TELKARİ SANATINDA “MEZOPOTAMYA GÜMÜŞÇÜLÜK”

Bu haftaki sayfamızı, gümüşçülük ve telkari sektöründe kendine yer edinmek isteyen, bu alanda istikrarlı bir şekilde ilerleyen, “Mezopotamya Gümüşçülük”e ayırıyoruz. 2000 İş Merkezi’ndeyiz. “Mezopotamya Gümüşçülük” kurucularından olan Ayşan Eke ile keyifli sohbetimize başlıyoruz.

Ayşan Eke ilk olarak telkariye, sanata ve sanat adına yapılan çalışmalara çok ilgi duyduğunu dile getiriyor. Bu işi yapacağını aklının ucundan bile geçirmediğini belirten Eke, her şeyin tamamen bir tesadüf olduğunu ve hayatın ona bir güzel bir sürprizle karşılık verdiğini söylüyor. Eke de hayatın ona sunduğu bu güzel sürprize karşılık vererek, uzun bir maraton sonunda; 2008 yılında kız kardeşi Necla Eke’yle birlikte telkari atölyesini açıyor. Atölyenin yanında bir de gümüş takılar üzerine, küçük bir mağaza açıyor iki kız kardeş.

Ayşan Eke’ye atölyeyi açmasındaki fikrin öyküsünü merak ediyor ve soruyorum. Eke, bunun tamamen bir tesadüf olduğunu yineleyerek, başlıyor bu uzun maratonu anlatmaya. “Daha önce, pazarlama şirketinde çalışıyordum. O dönem krizden dolayı birçok işyerinin kapanması gibi benim çalıştığım firma da kapandı. 2 yıl gibi bir süre çalışmaya ara verdim. 2 yıldan sonra Batman Siirt ağırlıklı olmak üzere, bölge ürünlerini batı illerine satmak üzere götürmeye başladım. Neydi bu ürünler? Siirt fıstığı, bıttım sabunu, menengiç kahvesi, Siirt battaniyesi gibi ürünler. Bu ürünleri götürdüğüm batı illerindeki müşterilerim, bana bizim bölgede telkari sanatının ileri olduğunu, bu ürünleri çok beğendiklerini söylüyorlardı” Ayşan Eke gittiği illerdeki müşterilerine, ilk etapta telkari ürünlerini hediye olarak götürüyor. Sonra telkari ürünlerini hediye ettiği kişiler, Eke’ye neden bu işi yapmadığını soruyorlar ve Ayşan Eke’yi bu işi yapmaya teşvik ediyorlar.

Müşterilerinin de isteği üzerine Ayşan Eke, 2004 yılında çantasında daha önce batıya götürdüğü ürünlerini telkari ve gümüş ürünleriyle değiştirerek, takılar götürmeye başlıyor. Böylece Ayşan Eke’nin telkari ve gümüşle yolculuğu başlamış oluyor.

İlk etapta iki-üç setle başlayan Ayşan Eke, bir süre de bu şekilde; seyyar olarak telkari ve gümüş severlere hizmet ediyor. Ve artık Ayşan Eke, kendi işini kurmak istiyor. Daha geniş çaplı insanlara hizmet etmek isterken, “mikro kredi”yle tanışıyor. 2008’de bu kredinin desteğiyle artık kendi atölyesini; “Mezopotamya Gümüşçülük”ü kız kardeşi Necla Eke’yle birlikte açıyor.

Ayşan Eke kız kardeşiyle birlikte, “mikro krediyle” açtığı atölyesinin Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün desteğiyle de tanıtımını yapıyor. Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından fuarlara davet edilen Eke, aldığı bu desteklerden dolayı başta “mikro kredi”yi sağlayanlar olmak üzere Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne de teşekkürlerini iletiyor.

Atölye ve mağazaya verdiği ismin özel bir anlamının olup olmadığını sorduğumda Eke’den “Biliyorsunuz ki gümüş ve altının kökü Mezopotamya Uygarlığı’na dayanıyor. Kendim de Mezopotamya kültürünün hayranıyım, aşığıyım. Dolayısıyla atölyeyi açarken isim üstünde çok düşünmedim. Mezopotamya hep aklımdaydı çünkü. Ve çok istediğim şeyi yaparak, atölyeme Mezopotamya Gümüşçülük adını verdim.” yanıtını alıyorum.

