivite ve teknikleri uygulayın. Sosyal açıdan daha aktif olun. Sürece dair duygularınızı etrafınızdaki sevdiğiniz ve güvendiğiniz insanlarla paylaşın. Spor yapmak, belirli saatte yemek yemek, işe gitmek ya da kitap okumak gibi var olan rutinlerinizi sürdürmeye devam edin. Psikolojik sağlığınız kadar fiziksel sağlığınıza da dikkat edin. Düzenli uyku, dengeli beslenme ve varsa kullanılan ilaçların takibi oldukça önemli. Gerçekçi olun ve herhangi bir sonucun insanların hayatını mahvetmeyeceğini kendinize hatırlatın. Seçime dair planlarınızı her ihtimali göz önüne alarak yapın ki ummadığınız olası bir sonuçta hazırlıksız yakalanmayın. Problemlerin insan hayatının bir parçası olduğunu hatırlayarak olası sorunları çözmek için sahip olduğunuz kaynakları kendinize hatırlatın. Seçimler zorlayıcı duygulara maruz kaldığımız zamanlardan biri olabilir, ancak bu dönemde kendimize iyi bakarak stresle başa çıkabilir ve sağlımızı koruyabiliriz. Tüm bunlara rağmen duygu durumunuzda bir değişiklik olmuyor aksine olumsuz duygulanımlar giderek artıyorsa ve tek başınıza baş etmekte zorlanıyorsanız psikoterapi desteği almanız, psikolojik iyi oluşunuz açısından önemli olacaktır.
Duman Ailesi, Batmanlıları Mersin’de buluşturdu
2023-05-03 10:36 - SİYASET