Yaşar Celbek – İş İnsanı -yazar
Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız yeni eğitim ve öğretim yılına başlıyor. Hepimizin ortak gayesi çocuklarımız güzel yerlere gelmesi güzel bir gelecekleri olmasıdır. Bir yandan özel okullara göndermek mi yoksa devlet okullarına mı gönderelim mi daha iyi olur diye düşüyoruz. Özel okullar öğrenciyi kendisi takip eder ama devlet okullarında ise veli çocuğunu takip ediyor. Özel okullarda öğrenci LGS sınavına girmeyinceye kadar öğrencinin gerçek seviyesini öğrenmek mümkün olmuyor. Ben bir veli olarak Özel okulların verdiği sosyal imkanları devlet okullarında da görmek isteriz her şey para değildir her şey öğrencilerin güzel bir eğitim ve öğretim yılından geçmesi geleceklerin parlak olmasını istiyoruz bunun için her şeye hazırız.
Devlet okulları ücretsiz bir eğitim imkânı verirken özel okullar, senelik ya da dönemlik ücret talep etmektedirler. Devlet okullarında bir öğretmene düşen öğrenci sayısı daha fazladır. Özel okullarda ise sınıflar en az sayı düşünülerek oluşturulur.
Hiç şüphesiz özel okul ve devlet okulu arasındaki en önemli fark ücrettir. Devlet okulları ücretsiz bir eğitim imkânı verirken özel okullar, senelik ya da dönemlik ücret talep etmektedirler.
Devlet okullarında bir öğretmene düşen öğrenci sayısı daha fazladır. Özel okullarda ise sınıflar en az sayı düşünülerek oluşturulur.
Devlet okullarında müfredatlar, Milli Eğitim Bakanlığı’na göre belirlenir, fakat özel okullar kendi uygulama yöntemlerini müfredata uyarlayabilirler.
Özel okullarda bahçeler öğrencilere yetecek büyüklükte olurken, devlet okullarında kalabalıktan dolayı bahçeler yetersiz kalmaktadır.
Özel okullarda öğrencilerin sosyal aktivitelere katılabileceği pek çok girişim mevcuttur. Devlet okulunda ise bu aktiviteler öğretmen ve müdürün onayı üzerine yapılabilir.
Devlet okulunda okuyan öğrenciler, devletin sınav sistemine daha fazla hâkimdir. Özel okullar ise kendi yönetmeliklerinde eğitim vermeyi amaçlarlar.
Devlet okullarında, araç gereç ve laboratuvar eksiklikleri olabilir, fakat özel okullarda böyle bir durum çoğunlukla oluşmaz.
Özel okullarda okuyan öğrenciler, belirli bir sosyal kesimi tanırken, devlet okulunda okuyan öğrenciler birçok sosyal sınıftan insan tanımış olurlar.
Aileler çocuklarının eğitimi için çocuklarını iyi gözlemlemeli ve buna göre bir yol çizmelidir. İyi bir geleceğin en önemli faktörü iyi bir eğitimdir fakat bundan daha önemlisi çalışkan bir öğrencidir
Eğitim tabi ki sadece okullarımızda değil, hayatın her alanındadır. Ebeveynlerimiz çocuklarını büyük bir güvenle emanet ettikleri okullardan ve öğretmenlerimizden tabi ki hayal ötesi mucizeler beklememelidirler. Büyük bir özveriyle, sabırla ve eğitimcilerimize verecekleri olumlu desteklerle gönül rahatlığıyla onların gelişimlerini takip etmelidirler. Okullarımız tabi ki çocukların sadece ders öğrendikleri bir yer değildir. Eğitim aileden başlar bizler çocuklarımıza her şeyden önce öğretmemiz gereken ve söylemiz gereken biride sana yapılmasını istemediğin bir şeyi sende başkasına yapma diye nasihatte bulunmaktır. Gerisini zaten çocuklarımız keşfedecektir.
Okul öğrenciyi mutlu etmelidir mesela, ders mutlu etmelidir, sosyal faaliyetler öğrenci için tam anlamıyla terapi gibidir, mutlu etmelidir öğrenciyi. Çocuklarımızın kendilerini daha iyi hissedecekleri okul içi sosyal faaliyetlerle bulunmalarını sağlamak zorundayız.
Bir şekilde öğretmen ve öğrenciler kaynaşacak, aileler alışacak, idareciler yeni yüzlerle tanışacak. Her yıl bu döngü devam bir şekilde devam ediyor.Ama ailelerde bir tedirginlik, bir endişe, bir korku var. Endişe duymakta haksız da değiller. Her gün açtıkları televizyon kanallarında, okudukları gazete sayfalarında, takip ettikleri haberlerde çocuk cinayetleri, kaçırmalar, uyuşturucu bataklığı…
Ama unutmayın ki, bunların hiçbirisi geleceğimizi inşa, memleketimizi imar, toplumumuzu ihya edecek çocuklarımızın hayatından daha önemli değildir.
Benim fikrim okullarda değerler eğitimin verilmesi yönündedir. Ezber yerine değerler eğitimi verilmeli değerlerden bağımsız bir eğitim sistemini düşünmek mümkün değildir. Hoşgörü Çalışkanlık Duyarlılık Paylaşımcı Olma Saygı Dayanışma Merhamet Tutumluluk İyilik Cömertlik Vefakarlık Alçakgönüllülük Dürüstlük Yardımlaşma Temizlik Vatanseverlik Ahlak Misafirperverlik Sevgi Sorumluluk gibi değerlerin eğitimin içinde barındırması gerekmektedir.
Değerler eğitimi genel olarak insan haklarına saygı, eşitlik, özgürlük, çoğulculuk, hukuk devleti, sosyal devlet, şiddetten kaçınma, eleştirel düşünme ve düşünceyi ifade etme özgürlüğü şeklinde açıklamak mümkündür. Demokratik siyasi bir sistemde eğitimin en önemli işlevi, çocuk yaşlardan başlayarak insan zihninde demokrasi düşüncesini geliştirerek, demokrasinin insanlar için bir düşünce, davranış ve yaşam biçimi haline getirilmesidir. Demokratik eğitim, programları ve yöntemleri demokrasinin dayandığı temel ilkelere göre belirlenen, eğitim öğretim çalışmalarında, öğretmen-öğrenci ilişkilerinde, eğitsel etkinliklerde öğrencinin birey olarak değerine ve bütünlüğüne, birlikte çalışmaya, karşılıklı sevgi ve saygıya dayalı, kişiliğe değer ve önem veren eğitimdir. Ancak böyle bir eğitimle demokratik yaşam biçimi oluşturulabilir ve devamlılığı sağlanabilir. Çünkü böylesi bir eğitim, bağımsız, dünyaya bakışında sorgulayıcı, çözüm üretmeye yatkın, demokrasinin kurallarıyla uygulamalarını bilen yurttaşların yetişmesini sağlar.
Bu vesile ile 2024-2025 eğitim- öğretim yılının huzur ve güven içerisinde geçmesini diliyorum. Yeni eğitim-öğretim yılının velilerimize, öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve tüm eğitim camiasına hayırlara vesile olması temenni ediyorum.