YAPI KİMYASALLARINDA İDDİALI BİR FİRMA ESDİYO

Bu şekilde hem Batman’da üretilen ürünleri hem işadamlarımızı tanıyor, sektörün sorunlarını konuşuyor, ekonomi ve istihdam alanında yaşanan sorunları ve işadamlarının beklentilerini kaleme alıyoruz. Bundan hareketle, bu haftaki durağımız Kozluk yolu üzeri Polis Lojmanları bitişiğinde 8 yıldır üretim yapan ESDİYO Yapı Kimyasalları Fabrikası oldu. Üretilen malları bizzat kontrol ediyor, depoyu inceliyor, üretim alanında denetimlerde yapıyor ve işçilerle bire bir sohbetimizi gerçekleştiriyoruz. Mini bir gezintiden sonra Fabrika Sahibi Ercan Ekinci ve Fabrika Müdürü Ahmet Şahin ile birlikte başlıyoruz ESDİYO Yapı Kimyasalları Fabrikasını tanımaya.

2007 yılından beri üretim yapan ESDİYO, 8 yıllık bir fabrika. O dönemde 200 bin TL sermaye ile başlamış üretime. İlk olarak “ESDİYO, ne demektir?” sorusunu yöneltiyoruz. Fabrika sahibi Ercan Ekinci “Es: benim adım ve soyadımın baş harfleridir. Diyo: aile büyüklerimizin baş harfleridir. Bütün ailemi markamda birleştirmek için firmamı bu isimle kurdum” ifadeleriyle gideriyor merakımızı.

İnşaat sektörüne nasıl atıldığını soruyoruz Fabrika Sabihi Ekinci’ye. Deneyimli Fabrika sahibimiz “İnşaat, bitmeyen bir sektördür. İnsanlar çoğaldıkça ev ihtiyacı artar. Batman da gelişmeye açık bir şehir. Bugün bir dağ başında yapılan evde bile fayans ve seramik kullanılıyor. Bundan hareketle, inşaatın ölmeyen bir sektör olduğunu düşünerek, uzun vadede kazançlı bir yatırım olduğundan yola çıkarak bu alana yoğunlaştım. Deneyim edinmek ve işin püf noktalarını öğrenmek için batıda büyük bir firmada çalıştım. Sonra Batman’da fabrikamı kurdum” sözleriyle açıklıyor serüvenini.

Fabrikanın kuruluş aşamasından bahseden Sayın Ekinci “Batıda pazar daha geniştir. İş olanakları daha fazladır. Çünkü ham madde yani kimyasal maddeler yurtdışından gelip limandan teslim alınıyor. Makinenin teknik elemanlarına, makineden anlayan ustalara ulaşmak batıda daha kolaydır. Yedek parçaları bulmak orada daha kolaydır. Kimyasalımız orda, ustamız orda, parçamız orda, pazar orda olunca üretim batıda daha kolay oluyor. Bunların hiçbiri burada olmamasına rağmen, bu sıkıntılara katlanıp yatırımımızı memleketimize yaptık” diyor.

NELER ÜRETİYORUZ?

“8 yıllık fabrikamız neler üretiyor?” sorusuna yönelik Fabrika Sahibi Ercan Ekinci “yapı kimyasalları”nı açıklamakla başlıyor sözlerine “Yapı inşaattır, kimyasal da kimyasalların birleşiminden elde edilen bir üründür. Ana maddesi kum ve çimentodur. Yaklaşık 20’ye yakın kimyasalın katkısı ile hepsinin birleşiminden sonra toz esaslı bir ürün elde ediyoruz. Elde ettiğimiz farklı farklı ürünleri, farklı alanlarda kullanıyoruz” diyor Sayın Ekinci.

