Bavul…
Ne dedik dün?
Bavullar bazen karışır,
İçinden size ait olmayan kıyafetler, ayakkabı ve parfüm şişesi çıkabilir.
Ama Bavul Oyunu’nda her şey çok farklı.
Bavullar karıştı ve içinden bambaşka hayatlar çıktı.
Turneye çıkan Bavul’un bir durağı da Batman oldu.
Ahmet Güneştekin Kültür Sanat Merkezi’nde sahnelendi.
Sevgi olunca, bütün zıtlıkların ortadan kalktığını anlattı izleyicisine.
Oyun sonrası, Bavul’un Sanatçıları ile bir araya geldik.
Bekir Aksoy, Çiçek Dilligil, Yasemin Hadivent ve Kerem Asutay ile özel söyleşiler yaptık.
Bekir Aksoy söyleşisini dün yayımladım.
Epey de ilgiyle okundu.
Şimdi de Çiçek Dilligil röportajı…
Henüz çok küçük yaşlardaydı onu Minik Cadı dizisinde izlediğimizde.
İlk defa geliyor Batman’a.
Yüreği güzelliklerle dolu bir kadın.
Verdiği her mesaj, umut kokuyor.
Üstelik çok enerjik, hızına yetişmek mümkün değil…
Bavul’da Filiz Kavak rolünde.
Bakın neler anlattı Bavul’la ilgili…
…
Spot: Sam Bobrick’in yazdığı Baggage adlı oyun, Levent Tülek tarafından ‘Bavul’ olarak Türkçeye uyarlandı. Son derece zıt iki insanın çılgın, delice ve kahkaha dolu karşılaşmalarını konu alan Bavul, esprili, renkli, çılgın ve delidolu bir oyun.
-Neden Batman’dasınız?
“Tiyatroyu Türkiye’nin her bir köşesine götürme derdindeyiz. Ben Dilligil soyadını taşıyarak zaten tiyatrocu aile geleneğinden geliyorum. Zamanında tiyatroyu ilk kez şehirlere, köylere taşıyan bir aileden geliyorum yani. Bu yüzden Türkiye’de turne yapmak, benim için daha da kıymetli. Her büyük şehre, her küçük şehre, Doğu’ya, Karadeniz’e… Fark etmiyor. Batman’a büyük keyifle geldik. Batman’a ikinci gelişim. Çok seneler önce Şen Makas adlı oyunu oynamak için gelmiştim. Şen Makas’la, Türkiye’de dolaşmadığımız yer kalmamıştı. Batman’ı gezme şansım olmamıştı. Bu gün de ne yazık ki olmadı çünkü turnedeyiz, konaklamadan şehirleri geziyoruz. Hasankeyf’i göremedim. Yanından geçtik ama karanlıktı. Bir yeri gezmek çok kıymetli. Ama oranın insanıyla tanışmak, çok daha anlamlı. Tiyatroda, her şehrin insanlarıyla tanışmış oluyorsun. Batman’ın merkeziyle tanışamıyoruz ama tiyatro sayesinde insanıyla tanışıyoruz, çok önemli”
-Bavuldan bahseder misiniz?
“Bavul çok eğlenceli bir oyun. Sam Bobrıck yazdığı yabancı bir oyun. Levent Tülek oyunu yönetirken uyarlama kararı verdi. Bunu bizim insanlarımıza uyarlayalım dedik. Bradley ile Fılstın’ı, Bedri ile Filiz yaptık. Her şeyi yerelleştirdik. Bize ait olmaya başladı. Espriler daha sizden oldu. Karakterler daha sizden oldu. Oyun, aslında çok tatlı bir aşktan söz ediyor. Farklılıkların, sevgiyle ve aşkla bakıldığında nasıl da ortadan kalktığını, ortak bir noktada buluşulabildiğini anlatıyor. Aslında bir sürü yere çekilebiliyor. Büyük büyük mesajlar vermeye kaygılı bir oyun değiliz. Hayatın içinden güzel bir aşkı anlatıyoruz”
-Farklılıklar, sevgiyle ortadan kalkar diyorsunuz. Peki bu kadar umutlu musunuz gerçekten?
-Evet. Ben çok umutlu bakıyorum. Benim 21 yaşında bir oğlum var ve ben zaten umutlu bakmak zorundayım hayata. Birçok öğrencim var. Onlar adına yenilene yenilene hep onlarla birlikte umutlanarak yaşıyorum. O yüzden umutsuzluk diye bir kelimeyi kabul etmiyorum. Ayrıca ülkemi olağanüstü seviyorum. O yüzden her şeyi iyiye götürme adına elimden ne gelirse yapıyorum. Öncelikle mesleğimle. Çünkü mesleğim aracılığıyla birçok insana ulaşabilirim. O yüzden öncelikle mesleğimle, sonra eğitmenliğimle, sonra anneliğimle, insanlığımla yapabildiğim kadarıyla kucaklamayı ve kucaklatmaya çalışıyorum. Herkes kendi kapısının önünü süpürürse, her yer pırıl pırıl olur. O yüzden ben ne yapabilirim demememiz lazım. Benlerden bize gidiyoruz. Herkes ben olarak böyle davranırsa işte o zaman bizlikle beraber biz bu işi çözeriz”
-Oyunda Filiz Kavak rolündesiniz. Nasıl bir karakteri var Filiz’in?
“Özgür, bağımsız, entelektüel, takıntıları olan, hoş ve güçlü bir kadın. Dışarıdan bakınca, fazlası ile kontrol düşkünü, inatçı, biraz kendini beğenmiş bir kadın. Yalnız yaşayan, gardları olan günümüz modern kadınının mizahi yönü daha ağır basan bir karşılığı bence. Benden de ve birçok kadından da izler var. İzleyen her kadın, kendinden bir parça bulacak Filiz’de”