Bu yanlı tutum, söz konusu araçların algoritma yapısını oluşturan kurumların görüşlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkabiliyor. Bunun yanı sıra yanlı verilerle eğitilen yapay zeka sistemleri de ırkçı ve ayrımcı tutum sergileyebiliyor.
Yaklaşan ABD başkanlık seçimleriyle birlikte bu konuya ilişkin yapay zekanın verdiği sonuçlar da tartışılmaya başlandı. Tesla, SpaceX ve X gibi şirketlerin sahibi Elon Musk'ın X'teki hesabından alıntıladığı paylaşıma göre, Facebook ve Instagram gibi öne çıkan sosyal medya platformlarının sahibi Meta'nın yapay zeka aracı Meta AI, Cumhuriyetçi Partiden başkanlık için yarışan eski ABD Başkanı Donald Trump'a yönelik suikast girişimiyle ilgili bilgi talebine cevap vermedi.
Suikaste ilişkin bilgi vermeyen yapay zeka aracı Meta AI, başkan adayı olması beklenen ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in seçim kampanyasına dair bilgi vermesi istenildiğinde ise detaylı bilgiler paylaştı. Bu durum, yapay zekanın yanlı olduğuyla ilgili tartışmaları tekrar gündeme getirdi.
Sosyal medya paylaşımlarında Heniyye'ye, arama motoru önerilerinde Trump'a yer yok
Sosyal medya kullanıcıları da birçok paylaşımla yapay zekanın yanlı davranışlarına örnekler veriyor. Bir X kullanıcısının paylaştığı ekran kaydına göre, Google'a "assassination attempt on (suikast girişimi)" yazıldığında, Google bu verileri "assassination attempt on truman", "assassination attempt on reagan" ve "assassination attempt on lenin" gibi pek çok isimle tamamlarken Trump'a önerilerde yer vermedi.
Sosyal medya platformlarındaki bazı içerikler de yapay zeka tabanlı sistemler kullanılarak sistemden kaldırılıyor. Örneğin, İran'ın başkenti Tahran'da suikasta uğrayan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye için Facebook ve Instagram'da yapılan paylaşımların birçoğu kullanım politikalarını ihlal ettiği gerekçesiyle kaldırıldı.
Heniyye'ye ilişkin paylaşımların kaldırılmasının ardından Facebook ve Instagram'ın sahibi olan Meta şirketi, "Meta sansürü (Meta Censorship)" etiketiyle X'te protesto edildi. Binlerce X kullanıcısı Meta'nın bu tutumunu eleştirdi.
Filistin'den Kovid-19'a, birçok konuya içerik sansürü
Algoritmalar üzerinden uygulanan içerik engellemeleri yeni bir konu değil. Aralık 2022'de gazeteciler Matt Taibbi, Bari Weiss ve Lee Fang ile yazarlar Michael Shellenberger ve David Zweig aracılığıyla kamuoyuna açıklanan "Twitter Dosyaları" ile algoritmalar aracılığıyla uygulanan sansür dünyanın gündemine gelmişti.
Bu dosyalarda, Twitter'ın, ABD hükümetinin söylemleriyle çelişen bilgileri sansürleyerek, hükümetle aynı fikirde olmayan doktor ve uzmanları itibarsızlaştırarak Kovid-19 salgınına ilişkin tartışmalara müdahale ettiği ortaya çıktı.
Twitter'ın eski yönetiminin Kovid-19 salgınına yönelik içeriklere dair iç yazışmalarını paylaşan David Zweig, ABD yönetiminin sadece Twitter'a değil aynı zamanda Facebook, Google ve Microsoft'a da Kovid-19 salgınına ilişkin tartışmalar konusunda baskı uyguladığını yazdı. Zweig, Joe Biden yönetiminin Twitter ile yaptığı ilk toplantının konusunun Kovid-19, ana gündeminin ise aşı karşıtı hesaplara müdahale olduğunu kaydetti.
Facebook'ta Filistin hakkında içerik paylaşan hesap ve sayfaların, kullanım koşullarını ihlal ettiği gerekçesiyle kapatıldığı, Filistin'i savunan paylaşımların yapılmasının engellendiği de gündeme gelmişti.
Yapay zeka araçlarından sosyal medya platformlarına kadar algoritmalar aracılığıyla uygulanan bu içerik sansürünün, platformların ifade özgürlüğü ilkesini gölgede bıraktığı değerlendiriliyor. (AA)