Okurlarının görüş ve düşüncelerine büyük önem veren gazetemiz Sonsöz, mikrofonu ile Batman sokaklarını karış karış gezmeye devam ediyor. Gündeme dair siz değerli Batman halkından aldığımız düşünce ve yorumlarınızı, her gün “Sonsöz Sende” köşemizde büyük bir titizlikle yayınlıyoruz. Ayrıca siz okurlarımız, gündemdeki konulara dair görüşlerinizi, ad-soyad bilgileriniz ve fotoğrafınız ile birlikte batmansonsoz@hotmail.com adresine göndererek “Sonsöz Sende” köşesine dâhil olabilirsiniz. Mikrofonumuz her an size uzatılabilir, görüş ve yorumlarınız bizim için değerlidir...
Ömer Yeşil (Öğrenci)
Ben Batman Üniversitesinde okuyorum. Bir öğrenci olarak üniversitedeki aktiviteleri yeterli bulmuyorum. Öğrencilerin boş zamanlarını değerlendirebilecekleri, sosyalleşmesini sağlayacak etkinlik ve aktivitelerin yapılmasını istiyorum. Diğer illerde üniversitede şenlikler, geziler düzenleniyor. Ancak Batman Üniversitesinde ayda bir yapılan panel ve seminerlerin dışında hiçbir etkinlik yapılmıyor. Üniversite yöneticilerinin bu konuda daha aktif olmasını istiyoruz. Lise okur gibi üniversite okuyoruz. Ders saatlerinden arta kalan zamanımızı nasıl değerlendireceğimizi bilmiyoruz. Sinema veya birkaç tiyatro etkinliği dışında hiçbir alternatifimiz yok. Bilhassa yazın üniversitenin kıpır kıpır olması, sabah-akşam aktiveler düzenlenerek öğrencilerin sosyalleşmesine katkı bulunulması gerekiyor.
İsmet Önel (Berber)
Yıllardır Batman’da erkek kuaförlüğü yapıyorum. Ancak kentte sayıları hızla artan berber ve kuaförlerden dolayı kazancımız günden güne azalıyor. Kuaförler ve berberler açılmasın demiyorum, elbette herkes ekmeğinin peşinden koşuyor. Ancak açılan berber ve kuaförler kaçak çalışıyorlar. Mesela ruhsat almıyorlar, vergi ödemiyorlar. Bu durum haksız rekabete yol açıyor. Hem berberliğin kalitesi düşüyor, vatandaş memnun olmuyor. Hem de haksız rekabetten dolayı benim gibi berberlerin kazancı düşüyor. Kaçak çalışan işyerleri, giderlerden kaçıyor, vergi ödemediği gibi hijyene de önem vermiyor. Mesela en büyük yapılan yanlışlardan biri, aynı jiletle birden çok müşteriyi tıraş ediyorlar. Vatandaş hastalık kapıyor, kalite düşüyor. Bu konuda yetkililerin denetimleri arttırmasını istiyoruz.
Mehmet Başaran (Bakkal İşletmecisi)
Yıllardır esnaflık yapıyorum, bakkal işletiyorum. Bence dünyanın en zor mesleği esnaflık yapmaktır. Herkes, esnaf olamaz. Müşteriyi iyi ağırlamak, müşteriye kıymet vermek, kaliteli ve taze mal satıp halkı mağdur etmemek çok önemlidir. Biz, alışveriş merkezleri gibi vatandaştan büyük kar elde etmenin yollarını aramıyoruz. Aldığımız ürünü ufak bir kârla satıyoruz. Vatandaşın parası yoksa borca satıyoruz. Vatandaşı sıkboğaz etmiyoruz. Vatandaşa sadece esnaflık değil, komşuluk ediyoruz, dostluk kuruyoruz. Vatandaşın sıkıntısında onu ziyaret eden, taziyesine giden, düğününe giden alışveriş merkezileri midir, yoksa küçük esnaf mıdır? Vatandaş, bu bilinçle hareket etmeli ve küçük esnafa sahip çıkmalıdır.
Necat Calp ( İşletmeci)
Batman’da esnaflık yapıyorum. Bir esnaf olarak piyasanın gidişatından hiç ama hiç memnun değilim. Küçük esnafın geliri her geçen gün azalıyor. Büyük AVM’ler, küçük esnafı bitirdi. 8 senedir bu işi yapıyorum. İlk zamanlar işim iyiydi. Gelirim bana yetiyordu. Ancak Batman’da AVM’lerin açılmasıyla birlikte işlerimde düşüş yaşandı. Gelirim de azaldı. Şu anda gelirim bana ve aileme yetmiyor. Eminim ki bütün küçük esnaflar bu durumdadır. Bütün şehirlerde AVM’ler, kentin dışında açılıyor ama her ne hikmetse Batman’da AVM’ler küçük esnafın dibinde bitiyor. Bu haksız rekabete artık son verilsin. Yetkililer bu konuda karşı sessiz. Biz esnaflar olarak alışveriş merkezlerinin şehrin merkezinden çıkarılmasını ve şehrin dışına taşınmasını ve bundan sonra kurulacak alışveriş merkezlerine de şehir içinde yer verilmemesini istiyoruz.
Cuma Çilek (Bedensel Engelliler Derneği Başkanı)
Engelli Derneği Başkanı olarak ben, dikkatleri 16 Mayıs Engelliler Haftasına çekmek istiyorum. Bugün, hepimiz engelli adayıyız diyoruz ama hiçbirimiz kendimizi engellilerin yerine koymuyoruz. Engellilerin kamudaki istihdamının önünde halen engeller var. Kurumlarda çalışanların yüzde 3’ü oranında engelli, istihdamı edilmesi gerekirken bugün engelli çalışan sayısı ne yazık ki istenen düzeyde değildir. Engelliler, hayata ortak edilmiyor. Kolunun, bacağının, kulağının eksik olması engellilik değildir, engellilik zihinde biten bir şeydir. Siz, kolu, bacağı yok diye bir insanın ekmeğini kazanmasına engel oluyorsanız, asıl engellilik burada başlar. Ben,engellilerin sorunlarının çözümü için, engellilerin sesini Meclise taşıyabilecek kimselerin Meclise girmesi gerektiğine inanıyorum.