Kur korumalı mevduattan kaynaklanan ödemelerin sorumluluğunun hazineden alınarak Merkez Bankası’na verilmesini eleştiren Ekmen, “Yapılacak bu ödemeler enflasyon olarak bir kere daha toplumun fakirleşmesi, bir avuç zengine yapılan servet transferinin enflasyon olarak fakirin sırtına yüklenmesi anlamına geliyor. Vergi artışlarına baktığımızda hükümetin kaşıkla verip kepçeyle almaya devam ettiğini yalan yanıltma ve göz boyama politikalarının tam gaz sürdüğünü görüyoruz. Kamudaki kara delikleri tıkamadan, israfa son vermeden, rantı vergilendirmek yerine doğrudan sabit ve düşük gelirliye yönelmek dar gelirlinin daha da fakirleşmesine sebebiyet verecektir. KDV artışı 2 ila 18 puan arasında arttırıldı. Bu artışlar içtiğimiz suyun, çayın ve yediğimiz ekmeğin fiyatının artışı anlamına gelecektir. Temel gıdada ve temel ihtiyaçlarda enflasyon olarak geri dönecektir. Halkı zenginleştiremeyen iktidar bir kez daha herkesi fakirlikte eşitleme yolunu tercih etmiştir” dedi.
“DEVLET NE YAPMAKTADIR?”
Ekmen, “Peki vatandaştan fedakarlık istenirken devlet ne yapmaktadır? Örneğin Cumhurbaşkanlığı külliyesinde bulunan 8 uçaktan tek birinin satışı bile düşünülmekte midir? lüks araç kiralamalarına son verilecek midir? Teki 8-10 milyon TL olan mercedeslerin bakan, bakan yardımcıları ve genel müdürler için alımına son verilecek midir? Bunların kiralamaları sonlandırılmış mıdır? Yani devlet içine düştüğü israf, gösteriş ve şaşaa çukurundan çıkmayı düşünmekte midir?” ifadelerini kullandı. (Bayram Ayhan)