Geleceğimizin mimarı olan çocuklarımıza, gençlerimize temiz bir gelecek bırakabilmek adına endişeleniyoruz
Çözüm süreci başladığı günden itibaren bölge halkı rahat bir nefes almıştı. Gençler kendini daha rahat ifade etme imkânı bulmuştu.
Yatırımlar ile canlanan ve hızla gelişen ekonomimiz ve en önemlisi kardeşçe birlikte yaşanılabilir bir hayat olduğunu görmüş olduk.
Ölüm haberlerini duymadığımız, anaların ağlamadığı güzel ve barışçıl bir ortam geçirdiğimizi tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum
Çatışarak bir yere varılamayacağına, son 30 yıldır yeterince şahit olduk sanırım. Geleceğimizin mimarı olan çocuklarımıza ve gençlerimize temiz bir dünya, güzel bir yaşam bırakmak için Hükümet'in milliyetçi söylemlerden uzak, barış ve sevgi dilini kullanması lazım.
PKK’nın ise silahsızlanması ve çatışmaya son vermesi gerekiyor. Çözüm sürecinin devamı için taraflar, elini taşın altına koyup sorumluluk almaktan kaçmamalıdırlar
Bir gün herkes anlayacaktır, birlikte yaşama kültürünün ideolojik kavgalardan daha iyi olduğunu. Anladığımızda ise kazananın yine biz olduğunu görecektir herkes.
İdeolojik takıntılar çoğu defa aklın önüne geçmektedir. Herkes büyük resimden baksa çıkan yangının hepimizi yaktığını göreceğiz.
Bu kavganın kimseye faydası yok. Her şeye, herkese yazık oluyor. Herkes barış dilini kullanmalıdır.
Buradan geleceğimizin varisi olan gençlerimize seslenmek istiyorum:
Bu hassas süreçten geçerken gençler olarak lütfen çok hassas ve akıllı hareket edelim. Kimsenin bizi kullanmasına müsaade etmeyelim. Bu güzel vatan geçtiği her merhalede büyük bedeller ödedi, tarifsiz acılar çekti.
Acının katığı ise hep genç hayatlar oldu. Kanlı, acımasız bir oyun oynanıyor.
Gençlik olarak dayanışma ve sağduyu ile bu oyunu bozacağız. Vatanımızı, halkımızı ateşe atmayacağız. Gelin hep birlikte bu yanan ateşe su olalım. Hep birlikte kardeşçe barış şarkıları söyleyelim…