Üretilen ürünlere ilişkin “Banyoda, mutfakta, ıslak zeminlerde kullanılan seramik yapıştırıcısını üretiyoruz. Granit, doğal bir taş olduğundan dolayı yapışma mukavelesi yüksek olan bir ürünle yapıştırılabiliyor. Bu yüzden granit yapıştırıcısını üretiyoruz. Mermer yapıştırıcısı üretiyoruz. İnşaatlarda kalıplar söküldükten sonra belli yerler tamir istiyor. Bu yüzden tamir harcı üretiyoruz. Tadilat isteyen eski evlerde fayans üstüne fayans yapıştırmak için harç üretiyoruz. Buna fleks seramik yapıştırıcısı diyoruz. Bunların dışında seramiğe, fayansa, granite desen ve estetik kazandırmak için ve bunların arasına su kaçmaması için derzol üretiyoruz. Derzolü 20’ye yakın renkte üretiyoruz. Bu ürünlerin dışında, enerji ve yakıt sıkıntısından yola çıkarak binaların dış cephesindeki ısı yalıtımını yapıyoruz. Bu şekilde binalar, hem sıcağı hem de soğuğu içeri almıyor. Isı yalıtımını duvarda tutan yapıştırıcıyı üretiyoruz. Dış cephede kullanılan EPS (levha) yapıştırıcısının üretimini yapıyoruz. Bu yapıştırıcı ısı yalıtım malzemesi olan straforu duvarda tutmaya yarıyor. Bu straforun üzerine de bir sıva malzemesi var. Bu sıva malzemesini de üretiyoruz” bilgisini veriyor Sayın Ekinci.

2 personelle üretime başlayan fabrikada şu anda 22 personel çalışıyormuş. Kadrosunda Fabrika Müdürü Ahmet Şahin ile birlikte muhasebecisi, sekreteri, laboratuarda deneyimli kimyageri, depoda depocusu, ustabaşı-makinecisi, elektrik teknisyeni, üretimde 10 personeli, 2 araba ile sevkıyat için şoförleri, bekçisi, yardımcı elemanları ve satış sorumlularını barındırıyor fabrikamız.

ESDİYO’da üretilen yapı kimyasalları ürünleri, Akdeniz bandında Mersin ve Hatay’a kadar olan bütün güzergâhlara, İç Anadolu bandında Ankara’ya kadar, Doğu’da Ağrı, Hakkâri’ye kadar, Güneydoğu’da Şırnak, yakın il ve ilçelere ihraç ediliyor. Ayrıca yurtdışında Kuzey Irak’a,  Gürcistan ve Batum’a da mal gönderiyor fabrikamız.

ESDİYO’nun ürettiği ürünlerin, TSE damgalı olduğunu öğreniyoruz. Ürünlerin kalitesinden bahseden Fabrika Sabihi Ekinci “3 sene önce TSE aldık. Ürünlerimiz TSE’lidir. Marka tescillidir. Ürettiğimiz ürün, kaliteli olduğundan, istikrarlı bir şekilde büyüdüğümüzden, müşterilerimizin bize duyduğu güvenden dolayı pazarımız büyüyor. Müşterilerimize daha iyi cevap verebilmek için kapasite artımına gidiyoruz. Amacımız hem rekabet edebilmek ve ayakta kalabilmek, müşterilerimizin ihtiyaçlarına yetişmek, fazla istihdam sağlamaktır. Gerek yatırım gerek üretim anlamında sağlam adımlarla ilerliyoruz. Bütün Türkiye’ye hitap etmek temel hedefimizdir. Mevcut çalışan kadromuzu 5 katına çıkarmak, hayalimizdir” diyor.

