9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü dolayısıyla açıklama yapan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç, dünya genelinde tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle yılda yaklaşık 6 milyon kişinin hayatını kaybettiğini ve ülkemizdeki tüm ölümlerin %23’ünün tütüne bağlı hastalıklar sebebiyle olduğunu vurguladı. Tütün kullanımı bu şekilde devam ettiği takdirde 2030 yılına gelindiğinde tütün kullanımı nedeniyle ölenlerin sayısının 8 milyonu aşması bekleniyor.
Sigaranın, tütün endüstrisi tarafından tütünün içine kimyasal maddeler konularak içilebilir hale getirilen ve eroin veya kokain kadar güçlü bağımlılık yapan bir zehir olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Oğuz Kılınç şunları söyledi: “Böyle tehlikeli bir maddenin kesinlikle kullanılmaması gerekir. Başta akciğer kanseri, kalp krizi, beyin kanaması, KOAH olmak üzere dünyada en çok öldüren 10 hastalıktan 6’sının sebebi sigaradır. Saç telinden ayak tırnağına kadar her hücreye zararı vardır. Sigara kadın içicilerde 23 yıl, erkek içicilerde 28 yıl yaşamdan çalar “
SİGARAYI BIRAKIRKEN DESTEK ALMAK BAŞARI ŞANSINI ARTIRIYOR
Prof. Dr. Oğuz Kılınç sigara içenlerin %70’inin sigarayı bırakmak istediğini ve %30’unun 2-3 yıl içinde bırakma çabası içine girdiğini belirterek şöyle devam etti: “Sigarayı bırakmak isteyenlerin %13 ila %15’i destek alıyor. Genellikle kullanıcılar sigarayı kendi kendine bırakmaya çalışıyor. Ancak bu kişiler arasında 1 yıl hiç sigara içmeden kalma oranı %3 ile 5 arasında kalıyor. Kendi kendine bırakma süreci birçok hastada fizyolojik bağımlılık, aşırı sigara içme isteği ve yoksunluk belirtisi nedeniyle başarılı olamıyor. Çünkü burada çok güçlü bir fizyolojik bağımlılık var. Sigara bağımlılığının fiziksel kısmının nedeni nikotindir ve nikotin alınmadığında huzursuzluk, konsantrasyon güçlüğü, anksiyete, depresyona eğilim, iştah artışı gibi yoksunluk belirtileri ortaya çıkar. Bu semptomlar zamanla azalarak kaybolsa da sigara bırakma sürecinin ilk haftalarında en yoğundur. Sigara bırakma başarısızlığının en önemli nedenlerinden biri yoksunluk semptomlarıdır. Bırakanların davranışsal bilişsel destek ve farmakolojik tedavi ile desteklenmesi bırakma başarısını artırır. Fiziksel bağımlılık ne kadar yüksekse farmakoterapi ihtiyacı o kadar fazladır. Bu yüzden eğitim almış sağlıkçılardan destek alınmasını öneriyoruz. Destek almak hastanın işini kolaylaştırıyor ve bırakma oranını yükseltiyor. Sigarayı bırakmak isteyenler bu konuda eğitim almış, Sağlık Bakanlığı tarafından tanınmış sivil toplum kuruluşları ve uzmanlık derneklerinin verdiği eğitimlerden geçmiş hekim, hemşire, eczacı ve yine Sağlık Bakanlığı’nın tütünle mücadele çalışmaları kapsamında hayata geçirdiği Sigara Bırakma Polikliniklerinden destek alabilirler.”
Prof. Dr. Oğuz Kılınç sigarayı bırakırken izlenmesi gereken adımları şöyle özetledi:
Sigaranın dost değil, düşman, katil, yaşamdan çalan bir hırsız olduğunu kabul etmek
Sigaranın zararlarını ortadan kaldıracak herhangi bir tıbbi ya da başka herhangi bir "panzehir" olmadığını bilmek
“Bırakacağım ama…” denilen ne varsa (içmediğim zaman sıkıntıya giriyorum, aşırı içme isteğimi kontrol edemiyorum, içmek zorunda kalıyorum, kilo alıyorum, ağzımda yara çıkıyor, kabız oluyorum) hepsinin çözümünün tıbben mümkün olduğunu bilmek
Sigarayı bırakanlardaki iyileşme süreci ise şöyle:
Sigarayı bırakanlar ilk 20 dakikadan itibaren faydasını görmeye başlıyor.
Nabız ve kan basıncı hemen normale dönüyor.