Yaptıkları işin zorluklarının olup olmadığını merak edip sorduğumda Eke kız kardeşler, özellikle erkeklerden çok büyük tepkiler aldıklarını söylemeden geçemiyorlar. Eke kız kardeşler, erkek meslektaşlarının atölye işinin kadın işi değil de erkek işi olduğunu, kendi işlerine de el atarak, işlerini kötü etkiledikleri gibi söylemlerde bulunduklarını söylüyorlar.

Ayşan Eke, atölyede yaşadıkları bir diğer zorluğu da “Kız kardeşimle atölyeyi ilk açtığımızda, telkari sanatı adına bir bilgimiz yoktu. Bilmeden bu işe giriştik. Tuttuğumuz ustaların kimisi çok az bir süre çalışıp ayrıldı. Kimisi zaman zaman izin almak zorunda kaldı. Hatta bir yılbaşında hiç unutmam; bir siparişimiz vardı. Ustamız da izin aldı gitti. Ve biz o siparişi yetiştirmek zorundaydık. Sabaha kadar oturduk kız kardeşimle siparişini aldığımız seti yaptık. Çok zorlandık yaparken ama mecburduk. Müşteriyi mağdur etmemek adına; zamanında teslim etmek için sabahladık kız kardeşimle.” şeklinde anlatıyor.

2000 İş Merkezi 2. katta olan “Mezopotamya Gümüşçülük”e küçük mağazasından giriyorsunuz. Atölye bölümüne de mağazanın içinden geçiyorsunuz.

Mağazada gümüşün çok güzel tasarımlarıyla takı ve setleri gördüğünüzde, adeta gözleriniz bayram edecek. Sadece bu da değil. Tam alacağınız takıyı seçmişken bir de bakıyorsunuz ki, Necla Eke’nin hünerli ellerinden ortaya çıkmış telkari ürünleri size gülümsüyor.

“Mezopotamya Gümüşçülük” kurucularından Necla Eke’ye, gelen konuklarına sundukları gümüş takıların yanı sıra telkaride neler yaptıklarını sorduğumda; bileklikler, kolyeler, broşlar, kol düğmeleri, kravat iğnesi, tesbih, anahtarlık ve daha birçok takı, aksesuar çeşitlerini yaptığını belirtiyor. Necla Eke, aynı zamanda takıların tamirini de yaptığını dile getiriyor.

Yani burada sadece takı almakla kalmıyor; takı ve aksesuarlarınızın her türlü tamiratını da yaptırabilirsiniz.

Necla Eke sipariş üzerine de çalıştıklarını belirterek, özel tasarımı olan kişilerin siparişlerini de yaptıklarını dile getiriyor. Dolayısıyla istediğiniz özel bir tasarım olur, ya da özel bir şeyi, hikayeyi anlatmak isteyen tasarımlarınızı da; anlattığınız takdirde Necla Eke, büyük bir özveri, emek ve sabırla yapmaktadır.

Telkari sanatının daha çok yayılmasını isteyen Eke kız kardeşler, zaman zaman stajyer öğrenci aldıklarını da söylüyorlar. Sanat adına bir şeyler öğrenilmesini çok istediklerini belirten Eke kız kardeşler, kurumlardan destek beklediklerini de dile getiriyorlar. “Mezopotamya Gümüşçülük” kurucuları, bu doğrultuda kurumların kendi logolarını taşıyan anahtarlık vb. ürünler sipariş vererek, kendilerine destek verecekleri hatırlatmasını yapıyor.

Eğer sizler de gümüşe ve telkariye ilgi duyuyorsanız; farklı tasarımlarıyla gümüş takı ve aksesuar isterseniz, nereye gideceğinizi biliyorsunuz. Sevdiklerinizi güzel ve şık hediyelerle sevindirmek, mutlu etmek istiyorsanız uğrayacağınız adresi biliyorsunuz.

“Mezopotamya Gümüşçülük” 08.00–20.00 saatleri arasında siz değerli Batman halkını ağırlamak için beklemektedir.