Batman’da üretim yapan yatırımcıların ortak kanısı, teşviklerin yetersiz oluşu. Fabrika Sabihimiz Ercan Ekinci, yasal prosedürlerden dolayı teşviklerden faydalanamadıklarını belirterek “Yasal olarak prosedürde anlatılan ile bizim yaşadıklarımız birbirinden farklıdır. Prosedürlerde bölgede yatırım yapacak yatırımcıya her türlü kolaylıklar sağlanıyor. Ancak bürokrasi çok ağır işliyor. Devletin senin açmış olduğu o kapıyı açıncaya kadar onlarca insanı devreye koymak zorunda kalıyorsun. Devletin sana tanıdığı imkândan faydalanmak için onlarca insanı devreye koyduğun zaman, yatırıma ve ticarete olan hırsın köreliyor. Çünkü bürokraside tıkanıyorsun. Bu durumda bazı yatırımcılar çıkan bütün teşviklerden faydalanır, onlarca insanı devreye koyamayan, kapıları zorlukla açan bazı yatırımcı arkadaşlarımız da bizim gibi teşviklerden, hibelerden, devletin sunduğu desteklerden mahrum kalır. 8 yıllık firmayız, ciddi bir pazarımız olduğundan dolayı kapasite artırımında bulunmak için DİKA’ya 2 sefer dosyamızı sunduk. Bütün kriterleri taşımamıza rağmen 3’ünde de dosyamız geri çevrildi” diyor.

“Bunca yıldır üretim yapıyorsunuz. Neden Organize Sanayi’ye taşınmıyorsunuz?” sorusuna ise “5 yıl önce Organize Sanayi Bölgesinde fabrika kurmak için müracaat ettim. 5 yıldır sıra bekliyorum. Sayın Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’in ulusal basında, bölgede ciddi anlamda bir yatırım rağbeti var, şu anda organizede 140’a yakın sanayici arsa tahsisi bekliyor demesi beni son derece üzdü. Memlekete yatırım yapıp, yeni iş alanları açan ve yıllarca sırada bekleyen işadamları adına şunu soruyorum, bu 140 yatırımcı ne zamana kadar bekleyecek? Sayın Bakanımızın Batman’la ilgilendiğini biliyoruz. Hükümetin yatırımlarla ilgili teşvik programlarını da biliyoruz. Ancak Sayın Bakanımızın sadece Batman’la değil, bütün bölgeyle ilgilenmesini, insanları yatırıma teşvik etmesini ve yatırımcıların önünü açmasını umut ediyoruz” diyor sayın Ekinci…

Organize Sanayi sorununun çözüme kavuşturulmasını isteyen Ekinci “5 yıl önce Organize Sanayiye taşınmak için müracaat ettiğimde o dönemde boş arsalar vardı. Nedense biz alamadık. Bizden sonra müracaat edenler aldılar. 5 dönüm alanda üretim yapacak adamlara 20 dönüm arazi verdiler. Organize Sanayi Yönetimini eleştirmek istiyorum. En son Organize Sanayi yönetimi ile görüştüğümde, başkan Zeynep hanım bana dedi ki, Organize’de 1–2 yapı kimyasalı fabrikası var, aynı iş kolunda üçüncü firmaya yer veremeyiz dedi. Ben Batman için üretim yapmıyorum. Ürettiğimin sadece yüzde 5’ini Batman’a satıyorum. Ben ürettiğim malı Doğu-Güneydoğu ve yurtdışında satıyorum. Biz aynı sokakta 2 bakkal dükkânı değiliz. Sonuçta yeni kurulan bir firma değiliz, 8 yılık bir firmayız. Önümüzü görüyoruz, kapasite artımına gidiyoruz” diyor.

Organize Sanayi sorunu için siyasilere ve yetkililere de seslenen Ekinci “Siyasilerimizden ve  yetkililerden, bu memlekette kim bir taş üstüne taş koyarsa, kim yatırım yaparsa, bürokrasi anlamında işadamlarımıza yardımcı olmalarını rica ediyorum. Siyasi fikri ne olursa olsun bir yatırımcı, sanayici kimliği ile kapıları açabilmelidir. İktidara sesleniyorum Organize Sanayi sorunu artık çözülsün. Yatırımcı fabrika kuracak, yer yok. Yatırım yapacağız demek yerine, sadece ikinci Organize Sanayi Bölgesini açsınlar başka bir şey beklemiyoruz. Çünkü devamında birçok yatırımcı gelecektir inanıyoruz” ifadelerini kullanıyor.

Yerel üretime destek çıkılmadığından da yakınıyor Fabrika Sahibi Ekinci. Batmanlı işadamlarının ortak sorununu “Daha önce bölgemizde üretimin ustası olan, Batman’da güzel yatırımlar yapıp daha sonrasında pazarlama ve satış konusunda yerel üretim olduklarından dolayı, kendi ürettikleri malı kendi memleketinde, kendi insanlarına satamadıklarından dolayı, iflas eden birçok firmayı tanıyoruz. Bunlar, daha sonraki ticari hayatını batı tarafında sürdürdüler. Tabi zamanla insanlarımız anladılar ki batı üretiyorsa, neden doğu üretmesin? Mevcut sanayici arkadaşlarımız bu tabuyu kırdılar. Şu anda halkın çoğunluğu, bölge üretimine inanıyor ama nedense bir marka takıntımız var. Ben vatandaşa şunu söylemek istiyorum; belgeli ürünleri kullandığın zaman marka üretim ile yerel üretimin bir farkı yoktur. Yerel üretime destek olun, işadamlarınıza sahip çıkın” sözleriyle açıklıyor Sayın Ekinci.

Marka üretim ile yerel üretim arasındaki farkları soruyoruz Sayın Ekinci, “Marka üretim, ulusal basındaki reklâmı, holding oluşu, bürokraside birçok kapının ona açık olmasından dolayı ön plana çıkıyor. İnsanlarda marka takıntısı oluğu için marka ürünleri tercih ediyor. Yerel üretim de devlet nezdinde tescillidir, belgelidir. Marka üretim de aynı belgeye sahiptir. İki ürün de aynı yerde aynı testlere tabi tutularak aynı belgeyi almıştır. Aradaki fark, reklâmdır. Marka üretimin reklâm gideri daha yüklüdür. Bu ürün bölgeye getirilirken ödenen nakliyat ücretleri de ürünün fiyatına ekleniyor. Marka üretim bu yüzden daha pahalıdır, yerel üretim ise daha ucuzdur ama vatandaşın gözünde ikinci sınıf ürün muamelesi görmektedir” yanıtını alıyoruz.

Batman Ticaret ve Sanayi Odası’ndan ne tür talepleri olduğunu öğreniyoruz Ekinci’den. Fabrika Sahibi Ekinci “BATSO, kamuoyu baskısını kullanarak ikinci bir Organize Sanayi’yi Batman’a kazandırmalıdır. Bu konuda gerçek üretici ve sanayicilere yardımcı olmalıdır. Batman’ın tanıtımı, sanayiciler tarafından üretilen ürünlerin tanıtılması ve ciddi bir pazarın oluşması için Batman’a bir fuar alanı kazandırmalıdır. Hem BATSO hem de diğer illerdeki Ticaret ve Sanayi Odalarının aracılığı ile yabancı sermaye adamları ve işadamları Batman fuarına davet edilmelidir” diyor.

“Firmamızın hedefi nedir?” sorusunu yöneltiyoruz. Sayın Ekinci “Büyümek güzel bir şeydir. Rakip firmalarla rekabet etme şansın oluyor, pazara ve müşteri portföyüne anında cevap veriyorsun, daha fazla kazanıyorsun, bunlarla beraber en önemlisi daha fazla insan çalıştırıyorsun ve daha fazla insana faydalı oluyorsun. Sonuçta biz kazandıkça vergimizi ödüyoruz. Kapımızda yanan bir ışığın parasını vergiyle ödüyoruz, bir kimsesiz çocuğun parası da o vergiyle ödeniyor. Dolayısı ile büyüdüğün zaman, üretim kapasitesini arttırdığın zaman verdiğin fayda artıyor. Sanayiciden gerek devlet, gerek vatandaş, herkes faydalanıyor. Biz de bu bilinçle hareket ediyoruz. Hedeflerimize ulaşmak için canla başla çalışıyoruz. Siyasi partilerin, tüketicilerin, halkın desteğini istiyoruz. Üreticilere ve sanayicilere sahip çıkılmasını istiyoruz” sözleriyle sonlandırıyor sohbetimizi.